Nurdan BAYRAK- Ali Can ZERAY/EDİRNE, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Şubat 07, 2007 11:29
TOPRAK Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu, buğdayı sıkıntı olarak değil de gelecekte uluslararası arenada kullanılabilecek stratejik güç olarak görülmesi gerektiğini söyledi.
Edirne Ticaret Borsası'nın ‘Villa Restoran'ta düzenlediği yemeğe katılan TMO Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu, Türkiye'nin buğday üretiminde dünyada 8'inci, arpa üretiminde ise 6'ncı sırada olduğunu söyledi. Buğday ithalatının söz konusu olmadığının vurgulayan TMO Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu, “Türkiye genel olarak ithalatçı ülke olamamıştır. Zaman zaman buğday ithalatı yapılmış ama önemli ölçüde işlenmiş ürün ihracatı için ithalat yapılmıştır. Türkiye'nin olağan üstü kuraklı yılları dışında buğday ithalatı söz konusu değildi. Türkiye ihracatçı bir ülke. Üretiminde fazlalıkları olmuştur ihraç etmiştir” dedi.
Buğday üretimindeki küçük azalmanın Türkiye için sıkıntı yaratmadığını anlatan İsmail Kemaloğlu, Türkiye'nin ihtiyacını ucu ucuna karşılayan bir ülke olmadığını, fazla üreten bir ülke olduğunu söyledi. Küresel ısınma tartışmaları ile birlikte kamuoyunun birkaç konuyu abarttığını ileri süren İsmail Kemaloğlu, şöyle konuştu:
“Bu ısınma 2007-2008 yılı hasat dönemini ilgilendiriyor. Şu andaki piyasadaki stokları ilgilendiren bir şey yok. Türkiye, 2006 yılı üretimini yaptı ve 20 milyon ton buğday üretti. Bu piyasanın 18 milyon ton tüketimi var. Türkiye, hasada kadar buğdayını üretmiş demektir. ü 2007 yılı hasadını değerlendirmek için Mart-Nisan yağışlarını görmemiz gerekiyor. Şu anda hiçbir bölgede sıkıntı yok. Çukurova'da bir sıkıntı var. Onda çok cüzi bir sıkıntı yaratıyor” dedi.
Türkiye'nin buğdayı sıkıntı olarak değil de uluslararası arenalarda kullanabileceği stratejik güç olarak görmesi gerektiğini belirten İsmail Kemaloğlu, şöyle konuştu:
“Küresel ısınma tartışmaları gösterdi ki. Dünyanın geleceğinde su ve buğday son derece önemli olacak. Buğday öyle bir nimet ki sıfır metrede de yetişiyor, 300 bin metrede de yetişiyor ve yerine hiçbir ürün ikame edemiyor. Türkiye olaya böyle bakmalı. Uluslararası arenalarda stratejik güç olarak kullanabilmemiz için hesaplar yapmamız gerekir. Buğdayı stratejik bir güç olarak görmeliyiz. Uluslararası Hububat Konseyi'nin hazırladığı rapora göre, 2007 yılında tüm dünyada 30 milyon tondan fazla buğday üretimi bekleniyor. Türkiye'de ise, şu an depolarımızda kendimize ait 500 bin ton, piyasanın satın aldığı ve emanet duran 500 bin ton da buğday var. TMO dışında ise piyasada 3 milyon ton buğday olduğunu düşünüyoruz.”
2005 yılının Şubat ayında Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu'nun yayınlandığını ancak, bugüne kadar filen uygulama olmadığını belirten İsmail Kemaloğlu, şunları söyledi:
“Bu proje için lisansları alabilecek standartlara sahip depoların olması, bu depoları da işletecek birilerinin olması gerekiyor. Kamyon hareketinden ziyade, o kamyonu temsil eden belgelerin hareketi gerekiyor. Çünkü dünya da işler böyle yürüyor. Hububatı temsil eden ürün senetleri borsalarda işlem görüyor, alınıp satılıyor. Üretici proje üretici için stoklama sorunun hallediyor. Ürünlerini standart depolarda uzun süre muhafaza ediyorlar. Bu üretici için avans demek kredi demek istediği zaman ürünün piyasaya sürmesi demek.”