Oluşturulma Tarihi: Ocak 26, 2004 10:10
İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey, 'Türkiye'de 500 bin civarında hiperaktif çocuk olduğu tahmin ediliyor' dedi. Feyziye Mektepleri Vakfı Özel Işık Lisesi'nde düzenlenen seminere katılan Balıbey, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 'Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Olan Çocukların Eğitimleri Projesi'nin amacının 'Yaramaz, haylaz denilen çocukları anlayarak topluma kazandırmak' olduğunu vurguladı.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) ‘‘Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Olan Çocukların Eğitimleri Projesi’’, İstanbul'da başladı. 20 Ocak'ta Feyziye Mektepleri Vakfı Özel Işık Lisesi'nde düzenlenen seminere katılan İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey, İstanbul'da yapılan hazırlık çalışmasında 490 öğrenciye hiperaktif tanısının konulduğunu bildirdi. Ömer Balıbey, ‘‘Türkiye'de 500 bin civarında hiperaktif çocuk olduğu tahmin ediliyor. İstanbul'daki sayının da artacağını tahmin ediyoruz. Yaramaz, haylaz denilen bu çocuklarımızı anlayarak topluma kazandırmalıyız’’ dedi.
Projenin ilk etabında şube müdürleri, ilköğretim müfettişleri, ilçe milli eğitim müdürleri, rehberlik ve araştırma merkezi müdürleri ile koordinatör okul müdürlerine eğitim verildiğini belirten Balıbey, şunları söyledi:
‘‘Proje, İstanbul'da dalga dalga yayılacak. İkinci aşamada öğretmenler ve anne-babalar eğitilecek. Yaramaz, haylaz diyerek zekası diğer çocuklarla aynı olan bu çocukları farkında olmadan toplumun içinde kaybediyoruz. Projenin en önemli ayaklarından biri öğretmenler. Önce idareciler bu işe sağlıklı bakacak. Bu işi mutlaka ele almamız lazım. Hiperaktif olduğu belirlenen çocuğun tıbbi tedaviye ihtiyacı varsa tabii ki tedavi uygulanır, ancak biz konunun eğitim boyutuyla ilgileniyoruz.’’
İŞBİRLİĞİ ŞART
Seminerde, katılımcılara projeyi anlatan MEB Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nden Psikolojik Danışman Aylin Ak, hiperaktivite ve dikkat eksikliği bozukluğu tanısı konulan çocukların eğitiminde aile, öğretmen ve hekimlerin işbirliği içinde olmaları gerektiğini söyledi. Aylin Ak, hiperaktif çocukların eğitimlerinde ortaya çıkan sorunları şöyle sıraladı:
‘‘Bu öğrencilerin eğitim gördükleri her tür ve kademeye uygun eğitim modellerinin oluşturulması gerekir. Psiko-eğitsel değerlendirmede ve eğitsel tanımlamada yetersizlikler var. 573 sayılı Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede yer alan DEHB olan çocukların tanımının yapılmamış olması ve değerlendirme sürecindeki esasların yetersiz olması ve bu çocukların eğitimi ile ilgili kurumlar arasındaki etkili işbirliğinin oluşturulamamış olması da diğer sorunlar.’’