Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE ile İsrail arasında normalleşme süreci temkinli ama somut adımlarla ilerliyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kapsamında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmesi bir süredir üzerinde çalışılan enerji işbirliğinde somut adımların hızlandı-rılması kararıyla sonuçlandı.
ERDOĞAN DUYURDU
Türkiye’ye hareketinden önce New York’ta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Birinci derecede enerji konusu olmak üzere İsrail’le enerji sondaj çalışmasını başlatacağız. Sadece Türkiye’ye değil, Türkiye’den aynı zamanda Avrupa’ya da enerji nakil hatlarını işlet-meye başlayacağız. Özellikle enerji işbirlikleri bizi çok daha farklı yerlere taşıyabilir” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu açıklaması böl-gede dengeleri değiştiren önemli bir kilometre taşı olarak tanımlanıyor. Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar’ın kısa bir süre içinde İsrail’de mevkidaşı Israel Katz ile anlaşmanın ayrıntılarını görüşmek üzere bu ülkeye gitmesi bekleniyor. İşbirliğinin Türkiye ve İsrail için olduğu kadar bölge ülkeleri açısından da önemli olacağını belirten uzmanlar, Türkiye ile İsrail’in ortak sondaj ve boru hattı konusunda çalışmalarını Hürriyet’e değerlendirdi.
EN UYGUN GÜZERGÂH TÜRKİYE
- Emin Emrah Danış (Enerji uzmanı): “Anlaşma önemli çünkü Doğu Akdeniz gazının Türkiye haricinde başka bir güzergâhtan iletilmesi zaten ticari ve teknik açıdan yapılabilir değil. Finansmanı da zor, teknik anlamda da zor. Dolayısıyla Doğu Akdeniz gazının Avrupa piyasasına ulaşması için en uygun güzergâh Türkiye. Ülkemiz bölgedeki enerji kaynaklarının dünya piyasalarına ulaştırılması açısından tecrübeli bir ülke. TANAP, TürkAkım, Bakü-Tiflis-Ceyhan gibi birçok projeyi hayata geçirdik. Ukrayna’nın işgalinden sonra Avrupa’nın Rus gazını ikame edecek alternatif kaynaklara hızlı bir şekilde ihtiyacı var. Türkiye ve İsrail enerji işbirliği Avrupa açısından da önemli bir alternatif anlamına geliyor. İsrail ve Doğu Akdeniz gazını Türkiye’ye getirdiğiniz zaman mevcut boru hatlarına yapılacak ilave yatırımlarla hızlı ve düşük maliyetli bir şekilde bu gazı Avrupa’ya ulaştırabilirsiniz.
HEM İŞBİRLİĞİ HEM REFAH ARTIŞI
Bu büyüklükteki bir proje ile siz bölge ülkeleri arasında işbirliğini artırıyorsunuz. Bölge açısından bakacak olursak Türkiye İsrail ilişkilerinin normalleşmesine katkı sağlayacak bir katalizör olduğu gibi, gelecek senelerde bu işbirliğine Mısır ile Lübnan’ın da katılması ile çok daha büyük miktarda gaz Türkiye’ye gelerek, burada ticarileştirilerek Avrupa piyasalarına ulaştırılabilir. Hem işbirliği artacak hem refaha katkı sağlayacak. İsrail kaynaklarından yararlanmak istiyor ama Mısır seçeneği sınırlı, Ürdün ve Lübnan’da da seçenekler sınırlı. Türkiye ise başka bir alternatif sunuyor. Bölgenin bu anlamda en büyük merkezi. Türkiye ile İsrail ilişkilerinin normalleşmesi bölgedeki ilişkilere de katkı sağlar. Türkiye bölgenin en büyük doğalgaz piyasası ve ithalatçısı, en gelişmiş altyapıya sahip ülkesi. Anladığımız kadarıyla bu doğalgaz ile de sınırlı kalmayacak, enerji işbirliği genişleyecek.”
BİR AN ÖNCE AVRUPA’YA ULAŞTIRMAK İSTİYOR
- Doçent Doktor Murat Aslan (Hasan Kalyoncu Üniversitesi Öğretim Üyesi): “Türkiye ile İsrail arasında yavaş ilerleyen ama hızlı sonuç alınan bir normalleşme süreci yaşanıyor. Bu adımın atılması birçok farklı dinamiğin gölgesi altında gerçekleşiyor. Birincisi Rusya-Ukrayna savaşı bağlamında Avrupa gaz ve petrol konusunda büyük bir kriz yaşıyor. Bu Türkiye ve İsrail açısından büyük ve parası hazır bir fırsat. İstenen düzeyde olmasa da İsrail üretime başladı, bu artacak ve bunu bir an önce Avrupa’ya ulaştırmak istiyor.
BÖLGEDE BİR UMUT
İkincisi bölgeyle ilgili. Suriye’ye yakın bölgelerde gaz ve petrol konusunda yapılacak yatırım kısa vadede sonuç veremez. Lübnan’da da durum stabil hale gelmiş değil. Mısır’da daha yeni bir petrol sahası bulundu ama yapısal sorunları nedeniyle kendi sistemine enerji veremiyor. Libya’da kargaşa sektörü tıkamış durumda.
Yunanistan ve GKRY, Türkiye ile İsrail’in gergin iletişimi üzerinden bölgeyi şekillendirmeye çalışıyor. İsrail gazını Yunanistan üzerinden Avrupa’ya aktarmak istediler. Ancak İsrail çıkan gaz istenen miktara ulaştığında bunu alternatif güzergâhlar üzerinden devam ettirmek ister. Çabuk ve maliyet etkin olursa hesap Türkiye üzerinden devam eder. İsrail’in amacı bunu bir an önce satmaya başlamak. İşletme süreci genişletildikçe çıkan gazın bir an önce ihraç edilmesi gerek. Bu durumda en büyük pazar Türkiye’dir.
Türkiye, gazın yüzde 60’ını Rusya’dan ithal ediyor. Kaynak ve alternatif artırma açısından olumlu. Türkiye ve İsrail’in ortak proje üretmesi, Türkiye’nin Doğu Akdeniz Gaz Forumu’na dahil olması anlamına gelir. Bu işbirliği başlarsa Türkiye’ye karşıt bir forumun Türkiye’yi içine aldığı bir resme götürür bizi. Bu gazın bir an önce AB pazarına ulaşması isteniyorsa, İsrail Yunanistan ve GKRY nezdinde bir an önce bu gazı oraya iletmek çalışacaktır. Tarafları yatıştırıcı bir role soyunur. Bu bölgede bir umuttur.”