OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 24, 2005 00:00
Eski DEP milletvekili Orhan DoÄŸan ile söyleÅŸinin ikinci bölümünü yayınlıyoruz. DoÄŸan, bu bölümde federasyon, Kürt sorununun çözümü konusundaki görüşlerini anlattı. Türkiye’de Kürt sorununun ‘federatif’ bir yöntemle çözülmesinin mümkün olmadığını belirten Orhan DoÄŸan, ‘Bir kere Türkiye’de Türkler ve Kürtler federal bir yapıya sahip olan diÄŸer ülkelerdeki gibi deÄŸiller, çok iç içe geçmiÅŸler’ diye konuÅŸtu.Federasyon konusuna geçebilir miyiz? Federasyona karşı mısınız?- Günün koÅŸullarına uygun olmadığı düşüncesindeyim. Ben Türkiye’de Kürt sorununun federatif bir yöntemle çözülmesinin mümkün olmadığı kanısındayım. Bir kere Türkiye’de Türkler ve Kürtler, federal bir yapıya sahip olan diÄŸer ülkelerdeki gibi deÄŸiller, çok iç içe geçmiÅŸler. ÖrneÄŸin Ä°stanbul bir Kürt kenti gibi. Türkler ve Kürtleri farklı bir coÄŸrafyada yaÅŸatacak demografik bir yapı hiç olmadı Türkiye’de. Aydınlar Bildirisi’nden sonraki basın açıklamasında da bunu vurguladık. BÄ°Z Ä°MZA VERMEDÄ°KÖyleyse nasıl oldu öyle bir bildiride imzanız yer aldı?- Biz zaten imza vermemiÅŸtik o bildiriye. Tartışılan metin bu deÄŸildi. Ki orada Ä°sviçre, Ä°spanya örneÄŸi var. Türkiye ne Ä°spanya’dır, ne Ä°sviçre’dir, ne Kıbrıs’tır. Türkiye’nin çözümü kendine özgü olacaktır. Ä°ddia ediyorum demokratik cumhuriyet çözümü, en ileri federal çözümden daha ileri bir çözümdür. Bizim düzeltilmesini istediÄŸimizin yerine farklı bir metin yayınlandı.Neden böyle bir ÅŸey yaptılar?- Yaptılar, çünkü eÄŸer Leyla Zana’nın adı olmasaydı belki de hiç etki yaratmayacaktı o metin. Kürt diasporası sizi farklı bir yere mi sürüklemek istedi?- Acaba onlar tamamen Kürt diasporasını temsil eden bir grup mu, onu da tartışmak lazım. Ama Türkiyeli Kürt aydınlar diyebiliriz. Onlar federasyonu tartışabilirler. Biz buna saygı duyarız. Ama biz doÄŸru bulmuyoruz. Biz tüm diplomatik faaliyetlerimizde, ikili görüşmelerimizde hep bunları savunduk. Abdullah Gül’e, Bülent Arınç’a ne söylediysek herkese aynı ÅŸeyi söyledik. İçerde ne söylediysek, dışarda da onu söyledik. Federasyon isteyenler acaba ‘Metal Fırtına’dan sonra Türkiye’ye gökten bir federatif yapı mı ineceÄŸini sanıyorlar? ZANA’NIN BÄ°RÄ°KÄ°MÄ°Ãœmit Fırat, ‘Leyla Zana kadın olmasa bu noktaya gelemezdi’ demiÅŸti. Haklı bir bakış mı bu?- Leyla hanımın Kürt siyasal yaÅŸamında tam 25 yıllık bir emeÄŸi var. Leyla Zana’yı Leyla Zana yapan onun güzelliÄŸi deÄŸil, onun siyasal birikimidir. 12 Eylül ile cezaevleri önünde baÅŸlayan, parlamentoda devam eden ve bugüne kadar süren bir çizgisi var onun. Leyla hanım bölgede tüm hak ihlallerinde, demokratik mücadelelerde hep önde olmuÅŸ bir kadın siyasetçidir. Bir insanın 10 yıllık cezaevi geçmiÅŸini, bölgede mücadele eden bir kadın geleneÄŸi baÅŸlatmasını yok sayacaksınız. Bu doÄŸru deÄŸil.Kuzey Irak’ta bir federasyon tartışması var. Kerkük’ü de içine alan bir Kürt federal devleti kurulması Türkiye’yi nasıl etkiler?- Orada olabilir. Çünkü orada Kürtler, Türkmenler ve Arapların tarihsel geçmiÅŸleri çok farklı. Orada etnik dağılım bölgelerle sınırlı. Bölgesel bir federasyon, oradaki koÅŸullara uygun bir çözüm. Ama oradaki yaÅŸam standartlarının Türkiye’ye yansıması da olacaktır. EÄŸer Türkiye’de Kürt sorununa çok acil, kalıcı, çaÄŸdaÅŸ ve barışçıl bir çözüm bulamazsak Kuzey Irak’taki çözüm cazibe merkezi haline dönüşebilir. O nedenle hükümet, hem içerdeki hem dışardaki Kürtlerle dost geçinmeli, yanıbaşındaki Kürt federal devleti ile kardeÅŸlik ve dostluk içinde olmalıdır. Bu tutum ABD ile olan gerilimi de düşürecektir.DTH nasıl bir parti olacakPeki Abdullah Öcalan’dan size mesaj geldi mi?- Hayır gelmedi. Uç bir ÅŸey söyleyeceÄŸim, Öcalan bugün siyaset yapsa yüzde 10’u aÅŸacak bir Türkiyelilik politikası güderdi. Ve bunu baÅŸarırdı. Öyleyse bu koÅŸullarda DTH baÅŸarılı olabilecek mi?- ‘HEP geleneÄŸinin devamı oldukları için TürkiyelileÅŸemezler’ diyorlar bize. Ama HEP’i, DEHAP’ı yaratan koÅŸullar ile DTH’yi yaratan koÅŸullar çok farklı. Ä°kincisi biz Türkiye’nin her sorununu önceleyen bir yaklaşıma sahibiz. DTH’nin Türkiyeli bir parti olamayacağını söyleyenler çıksın, kendileri parti kursun, biz onların arkasından yürüyelim ve birlikte baÅŸaralım. Nasıl bir parti olacak DTH?- GençliÄŸi de kadını da hareketimizin merkezine oturtuyoruz. Gençlere, çevrecilere ve eÅŸcinsellere kontenjan tanıyacağız. Kadınlara belki yüzde 50’ye varan bir kota uygulayacağız. Peki Türkler olacak mı partinizde?- Türkleri kucaklamanın yolu birkaç Türkü vitrine aktör olarak almak deÄŸil. A ilinde deprem mi oldu, iÅŸimizi gücümüzü bırakıp oraya gideceÄŸiz. Türkiye’nin sorunlarını çözmeye talip olarak TürkiyelileÅŸeceÄŸiz. Åžimdi sizin vitrininizde hiç Türk yok deniyor. Eee gelmiyorlar ne yapalım? En çok etkilendiÄŸiniz kiÅŸiler?- Süreyya Ayhan’ın başına getirilenlerin Türkiye’de kadın bakış açısının bir ifadesi olarak algıladım. Erkek egemen anlayış, o kadının baÅŸarısızlığı için müthiÅŸ bir zemin hazırladı. Sertab Erener’in Eurovizyon baÅŸarısı bizi etkilemiÅŸti, Leyla Hanım ona bir kutlama mesajı göndermiÅŸti.Bugünlerde hangi kitabı okuyorsunuz?- Åžener Åženocaklı’nın Federalizm ve Kıbrıs Uygulaması ile Murray Bookchin’in Kentsiz KentleÅŸme kitaplarını okuyorum. Dönüşümlü okuyorum. Aslında okuyacak çok da zamanımız yok. DAÄžLAR BÄ°R AY İÇİNDE TURÄ°ZM MERKEZÄ° OLURTürkiye’nin tepkisinin bir nedeni, Kuzey Irak’ta PKK’nın askeri varlığının devam etmesi deÄŸil mi?- Bu zemini yok edecek tedbirler alınmalı. DemokratikleÅŸme saÄŸlanmalı. PKK, Türkiye’nin yarattığı tarihsel bir gerçektir. Türkiye’nin Kürt sorunundaki bir deÄŸiÅŸim politikasını tartışmaya açması, ABD ile bölge ülkeleriyle olan gerginliÄŸi azaltacaktır. Türkiye bölgenin parlayan yıldızı olacaktır. Bir yasa çıkarılsın, emin olun bir ay sonra o daÄŸlara tatile gidilir. Turizme açılır.Bu kadar kolaysa hükümet sizce neden bu çözüme yanaÅŸmıyor?- Nedeni çok yönlü. Ama bunu tartışmaktansa buradan bir çaÄŸrıda bulunuyorum. Tüm bölge, duyarlı diÄŸer milletvekilleri, akademisyenler ve aydınlar, Kürt sorununu demokratik barışçı biçimde çözmek isteyen tüm siyasi parti baÅŸkanları ile Ankara’da bir konferans düzenleyelim. Ortak aklı oluÅŸturalım. Katılsınlar tartışalım. Kürt sorununu artık Genelkurmay karargahları, BaÅŸbakanlık makam odalarıyerine hep birlikte ve açıktan tartışalım. Biz bunu yapmazsak yaptıracaklar zaten.Kim yaptıracak?- AB ile müzakereler baÅŸladığı zaman tek tek yaptıracaklar. Kendi sorunumuzu neden dıştan gelen dayatmalarla çözelim? AB’den ve ABD’den gelen çözüm ne kadar bizim çözümümüz olabilir? Bu Türkiye’nin sorunu. O nedenle biz çözmeliyiz. ACÄ°L ÇÖZÃœM PAKETÄ° İÇİNDE NELER OLMALIKuzey Irak’ta ‘çözüm’ Kerkük’ü de içine alması halinde mi bir cazibe merkezi olabilir?- Kerküklü ya da Kerküksüz bir Kürdistan fark etmez. Türkiye’deki Kürtlerin sadece kimlik ve kültürel haklarını deÄŸil, yaÅŸam standartlarını da iyileÅŸtirmeliyiz. Kürt sorunu konusunda acil bir çözüm paketi oluÅŸturmalıyız. Paket çözüm düşünemezsek bunu karşılayan benzer çözümler esin kaynağı olacaktır.Neler olmalı bu pakette?- Birinci madde silahsızlanma, ikinci madde cezaevlerindekilerin salıverilmesi, üçüncü madde bölgeler arasında geliÅŸmiÅŸlik farkının ortadan kaldırılması olmalı, dördüncü madde ekonomi olmalı, cezaevinden çıkanların ve daÄŸdan inenlerin rehabilitasyonu olmalı.Politika deÄŸiÅŸikliÄŸi diyorsunuz ama Türkiye eski çizgiyi sürdürüyor, tam tersi Kerkük için askeri müdahaleden söz ediyor.- Söylemlere çok takılmadan ÅŸunu görmek lazım. ABD’nin OrtadoÄŸu’daki yeni stratejik partneri Kürtlerdir. Bugün bölgede de Türkiye’de de deÄŸiÅŸimin lokomotifi Kürtler olacaktır.Sizce Kerkük bir Kürt kenti mi?- Kerkük Kerküklülerindir.TÃœRKÄ°YELÄ°LEÅžMEK TERÄ°MÄ° NE DEMEK‘TürkiyelileÅŸmek’ten kastınız nedir?- Anayasanın birinci maddesi ‘Türkiye devleti bir cumhuriyettir’ diyor. 66. maddesi ise, ‘VatandaÅŸlık bağı ile baÄŸlı olan herkes Türktür’ diyor. Peki kendisini Türk hissetmeyenler, vatandaÅŸlık bağı ile baÄŸlı olmamalı mı? Peki ya Kürtse? Bu Türkiye gerçekliÄŸine uygun bir tanım deÄŸil. Bu kavramı cesurca tartışmalıyız. Madem devletin adı ‘Türkiye Cumhuriyeti’dir, o zaman ulusun da adı ‘Türkiye ulusu’ olmalı. 66. maddeye yeni tanım getirmeliyiz. O da Türkiyelilik olmalı. Türkiyeli bir Türk, Türkiyeli bir Kürt, Türkiyeli bir Laz olabilmeli insan.Türkiye buna hazır mı?- Devleti deÄŸil halkı soruyorsanız evet. Bakın düne kadar ‘Sayın Öcalan’ demek suçtu. Oysa bir mahkeme ‘Sayın Öcalan’ diyen birkaç kiÅŸiyi beraat ettirdi. DeÄŸiÅŸime direnen mutlaka aşılır. PKK’LILAR MÄ°LLÄ° TAKIMIN GOLÃœNDE AYAÄžA FIRLADIHapiste aranızdaki iliÅŸki nasıldı?- Çok insani, çok iyi. Herkesin okuma saati, yatma saati belliydi. Entelektüel olarak geliÅŸtirmiÅŸlerdi kendilerini. Bir milli maçı izliyorduk, Hollanda mıydı hatırlayamıyorum. Türkiye Milli Takımı bir gol attı, PKK’lı gençler hep birlikte ayaÄŸa fırladı, ‘Gooool’ diye. Daha önce sevinmezler miydi Türkiye’nin gol atmasına?- Asla. Düşman olarak bakıyorlardı. Evvelden TC derlerdi, ÅŸimdi Türkiye Cumhuriyeti diyorlar. Gardiyana düşman geldi derlerdi. Åžimdi falanca abi, memur geldi gardiyan geldi demeye baÅŸladılar. Bu deÄŸiÅŸimi görmek lazım. Ama bu beklentiyi karşılayacak adımlar atmazsak bu duygudan kopuÅŸ da yaÅŸanır. HAPÄ°STEN ÇIKINCA TEKNOLOJÄ°KDEĞİŞİME ÅžAÅžTIKCezaevinden çıktığınızda hangi deÄŸiÅŸiklikler dikkatinizi çekti? - Cep telefonu tutuklandığımız hafta Meclis’te gündeme gelmiÅŸti. Henüz kullanamadan cezaevine girdik. MüthiÅŸ bir teknolojik deÄŸiÅŸimi gerçekleÅŸtirmiÅŸ Türkiye. Ama daha önemli bir deÄŸiÅŸim gördüm. HoÅŸgörü ortamı var ÅŸimdi. Ä°nsanlar demokratik hakları tanımanın tehlikeli olmadığını gördüler. Duygudaki bu deÄŸiÅŸim önemli. Cezaevinde okuma fırsatınız oldu mu?- Ä°lk beÅŸ yıl koÅŸullarımız okuma yazma açısından iyiydi. Sonra deÄŸiÅŸik cezaevlerinden tutuklu ve hükümlüler getirildi koÄŸuÅŸumuza. PKK’li hastaların tedavi gördüğü bir revire döndü bizim koÄŸuÅŸ.Â
button