Türkiye kalp damar merkezi oldu

Türk Kalp ve Damar Cerrahisi 11. Kongresi dolayısıyla Antalya'da bulunan Türkiye'nin ünlü kalp ve damar cerrahları, kalp ve damar cerrahisi konusunda Türkiye'nin gösterdiği başarıyı anlattı. Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği Başkanı Doç. Dr. Serap Aykut Aka, Türk kalp ve damar hastalarının artık yurt dışına gitmediklerini, çünkü buna gerek kalmadığını belirterek, “Çünkü inanıyorum ki, aslında Türkiye'de bir çok merkezde bu tür ameliyatlar yurt dışından daha iyi yapılıyor” dedi.

Türkiye'de kalp ve damar cerrahi merkezlerinin altyapılarının çok iyi durumda olduğuna değinen Doç. Dr. Aka, Sağlık Bakanlığı'nın bu konuda çok önemli destekleri olduğunu vurguladı. Doç. Dr. Aka şu bilgileri verdi:

“Son zamanlarda giderek artan sayıda, bu hizmeti almak için ülkemize çeşitli ülkelerden gelen insanlar var. Örneğin, Trakya Üniversitesi'nin Kosova ile bağlantısı var. Trakya Üniversitesi Hastanesi bu konuda Kosovalılara hizmet verecek. Acıbadem Grubu'nun yine bazı ülkelerin hastalarına hizmet verdiğini biliyorum. Ayrıca Sağlık Bakanlığı'mızın eğitim ve araştırma hastanelerinde Türk Cumhuriyetleri'nden gelen hastalara, kalp ve damar cerrahisi alanında hizmet verdiğini biliyoruz. Örneğin, Siyami Ersek'te her hafta Arnavutluk'tan gelen 10'un üzerinde hastaya cerrahi hizmet verildiği bir gerçek.”

Türk Cumhuriyetleri'nde kalp ve damar cerrahisinin henüz Türkiye'nin seviyesinde olmadığına da değinen Aka, bu ülkelerin de yurt dışından hizmet aldıklarını ifade etti. Bu ülkelerden uzmanları Antalya'daki kongreye davet ettiklerine işaret eden Aka, kongre kapsamında düzenlenecek bir toplantıda, Türk Cumhuriyetleri'nde kalp ve damar cerrahisi eğitimi alanlara, Türkiye'deki merkezlerde eğitim verilmesi konusunda anlaşma yapılacağını bildirdi. Aka, eğitimlerin üniversite hastaneleriyle, Sağlık Bakanlığı'na bağlı eğitim ve araştırma hastanelerinde verileceğini de kaydetti.
Türk Cumhuriyetleri Kalp ve Damar Cerrahisi Konfederasyonu kurulmasına da karar verildiğini belirten Aka, Türkiye'den bu ülkelere gidecek kalp ve damar uzmanlarının hastalara hizmeti kendi ülkelerinde vereceklerini de söyledi.

"Avrupa'nın çok ötesindeyiz"

Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Eskişehir Acıbadem Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mehmet Ali Özatik de, bundan 10 sene öncesine kadar Türkiye'den yurt dışına, özellikle ABD'ye ciddi bir hasta akışı olduğunu hatırlattı.

Doç. Dr. Özatik, şöyle konuştu:

“Ama son 4-5 seneye baktığımızda, Türkiye'deki kalp cerrahisi merkezlerinin ameliyat sayılarının yaklaşık yüzde 70'inin yabancı hastalardan oluştuğunu görüyoruz. Bu çok önemli, çok iddialı bir rakam. Nereden geliyor bu hastalar? Hem Sağlık Bakanlığı, hem üniversite hastanelerinin, hem bazı devlet hastanelerinin, hem de özel sektörün yurt dışında çok ciddi devlet bazında anlaşmalar yaptığını görüyoruz. Örneğin Sırbistan Sosyal Güvenlik Kurumu ile yapılan anlaşma sonucu, bu ülkeden sürekli hasta geliyor. Çünkü Sırbistan'da bekleme listesinde 3 bin 700 hasta var. Irak'ta keza öyle. Gürcistan'da, Azerbaycan'da öyle. Bu saydığım ülkelerin hepsinden çok ciddi hastalar geliyor. Romanya, Bulgaristan, Makedonya'daki hastaların büyük kısmı Türkiye'ye geliyor. Hatta daha zorlamaya başladık. Örneğin İngiltere, kalp cerrahisinde yaklaşık iki sene sonrasına randevu veriyor. Türkiye'deki hastaneler Avrupa'nın gelişmiş ülkelerinde sosyal güvenlik kurumlarının açtığı ihalelere katılarak, hasta kabul etmeye başladı. Kalp cerrahisi hizmetleri Türkiye'de gerçek anlamda Avrupa'nın çok çok ötesinde.”

"Araştırıp geliyorlar"

Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Acıbadem Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Alhan ise, bu ülkelerdeki hastaların, daha iyi, kaliteli bir sağlık hizmeti alabileceğini araştırıp, soruşturup, öğrendikten sonra Türkiye'ye gelmeye karar verdiklerinin altını çizdi. Prof. dr. Alhan, “Maliyet de önemli ama önce kalbinizi emanet ediyorsunuz. İyi bir sağlık hizmeti almak istiyor insanlar, önce bunu araştırıyorlar” diye konuştu.

Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Enver Duran da, kalp ve damar hastalarının Türkiye'yi tercih etmesinde bir çok faktörün önemli olduğuna dikkati çekti. Prof. Dr. Duran, “Coğrafi yakınlık, kültürel yakınlık, maliyeti ve alınan kaliteli tedavi ile hizmetin takibi de önemli” dedi.

Ameliyat edilen hastaların ileriki yıllarda takibinin gerektiğine değinen Prof. Dr. Duran, şöyle devam etti:

“Özellikle Balkanlar ve Ortadoğu ülkeleri, Türkiye'nin kalp damar cerrahisindeki başarısını biliyorlar. Kongrede yabancılar da var. Devlet kurumları, siyasi erk, ekonomik erk ve akademik erk bunun farkında artık. Bu kongrede Türk Cumhuriyetleri'nden uzman misafirlerimiz var. Bunların ihtisaslarının ve meslek içi eğitimlerinin Türkiye'deki hastanelerin kalp damar merkezlerinde yaptırılması Türk Kalp Damar Cerrahi Derneğinin büyük başarısı. Türkiye'de şu an bin 730 uzman var. Bu rakam, Avrupa ortalamasının çok çok üzerinde. Avrupa'da 750 bin kişiye bir kalp damar cerrahisi merkezi düşmekte. Ülkemizde 230 bin kişiye bir merkez düşmekte. Yani üç misli daha fazla. Önemli olan bu merkezlerin verimliliğini sağlamaktır. Ortalama yüzde 40'la çalışıyor bu merkezler. Yani potansiyel altyapı var.”