Güncelleme Tarihi:
İstanbul, 17 Eylül 2019. Yetenekli çok dilli gençlerin, Nejat Eczacıbaşı ve Vehbi Koç gibi iş insanlarının kurduğu Ekonomik ve Sosyal Etüdler Konferans Heyeti (bugünkü TESEV) tarafından Ford Vakfı’nın da desteğiyle eğitilmesinden çok kısa bir süre sonra bir grup vizyoner konferans çevirmeninin kurduğu Türkiye Konferans Tercümanları Derneği, son 50 yıllık Türkiye tarihini ekonomik, toplumsal, kültürel ve siyasi yönleriyle anlatıyor.
Basın toplantısında söz alan TKTD Başkanı Bahar Çotur, “Amacımız konferans çevirmenlerini temsil eden ilk ve tek meslek örgütü olarak, üç kuşak boyunca koruduğumuz bu mirası gelecek kuşaklara aktarmaktı. Kaynak niteliğindeki bu kitaba sadece konferans çevirmenlerinin değil, Türkiye’nin hikâyesini bambaşka bir bakış açısından okumak isteyenlerin de ilgi göstereceğine inanıyoruz,” dedi. Kitap için belgesel yönetmeni Somnur Vardar, üç kuşağı temsil eden 35 konferans çevirmeniyle 55 saati aşkın röportaj yaptı. Yaklaşık 1500 sayfa yazıya dökülmüş ham röportaj metninden konular seçilerek tarihsel ve tematik bölümlere ayrıldı ve 350 sayfalık bir belge ortaya çıktı. Kitabın görselleri ödüllü fotoğraf sanatçısı Erhan Şermet’in çektiği fotoğraflar ve dijital ortama aktarılmış yüzlerce fotoğraf ve belgeden oluşan TKTD Arşivi’nden seçildi. Projeye Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu, Eczacıbaşı Topluluğu ve Uluslararası Konferans Tercümanları Derneği (AIIC) Türkiye Bölgesi fonlarıyla katkıda bulunurken, Dernek üyelerinin neredeyse yarısı ve onların öğrencileri gönüllü destekleriyle çalışmalara katıldı. Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) de dijital arşiv desteğiyle bu projenin parçası oldu.
TESEV Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Aydın Uğur, “Tohumlarını birlikte attığımız bu mesleğin 50 yılda geldiği noktayı görmek gurur verici. Bu hikâyedeki aktörlerden biri olarak projeye dahil olduğumuz için mutluyuz,” dedi. Kitabın ana sponsoru olan Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu’nun Başkanı Büyükelçi Christian Berger ise, “Avrupa Birliği bütün üye ve aday ülkelerde konferans çevirmenliği mesleğinde belirleyici bir role sahip olmuştur. Türkiye’de de 80’lerin sonunda konferans çevirmeni adaylarına Brüksel’de eğitim veren, lisans düzeyinde eğitimin başlamasına destek olan ve bugün ikisi de AB Mükemmeliyet Merkezi olan konferans çevirmenliği yüksek lisans programlarına fon ve pedagojik destek sağlayan yine Avrupa Birliği kurumlarıdır. Bunun sonucunda da Türkiye’de yüksek nitelikli bir konferans çevirmeni havuzu oluştuğunu görmek memnuniyet vericidir,” diye belirtti.
Dokuz aylık süreci değerlendiren Somnur Vardar, “Biz belgeselciler için bazı iyi röportajlar yaptığımız işin içinde kalır, hayatlarımızdan çıkar, sadece o işe geri döndükçe hatırlanır. Bazılarıysa daha derin izler bırakır, yaşam boyu bir anda aklınıza gelir. Bazen yıllar sonra bir filmi, kitabı ya da bir olayı o röportajdaki bir espri sayesinde daha iyi anlarız mesela. Bu projeye bende bıraktığı izler için teşekkür borçluyum,” şeklinde düşüncelerini ifade etti.
Konferans çevirmenlerinin bu 50 yılda çevirmeyi en sevdiği siyasetçiler kimler oldu? 80’lerde bazı filmleri Sinema Günleri’nde sansüre takılmaktan kim kurtardı? Körfez Savaşı’nda konferans çevirmenleri kendilerini nasıl bir anda canlı yayında ekranda buldular? Avrupa Birliği’yle Türkiye, Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni madeni parasını belirlemeye çalışırken son kararı kim verdi? Konferans çevirmenleri simultane çeviri yaparken nasıl aynı anda hem konuşup, hem dinliyor? Bu işi yapmak için mutlaka okuluna mı gitmek gerekiyor? Prof. Dr. Asaf Savaş Akat, Serra Yılmaz, Emine Uşaklıgil ve Dr. Bahar Eriş’in bu kitapta ne işi var? Mitterand, Demirel, Özal, Clinton, Obama, Nevzat Ayaz, Bertolucci, Pessoa, Hanif Kureishi, Hrant Dink nasıl tek bir kitapta birlikte anılabilir, gibi pek çok soru bu kitapta yanıt buluyor.