Türkiye bizimdir bizim kalacaktır

Güncelleme Tarihi:

Türkiye bizimdir bizim kalacaktır
Oluşturulma Tarihi: Haziran 23, 2003 01:54

Tüylü uzun şapkalar, yürürken nefesli çalgıları seslendirme gayretiyle şişirilen balon olmuş yanaklar, majörün elindeki sopaya jonglör misali attırdığı hamlelerle ekibi yönlendirmesi... Dünya Müzik Günü’nde dünya bandoları İstanbul'daydı.

Hayat dilde varoluyorsa, sessiz hiçbir şey algılanamıyorsa, ruhunun ömrü müzik kadar baki kalası Ali Püsküllüoğlu'nun Türkçe sözlüğünde ‘‘bando’’nun tanımı şu: ‘‘Üfleme ve vurgulu çalgılardan oluşan ve genellikle törenlerde görev yapan müzik topluluğu. eş: Mızıka...’’

21 Haziran akşamı, birçok ülkenin bandosu, Dünya Müzik Günü şerefine, İstiklal Caddesi'ni turladı. Taksim'den yola çıkıp marşlarını Tünel'de noktaladı. Yaklaşık beş saat boyunca gürül gürül bir bando-mızıka şölenine tanık oldu İstanbul.

Siz ne düşünürsünüz bilemem, ama naçizane fikrimce, bir bandoya eleman yazılmak için, insanın egosuna karşı verdiği savaşı kazanmış olması gerekir. Çoksesli bir koronun ahengine, bağırsa da çağırsa da isimsiz olarak katılması gerekir kişinin. Üstelik palyaço şıklığı taşıyan komik ötesi gülünç üniformalar giydiği halde...

Avusturya'dan Sonus Brass Ensemble, Fransa'dan Pena Varenqua, İtalya'dan Mammuttones, Hollanda'dan Advento, İngiltere'den Dhol Foundation, Yunanistan'dan Selanik Seremoni Orkestrası, Almanya'dan Taetaera, bizden de İstanbul Belediye Bandosu... Dünya Müzik Günü'nde İstanbul'daydı...

Meşhur Türk misafirperverliğinin yanı sıra, bizim gözlemlediğimiz kadarıyla, o gün, Türk milliyetçiliği de devredeydi.

Bandoların peşine takılıp el ele yürüyen şahane milletimiz, bandoların sesini bastıran bir perdeden ‘‘Türkiye bizimdir, bizim kalacak!’’ diye slogan attı. Vallahi de billahi de yaptılar yani... Güzel gündü, güldük, eğlendik, en içimizden bir yerlerden, sessizliğin tamtamlarını dinledik. Seneye fener alayları isteriz, Dünya'nın üzerinden müziğin şefkatli kolları hiç çekilmesin dileriz...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!