Türkiye Barolar Birliği'nden 'Zekeriya Öz' açıklaması

Güncelleme Tarihi:

Türkiye Barolar Birliğinden Zekeriya Öz açıklaması
Oluşturulma Tarihi: Mart 31, 2011 14:13

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Vedat Ahsen Coşar, özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz'ün İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekilliğine atanmasına ilişkin olarak, “Kurulun tasarrufuna saygı duymak gerekir, ben de saygı duyuyorum”dedi.

Haberin Devamı

İzmir 1. Uluslararası Hukuk Kongresi'nde, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Coşar,Zekeriya Öz'le ilgili kararın Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) tasarrufu olduğunu, bu tasarrufa “olumludur” ya da “olumsuzdur” şeklinde yaklaşmanın doğru olmayacağını belirtti.

Coşar, kamu görevlerinde bu tür değişikliklerin olağan olduğuna işaret ederek, “Kurulun tasarrufuna saygı duymak gerekir, ben de saygı duyuyorum. Demek ki kurul, değiştirilmesinde bir fayda gördü ki böyle bir tasarrufta bulundu” görüşünü dile getirdi.

“HSYK bu kararla Ergenekon davasına müdahale etti” şeklindeki değerlendirmeye katılıp katılmadığına ilişkin soruya Coşar, şu karşılığı verdi:

“O da bence birazcık haksız bir değerlendirme. Çünkü gelecek olan da nihayet görevini yapacaktır. Yani her savcı kendine göre farklı bir tarzda görev yapmaz ki. Gelecek olan da Ergenekon süreciyle ilgili veya onun dışındaki başka hususlarla ilgili olarak yapması gereken şey neyse mutlaka onu yapacaktır.”
Coşar, bu durumun Ergenekon davasının uzamasına neden olup olmayacağına ilişkin olarak da “Dava zaten uzuyor” diye konuştu.

İDAM CEZASI TARTIŞMASI

Vedat Ahsen Coşar, idam cezasının geri getirilmesi yönündeki tartışmalara ilişkin şunları kaydetti:

“İdam cezasının kaldırılmış olması Türkiye adına çok önemli bir aşamaydı. Türkiye o aşamaları geride bıraktı. Tekrar olup biten birtakım olaylara dayalı olarak 'idam cezası geri gelsin' şeklinde bir tartışma yaratmak bence doğru değil. Kaldırılması aşamasında destek verdim, şimdi de o noktada duruyorum.”

Mağdur aileler yönünden bakıldığında idamını istenebileceğini dile getiren Coşar, “Hatta elimizle onları boğazlamak da isteyebiliriz. Bunlar bizim insan olarak duygusal reflekslerimiz. Ama devletin o şekilde bir duygusal tavır göstermesi mümkün değil, devlet aklıyla hareket edecektir”diye konuştu.

TÜSİAD'IN YENİ ANAYASA ÖNERİSİ

Coşar, TÜSİAD'ın önerdiği belirtilen anayasa taslağında katıldığı ve katılmadığı bölümler olduğunu belirterek,” Bu tür önerilerin tartışılması gerekir, Bir takım yaftalar yapıştırıyoruz, onlar doğru değil”dedi.

Sakin bir şekilde oturup, kişiliklere saldırmadan, “Bunlardan ne kadar fayda sağlayabiliriz?” diyerek yararlanmak gerektiğini belirten Coşar, şöyle devam etti:
“Ama böyle bir baskı altına alınırsa o zaman herkes görüş açıklamaktan da çekinir. Her görüşe saygı duymak gerekir. Benim katıldığım var, katılmadığım var. Örneğin değiştirilemez hükümler bir tek Almanya'da var galiba, dünyanın başka anayasalarında değiştirilemez hüküm diye bir düzenleme yok. Bu kaldırılabilir, kaldırılmayabilir ayrı ama diğer iki maddenin kaldırılması birinci maddenin muhafaza edilmesi şeklindeki görüşe ben katılmıyorum.

Türkiye devleti bir cumhuriyettir. İyi de cumhuriyetin değişik modelleri var. İran'da da cumhuriyet var. Dolayısıyla o cumhuriyetin niteliklerini de mutlaka ifade etmek gerekir. İkinci madde o nitelikleri söylüyor, işte demokratiktir, laiktir, sosyal bir hukuk devletidir diye... Dolayısıyla o niteliklerin orada yer alması gerekir. Üçüncü maddede de İstiklal Marşı, bayrak ile ilgili düzenlemeler var. Türkiye'de insanların genel olarak etnik kökenleri her ne olursa olsun İstiklal Marşı ile ilgili, bayrakla ilgili bir sorun yok.”

Coşar, tartışmayı kaldıracak totaliter bir yaklaşımı doğru bulmadığını aktararak, “İşte 'TÜSİAD şunun yalamalığını yapıyor, bunun yalakalığını yapıyor' şeklinde yaklaşımlar son derece yanlış. Katılırsınız ya da katılmazsınız, saygı duymak gerekir” dedi.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!