Türkiye bizim için Avrupa’ya ’atlama taşı’

Yamaguchi, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) bünyesindeki Türk-Japon İş Konseyi tarafından düzenlenen "Türkiye-Japonya iş olanakları" toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye ziyaretlerinin amacının iki ülke arasındaki işbirliğini geliştirmek olduğunu vurguladı. Bir federasyon olan JCCI’nın yüzlerce küçük ve orta ölçekli işletmeyi barındırdığını ve Japonya’nın en büyük ekonomik yapılanması olduğunu kaydeden Yamaguchi, üyelik gönüllülük esasına dayalı olsa da yüzde 70’e yakın bir üyeliği kapsadıklarını, dolayısıyla bir baskı unsuru olabildiklerini söyledi.

REFORMLAR DİKKAT ÇEKİCİ: Türkiye ile Japonya arasındaki ekonomik ilişkilerin henüz istenen düzeyde olmadığına değinen Yamaguchi, şöyle devam etti: "Türkiye’deki ekonomik gelişme, hayata geçirilen reformlar dikkat çekici. Bunlar devam ederse ilerideki yatırımlar katlanarak büyüyecektir. Türkiye’yi Japon iş adamları çok önemsiyor. Türkiye, AB piyasalarına girmek için çok önemli bir merkez, bir atlama taşı, giriş kapısı olabilir. Ziyaretimiz ve gerçekleştirilen bu toplantı, bu yönde bilgi alışverişinde bulunmak için iyi bir fırsat."

İHRACAT MÜCADELESİNE HAZIRIZ: İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük de, iki ülke arasındaki ilişkilerin 120 yıldır tamamıyla dostluk temelinde ilerlediğini kaydederek, Japonya ile Türkiye arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin arzu edilen seviyeye gelmediğini söyledi. Küçük, "İki ülke arasındaki ticaret, ülkemiz aleyhine açık vermektedir. Yatırımlar açısından da durum pek parlak değil. Türkiye’nin Japon dış yatırımlarından aldığı pay binde bir gibi düşük bir seviyededir" diye konuştu. Türkiye’nin ihracatının yarısından fazlasının dünyanın en seçici pazarlarından olan AB’ye yapılmasının bunun göstergesi olduğuna işaret eden Küçük, "Markalaşmak, geleceğe dönük önemli hedeflerimizden biri. Biz, Japonya pazarına daha çok Türk ürünü ihraç etme mücadelesine hazırız" dedi.

ÇİÇEKLERİ BERABER TOPLAYALIM: İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş ise, İstanbul hakkında bilgi aktardığı konuşmasında, kentin Türkiye’nin adeta vitrini, ekonominin bel kemiği olduğunu ifade etti. Türkiye’nin aynı zamanda üçüncü ülkelere açılmada da cazip bir pazar olduğunu belirten Yalçıntaş, bu konuda temennilerin ötesine geçip adım atmak gerektiğini, Türk firmalarıyla işbirliği imkanlarının geliştirilmesinin faydalı olacağını aktardı. Özellikle tekstil, otomotiv ve gıda sektörlerinin, işbirliği yapılabilecek alanlar olduğunu, işbirliği ile hem Japon pazarına hem de üçüncü ülkelere girilebileceğini dile getiren Yalçıntaş, "Bir Japon atasözü vardır; kör bir dilenci hiç olmazsa çiçeklerin kokusunu duyabilir diye... Bizlerin önünde de çok güzel kokulu çiçekler var. Bizler kör olmayalım ve bu çiçekleri beraber toplayalım" diye konuştu.