Güncelleme Tarihi:
Bertolucci başkanlığındaki heyet Ankara'daki temasları kapsamında dün Ankara Üniversitesi, ODTÜ, DPT, TÜBİTAK'ı ziyaret etti.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından da kabul edilen heyet, bugün İstanbul'da Boğaziçi Üniversitesi'ni ve bazı sanayi kuruluşlarını ziyaret edecek.
Ziyaretlerini değerlendiren CERN Araştırma ve Bilgisayar Teknolojileri Direktörü Sergio Bertolucci, CERN'in “Temel araştırmalar”, “İnovasyon” ve “Genç beyinler” üçgeni eksenine kurulu olduğunu söyledi.
Bu üçgenin içinde 90 ülkeden araştırmacıların yer aldığı bir takımın bulunduğunu ifade eden Bertolucci, “Dünyada bu şekilde çalışan tek yer CERN. Çünkü bilimde oyunun kuralı paylaşım. Hepimiz bilim insanları olarak aynı oyunu oynuyoruz. CERN'de ideoloji, din, kültürel farklılıklar yok, herkes bilim için çalışıyor” diye konuştu.
TÜRKİYE'YE YENİ FIRSATLAR SUNACAK”
Türkiye'nin en büyük avantajının genç nüfus ve genç araştırmacılar kitlesi olduğunu kaydeden Bertolucci, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye'de gençlerle birlikte iyi bir eğitim sistemi, araştırmalara ayrılan kaynaklar ve bunların iyi yönetimi bir araya geldiğinde iyi bir bilimsel ortam ortaya çıkıyor. Türkiye'nin yakın zamanda CERN'e üye olacağını düşünüyorum. Bu CERN için de büyük bir avantaj olacaktır. Üyelik Türkiye'ye, yalnızca fizik konularında değil, mühendislik, tıp, bilgi teknolojileri konularında da büyük fırsatlar yaratacak. Üyelikle, CERN'deki çalışmalara araştırmacıların yanı sıra mühendisler ve öğrenciler de katılabilecek. Öğrenciler, çeşitli eğitim programlarında yer alabilecek.”
CERN'e üyelik başvurusu yapan İsrail, Sırbistan ve Slovenya ile Kıbrıs'ın Rum Kesimi'ne de çeşitli ziyaretlerde bulunduklarını anlatan Bertolucci, Eylül'de toplanacak CERN Konseyi'nin aday ülkelerin üyeliklerine ilişkin durumu değerlendireceğini bildirdi. Bertolucci, CERN'e üyeliklerle ilgili Aralık ayında bir karara varılacağını umut ettiğini dile getirdi.
“CUMHURBAŞKANI GÜL, ÜYELİĞE GÜÇLÜ DESTEK VERİYOR”
CERN'in aday olmayan ülkelerle ilişkilerinden sorumlu Dış İlişkileri Direktörü John Ellis de yaptığı açıklamada, Türkiye'nin CERN'e üyelik sürecinin iki aşamalı olduğunu belirtti.
Birinci aşamada ülkenin bilimsel, teknolojik ve endüstriyel olarak var olan potansiyelinin önem kazandığını kaydeden Ellis, ikinci aşamayı ise CERN'e üye olan ülkelerin Türkiye'nin üyeliği konusundaki düşüncelerinin oluşturduğunu söyledi.
Ellis, “Her iki konuda da bir problem görmüyorum. Benim kişisel görüşüm, Türkiye'nin bilimsel gelişmesinin çok pozitif olduğu yönünde. CERN'e üye ülkelerin de Türkiye'nin üyeliğinden son derece memnun olacaklarını düşünüyorum. Bu yılın sonunda, CERN'in Türkiye'nin üyeliği konusunda olumlu bir karara varacağını umut ediyorum. Türkiye'nin CERN'e üye olmasından ve CERN'deki çalışmaların içinde etkin olarak yer almasından büyük bir memnuniyet duyacağız” dedi.
Ellis, Cumhurbaşkanı Gül'ün CERN konusunda oldukça bilgili olduğunu ve Türkiye'nin CERN'e üyeliği konusunda güçlü bir destek verdiğini de kaydetti.
CERN'e üyelik başvurusu konusunda ülkeler arasında bir yarış olduğunu düşünmediğini dile getiren Ellis, bilimin politik sorunları görmezden gelip birlikte çalışmayı gerektirdiğine işaret etti.
“GELECEKTE TÜRKİYE'YE ÇOK FAYDASI OLACAK”
Isparta'da 30 Kasım 2007'de meydana gelen uçak kazasında yaşamını yitiren Prof. Dr. Engin Arık'ın eşi ve CERN heyetinin Türkiye ziyareti için oluşturulan heyetin başkanlığını yürüten Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Arık da Engin Arık'ın Türkiye'nin CERN'e üye olması konusunda büyük çabaları bulunduğunu anımsattı. Arık, “Ben Engin'in öbür dünyadan bu süreci idare ettiğine inanıyorum” diye konuştu.
CERN'in bir medeniyet projesi olduğunu dile getiren Arık, “Bizim bu süreçte ona layık olduğumuzu gösterdiğimize inanıyorum. CERN'e üyeliğin, gelecekte Türkiye'ye çok faydası olacak. Bunların içinde en önemlisi teknoloji transferi. Çünkü CERN'de üzerinde çalışılan ve ileride kullanılacak teknolojiler dünyanın en ileri teknolojileri olacak ve biz de bunun bir parçası olacağız” dedi.
“TÜRKİYE'NİN HEDEFİ HIZLANDIRICIYA KAVUŞMAK”
Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemal Taluğ da CERN tarafından oluşturulan delegasyonun, üyelikle ilgili kurumlarla görüşme yapmak üzere Türkiye'yi ziyaret ettiğini belirterek, heyetin dün Ankara Üniversitesi, ODTÜ, TAEK, DPT ve TÜBİTAK yetkilileriyle bir araya geldiğini bildirdi.
Taluğ, “Türkiye'nin bilimsel kapasitesi çok önemli, üyelik için büyük bir istek var. CERN heyeti, Türkiye'nin bilimsel kapasitesinden ve üyelik isteğinden çok etkilendi” diye konuştu.
Ankara Üniversitesi bünyesinde DPT'nin desteğiyle kurulacak Türk Hızlandırıcı Merkezi'ne ilişkin hazırlıkların sürdüğünü kaydeden Taluğ, merkezde ilk olarak küçük boyutta bir hızlandırıcının bulunacağını belirtti. Taluğ, “Türkiye'nin bu proje kapsamında asıl hedefi, 2023 yılında bir hızlandırıcıya kavuşmak” dedi.
“İZLENİMLER ÇOK YAPICI”
Doğuş Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Serkant Ali Çetin de Türkiye'de TAEK bünyesinde kurulan CERN Bilim Komitesi'nin son 5 yıldır aktif olarak çalıştığını ve bu komitede ceşitli üniversitelerden öğretim üyelerinin görev aldığını anlattı.
CERN heyetinin Türkiye ziyaretini organize etmek için Prof. Dr. Metin Arık'ın başkanlığını yaptığı 5 kişilik bir ekibin görev aldığını belirten Çetin, heyetin bugün İstanbul'da da çeşitli temaslarda bulunacağını bildirdi.
Prof. Dr. Çetin, CERN heyetinin Türkiye ziyaretinde edindiği izlenimin çok yapıcı olduğunu da sözlerine ekledi.