Güncelleme Tarihi:
Doç. Dr. Eren, Türkiye'nin, birçok gelişmiş ülkeye göre, sağlık açısından çok daha ileri düzeyde olduğunu söyledi. ''Hastalar, devlet ya da sigorta hastanelerinde kuyrukta bekliyorlar, hizmet kalitesinde zaman zaman ciddi düşmeler yaşanıyor, ama öte taraftan bugün İngiltere, kalp ameliyatı yapmak için hastasını bize göndermeye çalışıyor'' diyen Doç. Dr. Eren, halen Türkiye'de kalpameliyatı için sıra bekleyen hasta sayısının, yok denecek kadar az olduğunu bildirdi.
Doç. Dr. Eren, Türkiye'de sağlık alanında yeni teknolojilerin bulunduğunu, gerek kalp cerrahisinde gerekse diğer branşlarda, yurtdışında yapılan hemen hemen bütün uygulamaların çok yüksek başarıyla Türkiye'de de uygulandığını bildirdi.
Türkiye'nin son derece kaliteli sağlık hizmeti verebilecek durumdaolduğunu vurgulayan Doç. Dr. Eren, bu durumun Türkiye'ye ciddi bir getirisi olacağına inandığını dile getirdi.
Doç. Dr. Eren, ABD'de kroner by-pass ameliyatı maliyetinin yaklaşık 30 bin dolar, İngiltere'de ise 4-5 bin pound civarında olduğuna işaret ederek, SSK ve Emekli Sandığı'nın, bu ameliyatlar içinhastanelere 2 bin dolar ödediğini belirtti. Doç. Dr. Eren, ''Bizim şu anda bu ameliyatları 2 bin dolardan kabul edip, yaptığımız düşünülürseülkemiz için hakikaten yüksek bir getiri olacağına inanıyorum'' diye konuştu.
Yurtdışından hasta gelmesinin ve bu şekilde bir yapılanmaya gidilmesinin, sağlık sistemine otokontrol getireceğini, bu şekilde Türkiye'nin kendi sağlık hizmetinin sosyal yönünü iyi boyutlara getirme şansı olacağını kaydeden Doç. Dr. Eren, ''En azından kendimizi geliştirmeye zorunlu hissederiz'' dedi.
Yabancı hastalara devlet hastanelerinde hizmet verilebileceğinin söylendiğini belirten Doç. Dr. Eren, ''Mutlaka verilebilecek hizmetlervardır, ama bazı yüksek teknoloji gerektiren tedavilerin, daha çok üniversite hastanelerinde olabileceğine inanıyorum'' diye konuştu.
Kalp Merkezi olarak, yurtdışından gelen hastalara hizmet vermeye hazır olduklarını ve hastaları beklediklerini söyleyen Doç. Dr. Eren, Merkez'de kalp nakli, kroner by-pass, anjiyo, yoğun bakım gibi alanlarda başarıyla hizmet verildiğini bildirdi.
Kroner by-pass, kalp kapağı, aort cerrahisi gibi operasyonların Türkiye'nin hemen hemen her yerinde rutin uygulamalar sınıfında olduğunu belirten Eren, ''Kalp nakli veya kalp nakline alternatif bazıcerrahi yöntemler, aort cerrahisi gibi, yüksek teknoloji ve daha organize bir ekip gerektiren dallar... Üniversitelerin farkı burada ortaya çıkıyor'' diye konuştu.
Yüksek teknoloji gerektiren bu tedavi yöntemlerinin, özel sektörde pek yapılabilecek uygulamalar olmadığını dile getiren Doç. Dr. Eren, bu ameliyatların gerek cerrahisi, gerekse ameliyat sonrası bakımı açısından çok büyük özellikler gerektirdiğini kaydetti. Doç. Dr. Eren,''Bu nedenle, bu tedavilerin daha çok altyapıyı oluşturmuş merkezlerde yapılması gerekiyor. Halen, zaten böyle yapılıyor. Özel hastanelerde hemen hemen bu branşlarda hizmet veren hiçbir hastane yok" dedi.
YILDA 1000 AMELİYAT
Doç. Dr. Eren, 5 yıl önce açılan, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp Merkezi'nde, gerek acil gerekse diğer ameliyatların 24 saat yapılabildiğini, yoğun biçimde de kardiyolojik girişimler ve kalptedavilerinin uygulandığını anlattı.
Merkezde, 2 anjiyo ünitesi, 1 gelişmiş laboratuvar, 4 ameliyathane, 4 ayrı yoğun bakım ünitesi, kalp cerrahisine ve kardiyolojiye ait 70'er yatak, büyük bir kroner bakım ünitesi bulunduğunu kaydeden Doç. Dr. Eren, merkezde SSK ve Emekli Sandığı hastalarına da anlaşmalar çerçevesinde hizmet verdiklerini bildirdi.
Doç. Dr. Eren, yılda 1000 açık kalp, 400 civarında kapalı kalp ve damar ameliyatı yaptıklarını ifade ederek, 1988 yılından bu yana 1'i yapay kalp olmak üzere 6 kalp nakli gerçekleştirdiklerini kaydetti.
Kalp nakli sayısının azlığının, Türkiye'de organ bağışının çok yaygın olmamasından kaynaklandığını söyleyen Doç. Dr. Eren, Merkez'de kalp nakli bekleyen 19 hasta bulunduğunu belirtti.
Kalp nakli bekleyen hastaların yüzde 50'sinin, 1 yıl içinde nakil yapılmazsa kaybedilme riski bulunduğuna işaret eden Doç. Dr. Eren, bu nedenle kalp nakli bekleme listesinin her an değiştiğini dile getirdi.