Güncelleme Tarihi:
Eken, yaptığı açıklamada, dernek olarak dünyadan tümüyle silinmesinden korkulan canlıların korunması için, 51 uluslararası kuruluşla iki yıldır işbirliği içinde çalıştığını belirtti.
Yapılan çalışmalar sonucunda tüm dünyada ve Türkiye'de en fazla yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan türlerin tam olarak nerede yaşadıklarının belirlendiğini ifade eden Eken, “Bu çalışmamız da Türkiye'nin gerçek hazinesinin doğal zenginliği olduğunu ve Türkiye'nin doğal açıdan dünya ölçeğinde önemli bir coğrafya olduğunu bir kez daha ortaya koyduk” dedi.
Eken, İngiltere'deki bitki çeşidi sayısı 2 binle sınırlıyken Türkiye'nin bitki çeşidinin yaklaşık 10 bin olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Türkiye'de bunun yanı sıra her 5.5 günde yeni bir bitki çeşidi bulunmaktadır. Ülkemizde bugüne kadar tespit edilen 10 bin bitki türünün 3 bini dünyada sadece Türkiye'de bulunmaktadır. Bu bitkilerinde 550 tanesi sadece tek bir noktada yetişmekte olup, yok olma tehlikesi altındadır. Bu 550 tür sadece doğal mirasımız değil, yüzlerce hastalığın ilacı, Türkiye'nin doğa turizmi potansiyeli, geleceğin besin kaynakları, temiz hava, su ve toprağımız demektir. ulusal ve yerel karar vericilerin ve yatırımcıların Türkiye'nin yakın geleceğiyle ilgili planları yaparken bu türleri ülkemizin en değerli ve en benzersiz kaynakları olarak görmesini bekliyoruz.”
Dünyadaki 561 canlı türünün sadece Türkiye'de yaşadığını bildiren Eken, çok hassas oldukları için iklimsel değişiklik başta olmak üzere, en küçük bir tehdidin bile bu canlı türlerini yok edebileceğini söyledi.
EN FAZLA TÜR ANTALYA'DA
Doğa Derneği Genel Müdürü Güven Eken, bu canlılar arasında 550 bitki, 8 balık, 1 kurbağa, 1 memeli ve bir 1 kelebek türü bulunduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu türler, Türkiye'deki doğal alanların aşırı kullanımı veya tahribatı sonucunda yeryüzünden tümüyle silinebilir. Bu 561 canlı türün önemli bir kısmı Akdeniz bölgesinde yaşıyor. Antalya, tek noktaya sıkışmış türlerin en zengin olduğu ilimiz. Doğu Karadeniz Bölgesi ve Doğu Anadolu ise yok olan türlerin yoğunlaştığı diğer bölgelerimiz. Tamamı Göller Bölgesi ve Orta Anadolu'da olmak üzere, Türkiye'ye özgü 8 balık türü var. Öte yandan, Türkiye'nin en nadir kurbağası olan Toros kurbağası (Rana holtzi) Niğde'de, memeli türü olan Silifke kirpi faresi (Acomys cilicicus) Mersin'de, kelebek türü olan Malatya kelebeği (Polyommatus dama) ise Malatya'da bir tek noktada yaşıyor.”
ZİNCİRİN HALKASI KOPUNCA
Türlerin yok olması doğal bir süreç olmakla beraber, bugünkü insan kaynaklı yok oluş sürecinin doğal süreçlere göre yüzde 10 daha yüksek olduğunu bildiren Güven Eken, şunları söyledi:
“Yakın tarihte, çoğu türün yok oluşu, kedi ve fareler gibi istilacı yırtıcı hayvanların ıssız adalarda yerleştirilmesiyle meydana gelmişti. Bu son çalışmalar ise yok oluş krizinin şimdi genişleyerek dünyanın ana kara kütlelerine de büyük bir hızla yayıldığını ve risk altındaki türlerin çoğunlukla ana karalardaki dağlarda ve alçak arazilerde bulunduğunu göstermektedir.”
Eken, Türkiye'nin en büyük zenginliği olan tür zenginliği konusuna dikkat çekerek, çevrenin daha az kirletilmesi için doğal yaşam konusunda bilinçlendirmeyi sağlamaya çalıştıklarını sözlerine ekledi.