Güncelleme Tarihi:
Dünyaca ünlü anchorman Walter Cronkite ile ortağı Jonathan Ward'ın dünya üzerinde söz sahibi olacak ülkelerin tanıtımı için Amerikan PBS Devlet Televizyonu için gerçekleştirdikleri ‘‘Bir Dünya’’ adlı dizinin bir ayağı olan ‘‘Türkiye: Kültürleri ve Kıtaları Birleştiren Ülke’’ belgeseli ABD'de yayınlanmaya başladı.
Yarışmalardan uluslararası yapımcılığa 1990 yılında Mirage Reklam Şirketi’ne ortak olduktan sonra 1992 yılında bir anda kendini televizyon dünyasında yarışma programlarına yapımcılık yaparken bulan Hülya Biren, bir anlamda uluslararası televizyonculukta da ilk adımı atmış oldu. Dünyaca ünlü Fremantle adlı yapım firmasında çalışmaya başlayan Biren, sırasıyla ‘‘Parola’’, ‘‘Süpermarket’’, ‘‘Aşağı Yukarı’’, ‘‘Doğuştan Şanslı’’ gibi patentli programlara yapımcılık yaptı. Daha sonra daha ciddi belgesellere imza atan başarılı yapımcı, Türkiye'nin tanıtımı için ‘‘Turkey: Bridging Cultures and Continets’’, ‘‘Intrique in Istanbul’’ ve ‘‘Mega Cities’’ gibi programların yapımcılığını üstlendi. Halen ‘‘Seç Bakalım’’ın yapımcılığını gerçekleştiren Biren, aynı zamanda Türkiye'de Discovery Channel'in kuruluşuna öncülük yaptı.
Çekimlerine iki yıl önce başlanılan, Washington'daki Ward Televizyonu tarafından, Güney Caroline Eğitim Televizyonu'nun işbirliği ile Amerikan Devlet Televizyonu PBS için üretilen yeni televizyon dizisi ‘‘Bir Dünya’’nın Türkiye adına yapımcılığını Hülya Biren üstlendi. ‘‘Bir Dünya’’, Amerikalılara 90 dakikada kısa bir Türkiye seyahati ile zengin bir tarih ve kültürün izlerini sunuyor. Belgesel, montajın ardından ilk olarak 23 Ekim 1997'de Çankaya Köşkü'nde Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bazı komutanlarına gösterilmişti. Türkiye hakkında Osmanlı İmparatorluğu, Türk kahvesi ve gazete manşetlerinden başka pek bir şey bilmeyen Amerikalıları, bugüne kadar öğrendiklerinin çok ötesinde bilgilendirecek olan ‘‘Bir Dünya’’ belgeselinin galası, bugün Amerika'da ‘‘The Freedom Forum Newseum\ Basın Özgürlük Müzesi’’nde yapılacak.
Belgesel ileriki yıllarda dünya üzerinde söz sahibi olacak Türkiye, Baltık Ülkeleri, Tayland, Hindistan ile ilgili olarak ayrı ayrı 90 dakika olarak hazırlandı.
Dizinin bir bölümünü oluşturan ‘‘Turkey: Bridging Cultures and Continents\Türkiye: Kültürleri ve Kıtaları Birleştiren Ülke’’ için Türkiye'nin dört bir yanında yapılan çekimlerin yanı sıra ülke gündeminin önemli isimlerinden; Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Çevik Bir, işadamı Sakıp Sabancı, Atlantic Records'un sahibi Ahmet Ertegün, TEMA Vakfı Başkanı Hayrettin Karaca, işadamı İshak Alaton gibi 42 ünlü isimden ‘‘Türkiye ve Türkiye'nin dünya barışına katkısı’’ ile ilgili görüşler alındı.
Ön hazırlık ve araştırmaların tamamlanmasının ardından iki ayda 30 dakikalık 99 bant kullanılan çekimlerde, Amerikalı izleyicilere bu kültürle ilgili olarak yazılmış makalelerin ve her zamanki yanlış algılamaların ötesinde, çok daha yakın bir perspektif sunuluyor. Dizide Türkiye, 1952'den beri NATO üyesi olan, modern, laik bir devlet ve Amerika'nın en yakın müttefiklerinden biri olarak tanımlanıyor. İzleyiciler modern Türkiye'nin babası olan Atatürk'ten başlayarak, Birinci Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı İmparatorluğu'nun çökmesiyle Türkiye Cumhuriyeti'nin nasıl kurulduğunu öğreniyorlar. Türkiye'nin o günden bu yana, Batı’daki Avrupalı komşularına yetişmek için yarışa girdiği ve bazı etkileyici sonuçlar aldığı vurgulanıyor. ABD ile kıyaslandığında Türkiye'nin kadın diş hekimi sayısının yüzde 5, kadın mimar sayısının üç katı, kadın mühendis sayısının yüzde 30 oranında daha fazla olduğuna dikkat çekiliyor. Türkiye'nin gerçek renginin ve güzelliğinin insanlarında yattığı gerçeğine odaklanan dizi, Osmanlı İmparatorluğu'nun tarih boyunca yeni fikirlere ve insanlara olan açıklığına değiniyor. 17. yüzyılda İspanya ve Portekiz'den Türkiye'ye gelen yüzbinlerce Yahudiye, padişah tarafından mültecilik hakkı verilmesi gibi örnekler işleniyor. Bugün onların torunlarının, halkının çoğunluğu Müslüman olan bu ülkede, kendilerini evlerinde gibi hissettikleri anımsatılıyor.
Ekonomik ve toplumsal yapının yanı sıra dizide Akdeniz'de bulunan en iyi korunmuş tarihi alanlardan biri ve en eski Anadolu Uygarlığı'nın başkenti olan Efes gibi şehirlere de seyahat ediliyor. Buradan tarihi Fırat Nehri boyunca uzanan ve dünyanın en büyük hidroelektrik santrallerinden birinin bulunduğu yerden, İstanbul sokaklarına gidiliyor.
Başbakanlık, Genel Kurmay Başkanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın destekleriyle gerçekleştirilen bu büyük prodüksiyon; Türkiye yapımcılığını yürüten Hülya Biren ve belgeselin fahri danışmanı Işık Biren, Joe Lukitsch, Turgut Koyuncuoğlu ve Amerikan Konseyi'nin özel destekleriyle tamamlandı. Bunun için Amoco Power Resources, THY, Net Holding, IBM, Ziraat Bankası, İşbankası, Beymen, Pronto Halkla İlişkiler ve İMKB olmak üzere 22 firma ve kuruluş maddi, konaklama ve ulaşım olarak katkıda bulundu.