OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 25, 2004 00:00
Onursal başkanlığını Fethullah Gülen’in yaptığı Türkiye Gazeteci ve Yazarlar Vakfı tarafından geçen hafta John Hopkins Üniversitesi ile Washington’da bir konferans düzenlendi. Abant Platformu adıyla yapılan toplantıların bu yılki oturumunda, ‘İslam, Demokrasi, Laiklik: Türk Deneyimi’ konusu tartışıldı.Toplantıda, Türk ve Amerikalı katılımcılar tarafından, Türkiye’deki laiklik uygulamasının Batı’daki laiklik modelleriyle karşılaştırması yapıldı. Tartışmalar sırasında ortaya çıkan en önemli sonuçlardan biri, gerek Türk gerek Amerikalı konuşmacıların çoğunun, Türkiye’nin İslam dünyası için bir model olması önerisine olumsuz yaklaşmalarıydı. Konuşmalarda beliren bir diğer eğilim ise, özellikle Amerikalıların Türkiye’deki laiklik modelini katı bulmalarıydı. Mevcut uygulama yerine, Türkiye için daha yumuşatılmış bir laiklik modeli öneren katılımcılar oldu. Bu tartışmanın en can alıcı bölümü, Türkiye’deki laikliğin Fransız modeline benzetilerek bunun yerine daha esnek olarak bilinen Anglosakson modelinin önerilmesiydi. Başbakan Erdoğan’ın da desteklediği bilinen bu düşünceye, çok ilginç bir biçimde en ciddi muhalefet ise Fener Rum Patriği Bartholomeos’tan geldi. İşte Türkiye’nin Büyük Ortadoğu Planlarının konuşulduğu bir dönemde, İslam dünyasına bir model olup olamayacağından, ülkedeki laiklik uygulamasının hangi ekole daha yakın olması gerektiği konusuna kadar Washington’daki Abant’ta kimin ne dediği...KONUŞMACILARPROF. MEHMET AYDIN (Devlet Bakanı) Türkiye’nin model olacağını söylemek küstahça bir yaklaşım Laiklik ve din, hayatın içinde bir arada var olabilir, ama devlet mekanizmasında değil. Laiklik yararlı bir şeydir. Türkiye ve ABD’deki laiklik anlayışları arasında kültür ve tarihten gelen farkılıklar var. Örneğin, ABD’de mahkemelerde Kutsal Kitap üzerine yemin ediliyor. Türkiye’de ise yeminler laiktir. Türkiye’nin İslam dünyası için model olacağını söylemek, yukardan bakan küstahça bir yaklaşım olur ve kimse tarafından takip edilmemesine yol açar. Bu konuda mütevazı olmak gerekir. Biz elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağız, deneyimlerimizi komşularımızla paylaşacağız. ‘Bize bakın’ diyemeyiz. ‘Türkiye bir modeldir’ demeden ‘Bizim tecrübelerimizi paylaşın’ diyebiliriz. Ayrıca, demokrasi ağacını zorlama ile de ekemeyiz. Bu konuda tekelci yaklaşımlardan uzak durmalıyız. PROF. JOHN ESPOSITO(Georgetown Üniversitesi)Türkiye demokrasiye değil laikliğe öncelik verdiBugünkü dar laiklik yorumuyla Türkiye İslam ülkeleri için örnek olamaz. Türkiye, kuruluşunda demokrasiye değil laikliğe öncelik verdi. Türkiye, ancak daha özgürlükçü bir din anlayışıyla model olabilir.KEMAL DERVİŞ (CHP İstanbul Milletvekili) AB’ye katılmadan Türkiye İslam dünyasına mesaj veremezTürkiye’de demokrasi ve laikliğin tehdit altında olduğu yolundaki görüşlere katılmıyorum. Türkiye kendi başına örnek olamaz. Ama AB üyesi bir Türkiye Müslüman ülkelere çok olumlu bir mesaj verebilir. Barış isteyen, Doğu ile Batı arasındaki gerginliği yenmek isteyen herkes, Türkiye’nin AB üyeliğinin 21. yüzyılın en önemli projesi olduğunu görmelidir. AB dışında kalmış bir Türkiye, kendi kendine mesaj olamaz. Bunu, Amerikalı dostlarımızın da anlaması lazım. Bazı Amerikalı dostlarımızın bu alandaki isteksizliğinin açıklık kazanması gerekir.PROF. BURHAN KUZU (AKP Milletvekili, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı)Anglosakson tipi laikliğe geçmeliyiz Türkiye’deki laiklik tanımı, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını kapsıyor. Laiklikte devletin tüm dinler karşısında tarafsız olması gerekir. Devlet laiktir, ancak fert laik değildir. Din kavramı insanlar için olduğuna göre, fertler laik olmaz. Dolayısıyla kendilerini laik olarak nitelendirenlerin, ’aslında ben devletin laik niteliğinden yanayım’ şeklinde ifade etmeleri gerekir. Türkiye’de laiklik anayasayla güvence altına alınmıştır, bununla ilgili maddenin değiştirilmesinin teklif edilmesi bile imkansızdır. Türkiye’deki Fransız tipi laikliğin yerine Anglosakson sekülarizme geçilmesi gerekir. Bunun için AKP iki üç defa daha iktidar olmalıdır.PROF. FRANCIS FUKUYAMA (Johns Hopkins Üniversitesi/SAIS) Türkiye’de laiklik din karşıtlığı gibi algılanıyorTürkiye’de laiklik yer yer din karşıtlığı şeklinde yorumlanıyor. Türkiye, son yıllardaki özgürlükçü reformlar ve AKP’nin deneyimiyle Ortadoğu ülkelerine de örnek olabilecek bir gelişme kaydediyor. AKP tecrübesiyle hem Müslüman hem de demokratik olunabileceğini gösterdi. Türkiye, bu açıdan İslam dünyasına model oluşturabilir.MESAJLARFETHULLAH GÜLENAnayasa’nın gayelerinde eksikler varsa telafi edilmeliÇoğunluğunu Müslümanların teşkil ettiği bir ülke olarak anayasasında yer alan laik, demokratik bir sosyal hukuk devleti olma gayesine Türkiye’nin ne ölçüde ulaştığı, eksik kalan noktalar varsa bunların nasıl telafi edilebileceği tahlil edilebilir.
Atatürk’ün muasır medeniyet ve (yurtta sulh, cihanda sulh) hedeflerine kenetlenmiÅŸ, iç ve dış sorunlarını çözerek uluslararası camiayla daha fazla entegre olmuÅŸ, komÅŸularıyla barışık, Avrupa BirliÄŸi ile bütünleÅŸmiÅŸ, ABD ile dostluÄŸunu pekiÅŸtirmiÅŸ, NATO’da yerini muhkemleÅŸtirmiÅŸ, demokrasi, laiklik ve Ä°slam’ın en güzel yorumlarıyla taçlanmış bir Türkiye, medeniyetler arasında köprü kurmaya daha iyi namzet teÅŸkil edecektir.BARTHOLOMEOS (Dimitri Arhondoni) (Fener Rum PatriÄŸi)Fransız Devrimi’ne yakın tek Müslüman toplum TürklerTürkiye, Fransız Devrimi ve aydınlanma dönemi idealleriyle yakın temas içine gelebilen tek Müslüman toplumdur. Aynı zamanda geleneksel Türk Müslüman deÄŸerleri ve laiklik arasında uyum saÄŸlayan eÅŸsiz bir örnektir. Türk modeli, Ä°slam ve modern dünyanın birleÅŸtirilmesine duyulan ihtiyacı gösteriyor.FRANSIZ VE ANGLOSAKSON MODELLERÄ° NEDÄ°R?Ä°ki modeldeki ortak yön, hukukun tamamen laik olması. Ne Ä°ngiltere’de ne ABD’de ne de Fransa’da yasalar, herhangi bir dini referans alıyor. Bu ülkelerde, bazı alanları dini kurallara açan çokhukuklu sistem de yok. Ancak Anglosakson modelinde, örneÄŸin ABD’de dini semboller, kamu alanında kullanılabiliyor. Almanya’da da isteyenler kiliseye vergi verebiliyor ya da Ä°ngiltere’de devlet baÅŸkanı (kraliçe ya da kral) aynı zamanda Anglikan Kilisesi’nin başı unvanını taşıyabiliyor. Fransa’da ise Kilise’ye karşı yapılan 1789 devriminden sonra oluÅŸan ve bugüne kadar geliÅŸen modelde, devlet, dini kamusal alanın dışında tutuyor, semboller yoluyla bile olsa dini bu alana sokmuyor. Avrupa Ä°nsan Hakları Mahkemesi de, son yıllarda Fransız modeli çizgisine yöneliyor, kamu alanındaki sınırlayıcı uygulamaları destekliyor. ÖrneÄŸin türbanın kamu alanının dışında tutulması yolunda kararlar alıyor.ANGLOSAKSON MODELÄ°NE SICAKBaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan, 29 Ocak’ta Washington’da düzenlediÄŸi basın toplantısında laiklik hakkındaki görüşlerini ÅŸu sözlerle ortaya koydu: ‘Din ve vicdan özgürlüğü, laiklik tanımı konusunda ABD’de bir Anglosakson yaklaşımı söz konusu. Ãœlkemizdeki tabii daha farklı. Biz parti programımızdaki laiklik tanımını 1982 Anayasası’nın gerekçesinden aldık. O tanım da çok açık, devlet bütün dinlere eÅŸit uzaklıktadır, diyor. Ama biz kalkıyoruz, onu bir kenara koyuyoruz, ÅŸu anda özet Anayasanın içerisinden filanca maddeden filanca kelimeyi almak suretiyle yeni bir tanım ortaya çıkarıyoruz. Sıkıntı burada. Fakat inanıyorum ki, bunları müzakere ederek, tartışarak, birbirimizi örselemeden bunu neticeye götürebiliriz.’Â
button