Güncelleme Tarihi:
* 2010’da çekilen “Red” filminin devam yapımı için yine birlikte kamera karşısına geçtiniz. Devam filminde yer almanızın nedeni ilkinin başarısı mıydı?
- Bruce Willis: Hem onun etkisi var hem de ilk filmde çalışırken hepimiz çok eğlenmiştik bu da önemli sebeplerden biriydi.
- Helen Mirren: İlk filmden sonra yine aynı kadroyla kamera karşısına geçmek; otuz yıldır görmediğin kolej arkadaşlarınla takılmak gibiydi.
* “Red 2”de pek çok silah sahneniz vardı. Bu silahları doğru tutabilmek için ne kadar eğitim aldınız?
- Helen Mirren: Daha önce hiç silah tutmadığım için ilk filmde daha çok ders almıştım. İkincide çok fazla çalışmama gerek kalmadı. Çok iyi bir hocamız vardı ve yardımcı oldu. Bu şekilde bir film yaptığınızda en güzel şey etrafınızda çok iyi bir ekip oluyor. Danışmanlar, özel efekt uzmanları...
- Bruce Willis: Bu sahneleri çok ciddiye alıyorum. Silahlar varken dikkatli hareket etmek gerekiyor ama zaten çok özel güvenlikli silahlar kullanılıyor.
* Amerika’da bireysel silahlanma giderek artıyor. Hatta bu durum filmde de bir replik olmuş. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Bruce Willis: Amerika’da herkesin bir silahı var mı bilmiyorum açıkçası benim annemin bir silahı yok.
* Anneniz Alman değil mi?
- Bruce Willis: Evet, annem bir Alman ve hâlâ bir silahı yok. (Gülüyor.)
TİYATRO YAPTIĞIM SÜREDE KENDİMİ HAPİSHANEDE GİBİ HİSSETTİM
* Bir dönem Londra’da çok fazla tiyatro oyununda yer aldınız. Tekrar Londra’ya dönüp tiyatro yapmayı düşünüyor musunuz?
- Helen Mirren: Geçtiğimiz altı ay boyunca tiyatro yaptım sanırım bir süreliğine bu yeterli. İkinci projemin bir film olmasını diliyorum. Altı ay Londra’da tiyatro yaptığım sürede kendimi hapishanede gibi hissettim. Şimdi ise özgürleşmiş hissediyorum. Filmlerde yer almak için sabırsızlanıyorum.
* Sizce aksiyon oyuncusu olmanın bir yaşı var mıdır?
- Helen Mirren: Bazı aksiyon filmlerinde elli ya da altmış yaşında yapamayacağın figürler oluyor. Ama bir de yapabileceğin aksiyon filmleri var. “Red 2”nin seçmelerinde Byung-hun Lee vardı. Sanırım tekvando şampiyonu. Hem genç hem de fiziksel özellikleri çok iyi ama aksiyon sadece bundan ibaret değil, beynini de kullanman gerek. “Red 2”nin bir güzel yanı da sadece fiziksel özellikler ve kaslarla ilgili olmaması.
- Bruce Willis: Kendi yaşımı bir düşüneyim. Düz bir çizgide hızlıca hareket edebilirim mesela. (Gülüyor.) Belli bir yaşa gelince yavaşlamak gerekiyor sanırım ama ben hâlâ yavaşlamadım. “Red” filmlerini yapmayı seviyorum.
HELEN’İN SİLAHLI SAHNELERİ BİZİ ÇOK GÜLDÜRDÜ
Dean Parisot (Yönetmen)
* Sizin için filmin en eğlenceli kısmı hangisiydi?
- En eğlenceli şeylerden biri Helen Mirren’in eline çeşit çeşit silahlar vermek oldu. Çünkü Helen’in silahlı sahneleri bizi çok güldürdü.
* Anthony Hopkins’le çalışmak zor diye duyduk. Doğru mu?
- Onunla çalışmak inanılmazdı. Filme başlamadan bir sahnede özel bir ayakkabı kullanılacaktı. Hopkins de giymek istediği özel ayakkabılarının fotoğraflarını yolladı. Filmin detaylarıyla da çok ilgiliydi.
* Farklı mekanlarda çekim yaptınız. Senaryodaki mekanlar nasıl belirlendi?
- Çoğunlukla Londra’da çekim yapmayı planlıyorduk ama Lorenzo bizi Paris’e de götürdü. Paris’te çekim yapmak her şeyi değiştirdi çünkü dünyanın en fotojenik şehri.
* Filmin bir sahnesinde Amerikan halkının silahlanmasına da değinmişsiniz. Sarah (Mary Louise Parker), Frank’e (Bruce Willis) “Tüm Amerikalıların silahı var bir tek benim yok” diyor.
- Bu aslında ciddi bir konu biz de konuya esprili bir şekilde yaklaştık. “Red 2”de sosyal mesaj vermek gibi bir kaygımız yok ama aslında filmin içinde pek çok mesaj var.
TÜRKİYE’NİN PROBLEMİNİ ÇÖZMESİNİ UMUT EDİYORUZ
* Öncelikle size ait bir Facebook hesabınız olup olmadığını sormak istiyorum. Çünkü Türkiye’de yaşanan Gezi Parkı direnişini Facebook’tan desteklediğiniz iddia edildi.
- Bruce Willis: Facebook’ta bir hesabım yok. Sanırım ülkenizde bazı problemler var. Ben daha önce İstanbul’a geldim ve çok güzel zaman geçirdim. Dünyanın o tarafında çoğu ülke zor günler geçiriyor.
Ülkeniz savaşta mı?
* Hayır...
- Bruce Willis: Bir ekonomik kriz mi var peki?
* Hayır, ne savaş ne de ekonomik kriz var. Taksim’deki Gezi Parkı yıkılmak istendi, protestolar oldu. Polisle eylemciler arasında çatışma yaşandı...
Bruce Willis: Bu çok kötü.
* Helen Mirren: Evet, sonuçta park için direniyorlar. Ama orada tam olarak ne olduğunu bilmiyoruz ve biz politikacı değiliz. Bu konuda yorum yapmamızı istemen haksızlık olur. Çünkü yorum yaparsak yanlış anlaşılabilir. Biz sadece olayları izleyebilir ve Türkiye’nin problemini çözmesini umut edebiliriz.
KADINLARIN EN BÜYÜK SİLAHI ZEKALARI
* Filmde kadın oyuncuların elinde pek çok silah görüyoruz. Peki, sizce bir kadının en tehlikeli silahı nedir?
- Bruce Willis: Kadınların erkeklerden çok daha akıllı olduklarına inanıyorum. Erkekler sadece bazı şeyleri mahvediyorlar. Sanırım kadınların en büyük silahı zekaları. Kadınların yanında olunca kendimi güvende hissediyorum, bir şey olursa sanırım sizler beni korursunuz?
* Silahlı ya da silahsız bir kadından korktuğunuz oldu mu?
- Bruce Willis: Hayır, kadınları seviyorum.
SALT 2 DE ÇEKİLECEK
Lorenzo di Bonaventura (Yapımcı)
* Filmin kadrosunda Anthony Hopkins, Helen Mirren, Bruce Willis, Catherine Zeta Jones ve John Malkovich var. Bu kadar usta oyuncuları aynı filmde görmek pek sık rastlanır bir şey değil. Böyle bir işbirliğini yapmak kolay oldu mu?
- İşin bu kısmı çok keyifliydi. Onlardan başka birini düşünmek imkansızdı. Filmin komik olması gerekiyordu ve ilk filmden bildiğimiz kadarıyla onlar filmi çekerken hem eğlenip hem de eğlenceli hale getiriyorlardı.
* Aksiyon filmlerini kadınlar izlemez gibi bir kanı var, siz bu konu hakkında neler diyeceksiniz?
- Çok fazla aksiyon filmi yaptım ve kadınların aksiyon filmine gelmeyeceği düşünülür. Ama bu doğru değil. Bu tarz şeyler eskide kaldı bence. 1992’de Steven Seagal’le “Under Siege” adlı bir film yaptık ve kadın izleyicisi daha fazlaydı. Bu da benim gözümü açan bir deneyim oldu.
* Bu arada “Salt” filminin ikincisinin de çekileceğini duyduk. Doğru mu?
- Evet senaryosu yazıldı.
* Peki, Angelina Jolie ikinci filmde de yer alacak mı?
- Tabii ki, Angelina Jolie olmadan Salt’ı düşünebiliyor musunuz?