Türkiye kendini yenilemeye hazır

Güncelleme Tarihi:

Türkiye kendini yenilemeye hazır
Oluşturulma Tarihi: Nisan 01, 2000 00:00

Haberin Devamı

AB'nin bürokrasideki yeni patronu Volkan Vural yapılanma çalışmalarını Hürriyet'e anlattı

TÜRKİYE'nin AB'ye tam üyelik hedefi çerçevesinde uyum çalışmalarını yürütmek üzere kurulacak olan AB Genel Sekreterliği'nin başına getirilmesi kararlaştırılan Büyükelçi Volkan Vural, Ankara'ya gelerek çalışmalara başladı.

Büyükelçi Vural, bu konuda bürokrasideki yapılanma çalışmaları ve hedefleri konusunda Hürriyet'in sorularını şöyle yanıtladı:

- AB'ye tam üyelik hedefine dönük olarak bürokrasideki yapılanma çalışmaları hangi aşamada?

VURAL: AB'ye aday olan her ülke, müzakerelere oturabilmek ve AB mevzuatına uyum sağlamaya dönük hazırlıklarını yürütebilmek için yeniden bir yapılanmaya gitmiş. Varolan kurumlar tek başına yeterli görülmemiş. Burada birçok modeller uygulanmış. Türkiye bu modellerden birini esas alarak yeniden bir yapılanma çalışması içinde.

- Öngörülen sistem nedir?

VURAL: Öngörülen sistem şu; sayın Başbakan her şeyden önce bu süreçte sorumluluğu bizzat kendisi üstlendi. Kendisine bağlı olarak üç bakanımızdan oluşan bir kurul oluşturuldu. Bu bakanlarımıza yardımcı olmak ve diğer taraftan tüm kamu kurum ve kuruluşlarının çalışmalarını koordine etmek için de bir Genel Sekreterlik kurulması öngörüldü. Bu, esas itibariyle Dışişleri Bakanlığına bağlı, ama tüzel kişiliği olan bir Genel Sekreterlik olacak.

Genel Sekreterliğin işlevi nasıl tanımlanacak?

VURAL: Genel Sekreterlik, daha çok eşgüdümü sağlayan, konunun altyapısını oluşturan ve AB'ye uyum konusundaki hazırlıkları tüm bakanlık kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve kamuoyunun önünde tek bir görüşle yürütülmesinden sorumlu bir adres olarak belirlenmiş.

KAYBEDECEK ZAMANIMIZ YOK

Bu yapılanmaya gidilirken Türk bürokrasisinin yetki çekişmelerinden kaynaklanan klasik sorunlarının aşılabileceği konusunda ne kadar iyimsersiniz?

VURAL: Ben umutluyum. Birincisi, ben Dışişleri Bakanlığı'nda uzun yıllar ekonomik işlerde çalıştım ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarıyla ekonomik ilişkilerin ortaklaşa götürülmesi konusunda kişisel bir tecrübeye sahibim. İkincisi; daha önemlisi, Avrupa Birliği bizim bürokratik yetki ve sorumluluk kargaşasına girmememiz gereken bir alan. Çünkü yapılacak çok şey var. Ve Genel Sekreterlik diğer kurumlarımızın yerine geçecek bir makam değil. Bu esnek bir yapılanma ve yatay bir çalışmayı gerektiriyor. Yani bakanlıklar ve kuruluşlar arasındaki çalışmanın koordine edileceği, yönlendirileceği bir makam olarak görülüyor bu. Yoksa çalışmayı bizzat yürüten bir makam olarak görürsek yeni bir bürokrasi yaratmış oluruz. Bunu mevcut bürokrasiyi daha etkin hale getirebilecek bir aracı kurum olarak kullanmak lazım. Türkiye'nin böylesine hayati bir konuda bürokrasiyle, bürokratik çekişmelerle zaman kaybetme lüksü yoktur. Kamuoyumuz da bunu haklı bulamaz. Dolayısıyla herkesin birlikte çalışma iradesini göstermesi gerekiyor. Türkiye'nin bu gibi tartışmalarla kaybedeceği zamanı yok.

AB Genel Sekreteri bürokratik hiyerarşide kime muhatap olacak?

VURAL: Dışişleri Bakanına, ama, daha önceki Başbakanlık genelgesi çerçevesinde hükümetimize, Sayın Başbakan'a ve kurul üyesi üç bakanımıza karşı sorumlu olacak. Bakanlarımızın oluşturduğu kurulun sekreterya işlerini de biz üstleneceğiz.

Bu yapılanma modeli AB'ye tam üyelik süreci içinde hangi ülkelerin uyguladıkları modele benziyor?

VURAL: Yeni aday ülkelerin pek çoğunda bizim modelimiz uygulanıyor. Daha önce üye olan Portekiz ve İspanya'nın modellerine uygunuz. Bugün bulduğumuz yöntem çoğunluktaki uygulamayı yansıtıyor. Gerçi bazı ülkelerde müstakil bakanlıklar oluşturulmuş, ama çoğunluğunda bu örgütlenme Dışişleri Bakanlığına bağlı bir bakan yardımcısının başkanlığında yürütülmüş. Örneğin Yunanistan'da da böyle olmuş. Bu, başarısı görülmüş, sınanmış bir model.

Fiilen bu görevi ne zaman üstleneceksiniz?

VURAL: Ben çalışmaya başladım aslında. Ancak hukuken başlayabilmem için yasanın çıkması, kadroların verilmesi ve bir bina bulunması lazım.

4-5 MİLYON DOLARLIK KAYNAK GEREKİYOR

AB Genel Sekreterliği'nin kaç kişilik bir örgütü olacak?

VURAL: Yasa taslağında yaklaşık 70-80 kişilik bir kadro öngörülüyor. İki genel sekreter yardımcısı, altı daire başkanı. Bir de personel ve idari işlerden sorumlu olmak üzere toplam 7 daire başkanı olacak. Ama bunun için yasanın çıkması ve kadrolarının verilmesi lazım.

İhtiyaç duyduğunuz kaynak ne kadar?

VURAL: İlk saptamamız, bina, personel gibi harcamalar için 4-5 milyon dolarlık bir bütçeden bahsediyoruz. Yani, Türkiye Cumhuriyeti'nin AB ülküsü içinde, AB'ye adaylık içindeki ilk yatırımı bu. Bu, bana kalırsa çok mütevazı bir kaynak. Ve bunu mutlaka sağlamamız lazım.

Bina bulunup, kadrolar oluşturulup sizin çalışır hale gelebilmeniz ne zaman mümkün olabilir?

VURAL: Yazı bulacak gibi görünüyor. Yasa ve bina Haziran ayında hazır olursa ben 15 gün içinde bir çekirdek kadroyla faaliyete geçmiş olurum.

Yapı oluştuktan sonra, öncelikleriniz ne olacak.

VURAL: Genel Sekreterliğin görevi, diğer kurumların görev ve yetkilerini ellerinden almak olmamalıdır. Zaten öyle bir amaç taşırsa, üstesinden gelemeyeceği bir sorumluluğu yüklenmiş olur. Bu gerçekçi olmaz. Amaç tüm kurumlarımızın şu andaki çalışmalarına yardımcı olacak bir yapılanmayı oluşturmaktır. Bu nasıl olabilir? Bir kere iyi uzmanlar bulunarak olur, onların çalışmasına, hazırlıklarına yardımcı olacak kadroyu devreye sokmakla olur.

İkincisi; AB'yle ve diğer kurumlarından gelecek bilgiler ışığında onlarla kurumlarımız arasındaki iletişimi sağlamakta bir rol oynayabilir. Üçüncüsü; bir bilgi bankası şeklinde çalışabilir. Dördüncüsü de bence en önemlisi; eğitim konusuna, yani Türkiye'nin tüm kurumlarıyla, ister kamu olsun ister özel olsun, AB'ye hazırlanması için gerekli kadroların oluşturulmasında eğitimin, bilgi akışının sağlanmasında bir merkez görevini üstlenecektir.

PEK ÇOK DEĞİŞİKLİK OLACAK

Uyum alanında AB ile nasıl bir çalışma yürütülecek?

VURAL: Katılım öncesinde analitik bir inceleme yapmak durumundayız. Yani neredeyiz, AB nerede, AB konusunda Türkiye'nin mevzuatı nerede, buna bakılacak. Ondan sonra uyum çalışmaları devam edecek. Bunun dışında yasaların, bazı yönetmelik ve tüzüklerin değişmesi gerekecek. Bunların bir kısmının yasalaşması lazım. Önce çok teknik bir çalışma gerekiyor. Ve buna bütün kurumlarımızın katılması gerekiyor. Genel Sekreterlik, doğrudan doğruya bu çalışmaları yürütecek makam değil. Yürütülecek çalışmalara hedef gösterebilecek ve onların süratlendirilmesini sağlayacak bir mekanizma. Bizim bu konuda sağlayacağımız destek uzman açısından olabilir.

Örgütünüz Kopenhang siyasi ölçütlerinden de sorumlu olacak mı?

VURAL: Şu andaki yapıda Genel Sekreterlik daha çok teknik hazırlıklar bakımından sorumlu görülüyor. Ama AB'ye tam üyelik süreci içinde temel konulardan biri de Kopenhag ölçütlerine ne ölçüde uyum sağladığımız olacaktır. Bu esas itibariyle siyasi bir konudur. Ve bunun için de hükümetimizde bir yetkilendirme, birtakım çalışma vardır. Bizim süratle bu kriterlere uyum sağlayacak atılımları gerçekleştirmemiz şart. Aksi halde yalnızca teknik çalışmayla AB'ye hazırlanmak mümkün değil.

GLOBALLEŞMEK İÇİN GEREKEN ADIMLAR

Türkiye, AB ile müzakerelere ne zaman başlayabilir?

VURAL: Bir tarih vermek mümkün değil. Bu tarih şartlara bağlı. Ama bizim görevimiz Türkiye'yi süratle hazır hale getirmek. Tam üyelik müzakerelerine en kısa zamanda başlayacak altyapı çalışmalarını tamamlamalıyız. Ondan sonra gerisi sadece bize bağlı değil, AB'ye de bağlı olan bir olgu. Aslında bizim AB'ye girmek için yapacağımız hazırlıklar, esas itibariyle Türkiye'nin kendi çıkarları doğrultusunda atacağı adımlardır. Demokratikleşme ve daha güvenceli bir serbest piyasa ekonomisi, uluslararası piyasalara açık, yani küreselleşen bir dünyada rekabeti sağlayacak düzenlemeler bir anlamda Türkiye'nin globalleşen bir dünyada yerini alması için yapması gereken atılımlardır. Ben umutluyum. Çünkü Türkiye tüm siyasi partileriyle, kamuoyuyla kendisini yenilemeye hazır, kendisini daha iyi bir düzeye çıkarmak iradesine sahip. Adımlarımız yeterli olmamış olabilir şimdiye kadar, ama bu konuda bir irade olduğunu hissediyorum, biliyorum. Bu atılımları süratle yaparsak, AB'ye adaylığımız konusundaki süreç de bu ölçüde hızlanmış olur.

AB Hukuku alanında uzmanlara ihtiyacımız var

- Kadroları hangi kuruluşlardan toplayacaksınız?

VURAL: Aslında, Türkiye'nin önemli bir AB tecrübesi var. AB konusunda çalışmış pekçok arkadaşımız da var. Ama yine de bütün olarak baktığınızda Türkiye'de AB'ye tam üyelik için yeterli kadrolarımızın olduğunu söyleyebilmek mümkün değil. Bizim AB konusunda deneyim sahibi hiçbir arkadaşımızı dışlama lüksümüz yok.

YASADA KADROLARA ESNEKLİK TANINIYOR

Benim amacım hem kurumlarımızda, bakanlıklarımızda AB konusunda yetişmiş insanlarla çalışmak, hem de genel sekreterlikte bu konuda deneyimli olan insanlarla birlikte koordinasyon görevini üstlenmek. Bu kadroların oluşturulmasında yasada bir esneklik tanınıyor. Sadece Dışişleri Bakanlığı değil, bütün bakanlık ve kuruluşlardan, ayrıca üniversitelerden eleman alabilme imkanı var. Sınavla uzman yardımcısı alabilme imkanımız olacak. Ayrıca, bizim AB hukukunu bilen çok iyi hukukçulara sahip olmamız şart. Genel Sekreterlik olarak böyle bir hukuki altyapıyı kurumlarımızın hizmetine sunmamız gerekir. Türkiye'nin elinde AB hukuku alanında uzman çok fazla hukukçu yok.

Hukukçu kadrolarını nasıl oluşturacaksınız?

VURAL: Dışarıdan hukukçu alınabileceği gibi, bizim belki de hiçbir aday ülkenin sahip olmadığı bir avantajımız var. Bizim yurtdışında okuyan, çalışan çok sayıda vatandaşımız var. Onbinlerce gencimiz Almanya'da üniversitelerde okuyor. Bunların bir kısmı hukuk öğrenimini yapmış. Bu gençler AB müktesebatına çok yatkın olan arkadaşlar. Bence bu çok büyük bir avantaj ve bunu bizim mutlaka değerlendirmemiz lazım.

ÜNİVERSİTELERLE ORTAK ÇALIŞACAĞIZ

- Üniversitelerle ortak çalışmalarınız olacak mı?

VURAL: Kesinlikle olacak. Genel Sekreterliğin birinci görevlerinden biri Türkiye'nin AB'yi bilen elemanlarının yetişmesidir. Diğer aday ülkeler, örneğin Yunanistan, örneğin Portekiz ve İspanya tam üye olmadan önce binlerce kişiyi AB'de, AB komisyonunda stajdan geçirtti, çeşitli burslarla onlara AB mevzuatını öğrettiler. Bu kurslar hem Brüksel'de oldu, hem kendi ülkelerinde oldu; kendi üniversitelerinde kurulan enstitüler vasıtayla oldu. Türkiye'de de bazı üniversitelerimizin bünyesinde AB çalışmaları yapıldığını biliyorum. Belki kaynaklar yetersiz ama bu enstitülere AB'den fon bulup çalışmaları bizim süratle hızlandırmamız lazım.

2.000 KİŞİLİK BİR KADRO OLUŞTURMALIYIZ

Bu kadro ne kadar zamanda oluşturulabilecek

VURAL: Zannediyorum birkaç yıl içinde AB müktesebatını iyi bilen en azından 1.500-2.000 kişilik bir kadroyu oluşturacak şekilde planlamamız lazım.

BİR DE BİNAYA İHTİYACIMIZ VAR

Bina konusunda sorun nedir?

VURAL: Genel Sekreterlik ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olmakla birlikte Dışişleri Bakanlığına bağlı bir yapılanma. Dışişleri Bakanlığı zaten bir çok binaya dağılmış bir şekilde çalışıyor. Hem Genel Sekreterliği içine alacak, hem de Dışişleri Bakanlığının merkez binası dışındaki birimlerini de kapsayacak biçimde bir bina arayışı var. İhtiyaca uygun binalar saptanmış. Onun için Maliye Bakanlığından izin bekleniyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!