Güncelleme Tarihi:
Dünya Mirası Gezginleri Derneği Başkanı Atila Ege, uzun yıllar yurtiçinde ve yurtdışında eğitim alanında çalıştı. Her fırsatta eşi Nihal Ege’yle seyahat etti. 40 senede 140’ın üzerinde ülke gördüler.
Dünya miraslarına ilgileri ise 8 sene önce, yurtdışında karşılaştıkları genç bir çiftin Güney Amerika’da UNESCO Dünya Mirasları’nı gezdiklerini öğrenmeleriyle oldu. Onlar da listedeki yerleri gezmeye başladılar. Her gördükleri yerde, Dünya Mirası amblemine ve sertifikalara çok önem verildiğini gördüler. Bu yerlerde kartpostallar, şemsiyeler, hediyelik eşyalarda bile Dünya Mirası amblemi kullanılıyordu. Türkiye’ye döndüklerinde “Acaba bizde durum nedir” diye düşünmeye ve araştırmaya başladılar. Fakat ne bir amblem vardı, ne de bu konudan haberi olan birileri. Böylece kolları sıvadılar.
Ege, UNESCO’dan yüzlerce sayfa döküman getirdi. Bunları titizlikle çevirtti. Eşi Nihal Ege’nin çektiği fotoğraflarla bir powerpoint sunumu hazırladı ve çeşitli topluluklarda konferanslar vermeye başladı. Bu sırada bir yandan eşiyle listedeki yerleri gezmeye devam ediyordu.
7 senede 100’e yakın konferans verdi. “Elimde çanta, projeksiyon makinesi ve dizüstü bilgisayar, yanımda eşim Nihal ile şehir şehir dolaştık. Çağrıldığımız her yere gittik” diyor. Ege, Kültür ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nde genel müdür dahil olmak üzere tüm kadroya, Denizli ve Çanakkale illerinde valilere, iki kez Antalya ve Senegal’deki uluslararası UNESCO toplantılarında birikimlerini paylaştı. Gördüğü ilgi muazzamdı.
HAZİRANDA KURULDU
UNESCO’da söz sahibi olmak için yaptığı araştırmada mutlaka dernekleşmeleri gerektiğini anladı. Ayrıca eşiyle tek başına bu büyük çalışmanın altından kalkamayacağını düşünüyordu. Yol arkadaşlarına ihtiyacı vardı. Gezgin grubu ile yaptığı gezilerde gördüğü Dünya Mirası amblemleri ve bu konuya verilen değer kültür meraklısı dostlarını da etkilemişti. Hepsi bir çatı altında toplanmaya hazır olduklarını söylediler. Böylece “Kültür değerlerimiz yok olmasın. Onları UNESCO aracılığı ile dünyaya tanıtalım” sloganı ile geçen haziran ayında, Dünya Mirası Gezginleri Derneği’ni kurdular.
Yönetim kurulunda Başkan Atila Ege’nin, arkadaşları Müjdat Gültekin, Aynur Koç, Serdar Ahıskalı ve Kanat Başar yer aldı. Dünya Mirası Gezginleri grubunda şu anda 164 üye var. Ege, “Dernek olarak hedefimiz en az 5 bin üye. Ne kadar zamanda ulaşırız bilemiyorum ama eğer ülkemiz için bir şeyler yapacaksak en az 5 bin kişinin desteğini almalıyız. Bu her köşesinden kültür hazineleri fışkıran ülkemiz için ulaşılamaz bir hedef değil” diyor.
İLK HEDEF OKULLAR
Dernek üyeleri 1 Eylül’de ilk toplantılarını yapıp, hedeflerini ortaya koydular. Türkiye’de en az 50 yerin UNESCO’nun dünya kültür mirasları listesine girmesini, 100’e yakın yerin aday olmasını, her Türk insanının Dünya Mirası’nın ne demek olduğunu bilmesini sağlamak ayrıca Türkiye’yi Dünya Mirası amblemleri ile donatmak, UNESCO ile ilgili her önemli yıldönümünde o miras yerinde uluslararası büyük şenlikler düzenlemek belirledikleri hedefler arasında.
Atila Ege, “Dünya Mirası bilincini yerleştirmek için ilk etapta lise ve kolejlere giden gençlere öncelik vermek istiyoruz. İstanbul Valiliği ve Milli Eğitim Müdürlüğü ile ilk pilot bölgenin İstanbul olması konusunda adımlar atıyoruz. Her okulda UNESCO ve Kültür Miraslarımız Kolu (veya kulübü) kurulmasını sağlamaya çalışıyoruz. Liseyi bitiren gençlerimizin bu konuda mutlaka bilgisinin olması ilk hedeflerimizden. Bunun için UNESCO bir kitapçık hazırlıyor. Biz de bir poster hazırladık.
NASIL ÜYE OLUNUR
Aynı şekilde özellikle turizm ile ilgili üniversite ve yüksek okullarımızda bu konunun ders olarak işlenmesini sağlamalıyız. Bunun için de Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK ile temas edeceğiz” diyor ve ekliyor: “Daha çok işimiz var.”
Dünya Mirası Gezginleri Derneği’ne üye olmak için www.dunyamirasigezginleri.com adresinden form doldurmak ve 100 lira olan 2010 yılı yıllık aidatını yatırmak gerekiyor.
Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Müjdat Gültekin
DERNEĞİMİZE HERKES DAVETLİ
33 seneden beri İstanbul’da serbest avukatlık yapıyorum. Kapalı bir grup olarak Atila Bey’in liderliğinde sürekli Dünya Miraslarını geziyorduk. Bu sene gerçekleştirdiğimiz Orta Amerika gezimiz sırasında Atila Bey’le yaptığımız sohbette kurumsal bir nitelik kazanmamız halinde bir sivil toplum örgütü olarak, Türkiye’deki Dünya Mirası ilan edilen yerlerin artırılmasına yönelik Unesco nezdinde temaslarda bulunabileceğimize karar verdik. Gezi dönüşünde gerekli hazırlıkları yaparak derneğimizi 4 Haziran tarihinde kurduk. Derneğimizi tüm kamu kurumları ve sivil toplum örgütlerinde temsil etmeye çalışıyorum. Şu sıralarda sürekli olarak derneğimizin tanıtımını yaparak üye kaydetmeye yoğunlaşmış vaziyetteyim. Ne kadar çok gezgin üyemiz olursa o kadar güçleniriz hem de Unesco nezdindeki itibarımız artar. Türkiye’deki Dünya Miraslarını korumaya ve arttırmaya gönül vermiş veya kendisini gezgin kabul eden herkesi derneğimize üye olmaya bize güç vermeye davet ediyorum.
Genel sekreter Aynur Koç
BU MİRASI SAHİPLENELİM
Senelerdir İstanbul’u ve Türkiye’yi köşe bucak gezen, dünyadaki kültür miraslarını görmek için kültür turlarına katılan biri olarak bu derneğin kuruluşuna ön ayak olanlardanım. Seyahat bloglarına ve gazetelerin seyahat sayfalarına yazdığım seyahat yazılarımda hep diğer ülkelerdeki Unesco Dünya Mirası Listesi’ne giren yerleri anlatırken Türkiye ile kıyaslama yaptım. Listede senelerdir 9 olan yer adedimizi artıramazken, elimizdekileri de koruyamadığımıza hep dikkat çektim.
Unesco Dünya Mirası bir ortak dünya mirası. Unesco Listesine girmek ülkeye hem prestij hem de turist kazandırıyor. Bu mirası sahiplenmek, sonraki nesillere doğru ve eksiksiz olarak aktarabilmek, en önemlisi toplumsal bilinci uyandırmak çok önemli.
Çalışmalarımızı bu duyarlılık üzerine kuruyoruz. Son günlerde yaşanan Allianoi’nin Yortanlı, Hasankeyf’in Ilısu Barajı’nın suları altına bırakılmak istenmesi karşısında toplumsal bir duyarlılık yaratılamadı, buralara sahip çıkamıyoruz.
Dünyada, Unesco Dünya Mirası kriterlerinden 9’unu taşıyan Hasankeyf’in hala listede olmaması, bana göre hepimizin suçu. Herkesin kendi çapında yapabilecekleri olmalı.