Güncelleme Tarihi:
TÜM ÇIPLAKLIĞIYLA ORTADA
“Dünyanın bir süredir köklü değişim sürecinden geçtiğini her fırsatta tekrar ediyoruz. Bu sistemin temelini oluşturan 1. ve 2. Dünya Savaşı hak arama değil, paylaşım mücadeleleriydi. Biz bu mücadelede masadaki değil menülerdeki ülkelerden biriydik. Kendi güvenlikleri ve refahları dışında hiçbir şeyi önemsemeyen dünyadaki diğer tüm ülkelere ve toplumlara bu önceliklerinin birer aparatı muamelesi yapanların süslü kavramlar arkasına sakladığı, gizledikleri kirli yüzleri artık tüm çıplaklığıyla ortadır.
DİYALOG ÇAĞRISINDA BULUNDUK
Son olarak Ukrayna’da yaşanan gelişmeler bu gerçeği yine doğrulayan bir mahiyet arz etmektedir. Sorunun tarafı ve hatta sebebi olan ülkelerin aynı zamanda BM Güvenlik Konseyi’ndeki hakemlik ve çözüm mevkilerinin de sahibi bulunmaları, işleri içinden çıkılmaz hale getirmektedir. Öncelikle şu hususun altını kalın çizgilerle çizmek isterim. Türkiye bölgesinde barışı, huzuru, esenliği isteyen bir ülkedir. Bu tavrımızı Irak ve Suriye’den, Kafkaslar ve Karadeniz’e, Akdeniz’den Balkanlara kadar her yerde her hadisede gösterdik. Karadeniz’in kuzeyindeki krizde de, her ikisini dost olarak gördüğümüz Ukrayna ve Rusya’ya aralarındaki sorunları diyalog yönünde çözmeleri çağrısında bulunduk.
TABLODAN ÜZÜNTÜLÜYÜZ
Bu telkini yaptık ve bu konuda arabuluculuk dahil, gösterdiğimiz samimi gayretin şahidi Ukrayna ve Rusya liderleridir. Barış ve istikrarın temini için çok yönlü diplomatik girişimlerimizi kesintisiz sürdürdük, sürdürüyoruz. Maalesef korkulan oldu ve 24 Şubat’ta silahlar patladı. Böyle bir tablonun ortaya çıkmasından dolayı üzüntülüyüz. NATO Liderler Zirvesi başta olmak üzere her platformda ülkemizin bu meseleye bakışını ifade etmeye devam ediyoruz. Bölgedeki durumun yaygın fiili çatışmaya dönüşme ihtimali belirlediği 12 Şubat’tan itibaren Ukrayna’daki 20 bin vatandaşımıza, diplomatik misyonlarımıza kayıtlı iletişim numaralarını arayarak ikazlarımızı yaptık. 22 Şubat’ta Ukrayna’nın doğusundaki vatandaşlarımıza süratle bölgeden ayrılmaları çağrısında bulunduk. THY geniş gövdeli ve sık uçuşlu seferleriyle Ukrayna’dan ayrılmak isteyen vatandaşlarımıza ve diğer ülke vatandaşlarına gereken imkanları sağladı.
ÇIKARLARIMIZDAN ÖDÜN VERMEYİZ
Tabii bu süreçte bizim için önemli olan kendi duruşumuzdur. Türkiye BM, NATO ve AB başta olmak üzere içinde yer aldığı kurumlar ve ittifaklar çerçevesindeki sorumluluklarını bugüne kadar harfiyen yerine getirmiştir, bundan sonra da yerine getirecektir. Kendi milli çıkarlarımızdan elbette ödün vermeyeceğiz ama bölgesel ve küresel dengeleri de ihmal etmeyeceğiz. Bunun için ne Ukrayna’dan ne Rusya’dan vazgeçmeyeceğimizi söylüyoruz. Bunun için uğradığımız onca haksızlığa, maruz kaldığımız onca çifte standarda rağmen siyasi ekonomik ve askeri ittifaklarımızdan vazgeçmiyoruz. İnsani hassasiyetlerimizi diğer mülahazaların üzerinde tutuyor, Suriye başta olmak üzere bölgemize gelen onca sığınmacıyı barındırmaya devam ediyoruz. Tüm mazlum coğrafyalarla ilişkilerimizi sıkı tutuyor, bizden yardım isteyen, desteğimize ihtiyacı olan hiç kimseyi, hiçbir toplumu, hiçbir devleti yüz üstü bırakmıyoruz.”
MONTRÖ’YÜ KRİZİN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN KULLANACAĞIZ
Montrö Sözleşmesi’nin boğazlardaki gemi trafiği konusunda ülkemize verdiği yetkiyi, krizin tırmanmasının önüne geçecek şekilde kullanma kararındayız. Hep söylediğimiz gibi biz, Ukrayna’nın egemenliğine, siyasi birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesinden yanayız. Rusya’nın Ukrayna topraklarına yönelik saldırısını kabul edilemez görüyor ve Ukrayna yönetiminin, halkının mücadelesini takdir ediyoruz. İki ülke arasındaki krizin başından beri, Avrupa’nın ve Amerika’nın sergilediği kararsız tutumu, 24 Şubat sabahından itibaren takınılan dirayetsiz tavrı, ibretlik bir vaka olarak kayıtlarımıza aldık. Gerçi bunlar bizim geçmişte kendi sınırlarımız tehdit altında iken zaten tecrübe ettiğimiz hususlardı.
5 BİN KİŞİ TAHLİYE EDİLDİ
Hava trafiğinin kapanması üzerine çatışmanın ertesi gününden itibaren de otobüslerle tahliye işlemini başlattık. Çeşitli şehirlerdeki vatandaşlarımızı trenlerle önce Romanya’ya götürecek ve ardından ülkemize getirecek bir çalışmanın da içindeyiz. Tahliye talebinde bulunan dost ve kardeş ülke vatandaşlarına da her türlü desteği veriyoruz. Halen Ukrayna limanlarında bulunan Türk bayraklı gemilerimiz ile TIR’larımızın durumlarını da yakından takip ediyoruz. Bugüne kadar 5 bin vatandaşımız Ukrayna topraklarından ayrılarak ülkemize ve diğer ülkelere geçmiştir. Gelişmelere ve taleplere göre çeşitli kanallardan tahliye işlemlerini sürdüreceğiz.
ELEKTRİKTE YENİDEN İNDİRİM
Elektrik tarifelerindeki yeni düzenlemeyi de bugün netleştirdik. Meskenler ile tarımsal sulamada kullanılan elektriğin KDV’si yüzde 18’den yüzde 8’e düşürülmüştür. Ayrıca meskenlerde düşük tarife sınırı da günlük 8 kilovatsaate, aylık 240 kilovatsaate yükseltilmiştir. Böylece tüketimine göre faturalarda net yüzde 8 ile yüzde 14 oranında bir indirim sağlanmış olmaktadır. Bir başka ifadeyle mesken abonelerinin yıllık 7 milyar lira daha az fatura ödemesi temin edilmektedir. Kademe uygulamasını ticarethane statüsündeki aboneleri de kapsayacak şekilde genişletiyoruz. Ticarethane statüsündeki elektrik abonelerinin günlük 30 kilovatsaate, aylık 900 kilovatsaate kadar tüketimi olan ilk dilimine yüzde 25 indirim uygulanacaktır. Bu şekilde esnaf ve sanatkarlarımızın da yıllık 7 milyar lira daha az fatura ödemesini sağlamış oluyoruz.
ENFLASYON SORUNUNU ÇÖZECEĞİZ
ÜLKEMİZİN son dönemdeki tüm sınamaları gibi, Karadeniz’in kuzeyindeki krizi de selametle atlatacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Türkiye artık siyasi, ekonomik, teknolojik, askeri ve istihbari altyapısıyla, kendi politikalarını üretecek ve uygulayacak seviyeye gelmiş bir devlettir. Bedeller ödedik, kayıplar verdik. Canımız acıdı ama hamd olsun asla yere kapaklanmadık. Ülke ve milletçe biraz daha sabra ihtiyacımız var. Yılın tamamını büyüme ile kapattık. G20 ve OECD ülkeleri arasında en yüksek büyüme oranını elde eden ülke biz olduk. İşsizlik oranını 11.3’e gerilettik. Enflasyon sorununu süratle çözmekte kararlıyız. Yaz aylarıyla birlikte önemli ölçüde enflasyon sorununu da kontrol altına almış olacağız.
ÖĞRENCİYE BURS MÜJDESİ
ÖĞRENCİLERE ve araştırmacılara TÜBİTAK’tan sağladığımız burslarda ciddi iyileştirmeler yapıyoruz. Lisans öğrencilerine verdiğimiz aylık 750 liralık bursu yüzde 67’lik artışla 1250 liraya çıkarıyoruz. Aynı şekilde başarı performanslarına göre bundan böyle, TÜBİTAK’tan yüksek lisans öğrencileri 3 bin lira ile 4 bin 250 lira, doktora öğrencileri 5 bin 500 ile 7 bin 500 lira, doktora sonrası araştırmacılar ise 7 bin 500 ile 10 bin lira arasına kadar aylık burs alabileceklerdir.