Türkiye göllerini yok ediyor

Güncelleme Tarihi:

Türkiye göllerini yok ediyor
Oluşturulma Tarihi: Kasım 09, 2011 13:46

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nazmi Polat, “Türkiye'nin iç göllerinde sayısını hızla arttıran ve hemen hemen bütün habitatlara bulaşan Carassius Gibelio (İsrail Sazanı) türü en ciddi tehlikedir” dedi.

Haberin Devamı

Polat, yaptığı açıklamada, Türkiye'deki iç göl ve tatlı sularda istilacı tür olarak bilinen Carassius Gibelio balığının son yıllarda büyük oranda artış gösterdiğini söyledi.
İstilacı türlerin Türkiye'nin doğal faunasında olmayan türler olduğunu belirten Polat, şunları kaydetti:
“Türkiye'nin iç göllerinde sayısını hızla arttıran ve hemen hemen bütün
HABITAT'lara bulaşan Carassius gibelio türü en ciddi tehlikedir. Hangi gücün bu
türleri Türkiye sularına bulaştırdığı net belli değildir. Ama doğal yollarla girmediği kesin. Bu türün özelliği de albenisi güzel, değişik renklerden oluşması ve göz zevkine hitap ediyor olmasıdır. Ancak et kalitesi olarak çok verimsiz, çok kılcıklı ve bir yiyenin bir daha tüketmeyeceği bir balık türüdür.”
Bu balığın en büyük özelliğinin yerli balıkların yumurtalarını yemesi olduğuna dikkat çeken Polat, “Kuzey yarım küredeki balıklar hemen hemen hepsi yılda bir defa döl vermesine karşın bunlar yılda 4 veya 5 defa döl vermektedir. Bu popülasyondaki sayılarının her geçen gün arttığını göstermektedir. İstilacı balıkların diğer özelliği de yerli balıkların yumurtalarıyla beslenmesidir. Hem yerli balıklarının besinlerini yiyerek onların yiyeceğiyle rekabet ediyor hemde yumurtaları yediği için yavruların gelişmesini engelliyor. Dolayısıyla doğal fauna sayısı ciddi şekilde azalıyor. Bunun örneğini Eğridir Gölü'nde yaşadık, doğal fauna tamamen yok olmaya başladı” diye konuştu.

Sıtma ile mücadele için getirildi, yerli faunayı yok etmeye başladı”

İstilacı bir başka türünde sıtma ile mücadelede kullanılan sivrisinek balıkları olduğunu kaydeden Polat, şöyle devam etti:
“Bu balıklar sivrisinekleri yok etmek için diğer ülkelerden ihraç edildi. Şuanda bir çok gölümüze bu balık aşılanıyor. Bir yere yeni bir balık türü aşılarken, ekonomik zincirdeki tespitleri çok iyi yapmak lazım. Bunun getirileri nelerdir, götürüleri neler olacaktır. Bu balıkta havuz balığı gibi bulunduğu habitatlarda çok kolay ürüyor. Diğer yerli balıkların yumurtalarıyla besleniyor. Zaten ekonomik olarak hiç bir değeri yok. Biyolojik mücadele yaparken bir biyolojik canlıyı, bir biyolojik zincirin önemli halkası olan balık faunasını tahrip ederseniz, ekolojiyi dolayısıyla kendi geleceğimizi tahrip etmiş oluruz.”
Göl ve tatlı sularda bu balıkların sayısının çok ciddi miktarda arttığına işaret eden Polat, “Yapılan araştırmalarda balıkçı ağlarını üzüm salkımı kadar dolduracak istilacı balık var. Ladik Gölü'nde daha önceki araştırmalarda hiç görmediğimiz istilacı balığa en son yaptığımız araştırmada çok sayıda rastladık. Bu da popülasyondaki sayısının ne kadar ciddi oranda arttığını göstermektedir” ifadesini kullandı.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!