Güncelleme Tarihi:
Basın özgürlüğünün dünyanın dört bir yanında hedef olduğuna dikkat çeken RSF, dünyanın en özgürlük karşıtı ülkeleri olarak Kuzey Kore, Çin, Myanmar, Türkmenistan ve Butan'ı gösterdi.
Sıralamanın en iyi yerlerinde bulunan ülkelerine göz atıldığında basın özgürlüğüne saygının zengin ülkelerin ayrıcalığı olmadığı ortaya çıkıyor. Kosta Rika ve Benin gibi devletler, basın özgürlüğün yalnızca bir ülkenin ekonomik durumuna bağlı olmadığını gösteriyor.
RSF, gazeteci, araştırmacı ve hukuçulardan basın özgürlüğünün tümüne yönelik işlenen ihlaller (cinayet, tutuklama, sansür, baskı, devlet tekeli, basına cezalar, medya tahsisi vs.) konusunda 50 soruya yanıt vermelerini istedi. 139 ülkenin yer aldığı çalışmaya, güvenilir ve kapsamlı bilgi yokluğu nedeniyle diğer ülkeler yer almadı.
Sıralamanın en üstünde Avrupa ülkeleri yeralıyor: Finlandiya, İzlanda, Norveç ve Hollanda. İskandinav ülkeleri basın özgürlüğüne saygı duymakla kalmıyor, tutumlarıyla diğer ülkelerin de bu hakka saygı göstermesi için çaba harcıyorlar. Avrupalı olmayıp da sıralamanın üst sıralarında yer bulan Kanada ise 5. sırada.
Ancak, hükümetlerin demokratik seçimle işbaşına geldiği Kolombiya (114.) veya Bangladeş (118.) gibi ülkeler sıralamada kötü yerlerde. Bu ülkelerde, silahlı örgütler, milis veya siyasi partiler gazetecilerin güvenliğine gölge düşürüyorlar. Devlet ise basını korumak veya gazetecilere karşı suç işleyenleri cezalandırmak konusunda elindeki imkanları esirgiyor.
KOSTA RİKA ABD'DEN DAHA İYİ
Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) listede 17. sırada bulunmasının temel nedeni, çok sayıda gazetecinin çeşitli süreler için gözaltına alınması olarak gösteriliyor. Bu gözaltı uygulamalarına ise gazetecilerin yargıya haber kaynaklarını açıklamayı reddetmeleri gerekçe olarak gösteriliyor.
Ayrıca, 11 Eylül 2001 sonrasında birçok gazeteci resmi kurumların güvenlik çemberini aştıkları gerekçesiyle gözaltına alındı.
Güney Amerika'nın sıralamada en iyi yeri tutan ülkesi Kosta Rika. Kıtanın en iyi öğrencisi Şubat 2002'de, devlet görevllilerine "hakareti" hapisle cezalandıran diğer 17 Amerikan ülkesiyle oluşturdukları "birlikten" ayrıldı.
Gazeteci Parmenio Medina'nın Temmuz 2001'de öldürülmesi, Kosta Rika basın tarihine bir istisna olarak geçti.
Amerika kıtasının son diktatörlük rejimi Küba'da (134), haberde çoğulculuk bulunmuyor ve gazeteciler tutuklanıyor. Haiti'de (106) ise, gazeteciler hükümetçe korunan milislerin kurbanı.
AVRUPA'DA KÖTÜ SÜRPRİZ: İTALYA
Sıralamada 40. sırada olan İtalya'nın dışında Avrupa Birliği'nin (AB) diğer üyeleri iyi yerlerde bulunuyor. İtalya'da ise haberde çoğulculuk ciddi şekilde darbe aldı. Devlet televizyonuna baskılarını yoğunlaştıran Başbakan Silvio Berlusconi, resmi yayın kuruluşlarının yönetimine güvenini kazanmış kişileri getiriyor.
Sıralamada 11. olan Fransa, haber kaynağının gizliliği açısından üzücü bazı düzenlemelerin benimsenmesi ve son aylarda gazetecilerin gözaltına alınması nedeniyle AB'ye üye ülkeler arasında 8. sıraya yerleşebildi.
AB aday ülkelerinden Türkiye (99.) sıralamada kötü bir yerde bulunuyor. Hükümetin AB üyeliği yolunda attığı adımlara rağmen, çok sayıda gazeteci bu ülkede hapse mahkum olmayı sürdürüyor. Medya ise düzenli bir şekilde sansür ediliyor. Özgür haberciliği hedef alan ağır uygulamalara özellikle ülkenin güneydoğusunda rastlanıyor.
Beyaz Rusya (124), Rusya (121) veya eski Sovyet Cumhuriyetleri gibi diğer Avrupa ülkelerinde gazetecilik zor bir meslek olmayı sürdürüyor. Dünyanın bu bölgesinde bir çok gazeteci katledildi, bir çoğu da hapiste.
Aralık 2001'de tutuklanan Grigory Pasko, Japon Denizi'ne sıvı radyoaktif atık bırakan Rus
donanmasına ait görüntülerini yayımladığı için 4 yıl hapse mahkum oldu.
Sıralamanın ilk 50'sinde Arap dünyasından hiç bir ülkeye raslanmıyor. Lübnan 56. sırada bulunurken bu bölgede basın özgürlüğünün durumu umut vermiyor. Irak (130) ve Suriye'de (126) devlet, muhalif sesleri susturmak için elindeki tüm imkanları kullanıyor. Libya (129) ve Tunus'ta (128) Albay Muammer KadDafi ve Cumhurbaşkanı Zine Ben Ali'ye yönelik en ufak eleştiriye bile tolerans yok.
İsrail'in (92) basın özgürlüğü konusundaki tutumu iki yanlı. Radyo ve televizyonlara yönelik ağır baskılarına rağmen bu ülke hükümeti, İsrail medyasının ifade özgürlüğüne saygı gösteriyor.
Buna karşılık RSF, İsrail'in de imza attığı Medeni ve Siyasi Haklara ilişkin Uluslar arası Antlaşma'ya aykırı olarak bu ülkenin Filistin toprakları ve Gazze'de gerçekleştirdiği çok sayıda ihlali tespit etti.
Filistin Yönetimi'nin (82) güç kaybına uğraması bu bölgede gazetecilere müdahalenin azalmasına yol açtı. Ancak, muhalif Arap medyası susturuldu. Filistinli ve yabancı basın temsilcilerine karşı birçok sindirme girişimi ve saldırı yaşanırken halen bazı konular tabu durumda. Hedef ise açık : İsrail karşıtı saldırılara destek için yapılan eylemleri gizlemek.
AFRİKA'NIN İYİ VE KÖTÜ ÖRNEKLERİ
Eritre (132) ve Zimbabve (122) Güney Sahara Afrikası'nın en baskıcı devletleri arasında yer alıyor. Bağımsız basının Eylül 2001'de tümüyle yasaklandığı Eritre'de 18 gazeteci hapiste.
Benin (21) Afrika'nın sıralamada en iyi yerde bulunan ülkesi. Oysa Benin, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın açıkladığı son raporuna göre, dünyanın en yoksul 15 ülkesinden biri. Güney Afrika (26), Mali (43), Namibiya (31) ve Senegal (47) basın özgürlüğünün var olduğu Afrika devletlerinden.