Türkiye ile ilişkiler anlık gerginliklere kurban edilmemeli
Güncelleme Tarihi:
Defense News isimli dergide yayımlanan röportajda, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, ülkesinin Türkiye ile geçmişten gelen stratejik bağlarının anlık gerginliklere kurban edilmemesi gerektiğini belirtti.
Peres, muhabirin, Türkiye İsrail’le ortaklıktan uzaklaşıp radikal İslam’a mı yöneliyor” sorusu üzerine Türkiye’nin ordunun demokrasiyi koruduğu tek ülke olduğunu ancak bugün askerlerin rolünün değiştiğini ifade ederek, “Asıl 'Erdoğan ülkesinin Müslüman nüfusunu demokrasiye mi yöneltecek yoksa demokratik güçler daha İslamcı bir ülke mi olmak isteyecek' sorusunu sormalıyız” dedi.
AK Parti hükümetinin uzun bir süre İsrail’le iyi ilişkiler sürdürmeye çabaladığını da belirten Peres, iki ülke ilişkilerini geniş açıdan görmenin daha doğru olacağını savundu.
Türkiye'nin Avrupa Birliği’ne girme çabalarına karşın Avrupa’nın ayak diremesinin ülkede bir hayal kırıklığı yarattığını ifade eden Peres, dolayısıyla Ankara’nın gücünü gösterebileceği ve etkin rol oynayabileceği bir bölgeye yöneldiğini sözlerine ekledi.
“Ankara’nın İran ve İsrail’le yakın ilişkiler geliştirdiği göz önünde bulundurulduğunda İsrail, Türkiye’ye askeri teknoloji satmaya devam etmeli mi?” sorusu üzerine ise Peres, iki ülke arasındaki işbirliği ve karşılıklı çıkara dayalı ilişkinin zayıflamaması için çok dikkatli olunması gerektiği konusunda uyardı.
“Türkiye bölgemizde çok önemli bir ülke ve NATO’nun çok saygın bir üyesi. Sabırlı olup haritayı doğru okumalı, ilişkimizi ülkelerimiz arasındaki anlık gerginliklere kurban etmemeliyiz” diyen Peres, Türkiye’nin İran’la fazla yakınlaşıp dünyadaki duruşunu riske atmasının çok zor olduğunu belirtti.
Diğer yandan röportajda Filistin Yönetimi’yle yaşanan açmaza da değinen Peres, İsrail’de hükümetin barış istediğine inandığını belirtirken, Filistin Başbakanı Salam Fayad’ın iki devletlilik planının hayata geçirilmesi ve kurumların oluşturulması için zamana ihtiyaç olduğunu belirtti.
Peres, Goldstone raporunda yer alan savaş suçları iddialarıyla ilgili olarak da İsrail ordusunu temiz tutmak istediklerini ancak başka ülkeler İsrail’i yargılamaya kalktığında adil ve eşit muamele istediklerini belirtti.
İran’ın nükleer programı ile ilgili soruları da cevaplayan Peres, Rusya Başbakanı Vladimir Putin ve Cumhurbaşkanı Dimitri Medvedev’in İran’ın gerçek niyetlerini yavaş yavaş fark ettiğini ve daha sert yaptırımlara onay vereceklerine inandığını belirtti.
İlk umutlarının ABD’nin önderliğindeki müzakerelerin bir sonuca varması olduğunun altını çizen Peres, eğer bu yolla bir sonuca varılamazsa B planını uygulamak zorunda kalabileceklerini belirtti.
Ancak İran konusunda karşı karşıya kalınan durumun 1981’de Irak’a 2007’de de Suriye’ye yapılan operasyonlardan farklı olduğunu belirten Peres, o dönemde yaşanan olayların yerel sorunlar olduğunu, İran gerginliğinin ise bütün dünya uluslarını ilgilendirdiğini belirtti.
“İsrail’in küresel bir meseleyi monopolize etmemesi gerekir” diyen Peres küresel çözümlerin İsrail’in teklif ettiği çözümlerden daha geniş ve çeşitli olduğunu belirtti.