Oluşturulma Tarihi: Kasım 18, 2003 00:00
CUMARTESİ sabahı ilk telefon sevgili arkadaşım Yazgülü Aldoğan'dan.Evi Galata'da olduğu için Neve Şalom Sinagogu'nun önündeki patlamayı anında duymuş...Telefonda resmen ağlıyor.O gün Galata Mevlevihanesi'nde üç semavi dinin temsilcilerinin katılacağı bir törenin yapılacağını anlatıyor.‘‘Hangi tören... Galata şu an kan gölü’’ diyor.Terör yine kapımızı çaldı.Hedef iki sinagogda saldırının olduğu dakikalarda dua eden Yahudiler mi, yoksa dünyanın en sancılı bölgesindeki Türkiye mi?Kıbrıs meselesine dolanmış bir Avrupa Birliği üyeliğini konuşuyoruz, yabancı yatırımcıyı bekliyoruz, turizmde beklentilerimiz her zamankinden fazla.Canlı bombalar Türkiye'nin geleceğine, hepimize yönelik.Yazgülü Aldoğan'dan sonra telefonlar susmuyor.Telefonların çoğu yurtdışından.‘‘Yanınızdayız’’, ‘‘Merak etmeyin, Türkiye bunu atlatır’’ diyenler çoğunlukta.Eminim, atlatır atlatmasına ama ölenler, yaralananlar, yakınlarını kaybedenlerin büyük ıstırabı ne olacak?Terör şimdiye kadar neyi çözmüş?İslam konusunda uzman olan ve Türkiye'yi çok iyi tanıyan Fransız siyaset bilimci, Cihad kitabının yazarı Gilles Kepel dünkü Liberation Gazetesi'nde yayınlanan demecinde, Türkiye'nin kendisini daima Avrupa'nın bir parçası olarak gördüğü için de hedef seçilmiş olabileceğini söylüyor.Kepel'in iddiasına göre, böylesine kanlı olayların bir amacı da düşmanın zayıf olduğunu göstermek ve örgüte daha fazla yandaş toplamak.Yandaş derken elbet canlı bombalar da söz konusu.Başka bir Avrupa, başka bir dünya12 Kasım ile 15 Kasım tarihleri arasında Paris'te üç gün süren Avrupa Sosyal Forumu'na katılanların sayısı 80 bin.Forumun iki sloganı var: Başka bir Avrupa, başka bir dünya50 konferans ve 250'ye yakın seminer düzenlenmiş.Avrupa Sosyal Forumu'nun çıkış noktası, Brezilya'nın Porto Alegre kentinde, Davos'taki Dünya Ekonomik Forumu'na alternatif olarak iki yıl peş peşe düzenlenen ‘‘Dünya Sosyal Forumu’’.Forumun ilki geçen yıl Floransa'da yapılmış.İkincisi bu yıl Paris'te.Peki foruma katılanlar ne istiyor?Bir kere, küreselleşmenin beraberinde getirdiği adaletsizliğe karşılar. Dünyada kimileri globalleşme nedeniyle zenginleşirken, kimilerinin giderek daha fazla yoksullaşmasına açıkça isyan ediyorlar.‘‘Globalleşme eşitlik getirsin’’ diyorlar.Avrupa da elbet sorunsuz değil.İşsizlik, kazanılmış bazı sosyal hakların tırpalanmak istenmesi, ücret eşitsizliği sorunlardan birkaçı.İşte bu yüzden kendilerine ‘‘altermondialist’’ diyenlerin gündemleri yoğun.Tartışılan, ele alınan konular, Dünya Ticaret Örgütü'nün çifte standardından Avrupa Birliği'nin sosyal ve ekonomi politikasına, eğitimde ve sağlıkta fırsat eşitliğinden kadın haklarına kadar geniş bir yelpazede sıralanıyor.Üç gün boyunca Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden 80 bin kişi değişik platformlarda ‘‘Dünyada ve Avrupa'da neyi nasıl değiştirebiliriz’’ diye tartışıyor.Sivil toplum kuruluşları, öğrenciler, sendikacılar, politikacılar, işsizler herkes konuşuyor.Haberlere bakıyorum, foruma katılanlar mutlu.Dertlerini dile getirmekten, diğer ülkelerde kendileri gibi düşünenlerle diyalog kurmuş olmaktan memnun.Şimdi gelin şöyle düşünün: ‘‘El Kaide'nin ve diğer terör örgütlerinin tuzağına düşen teröristler, canlı bombalar böylesine aydınlık, demokratik bir ortamda yaşamış olsalardı çılgınca kan akıtırlar mıydı acaba?..’’
button