İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Nisan 08, 2017 00:27
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Suriye rejim güçlerine yönelik ABD müdahalesi için “Kimyasal gaz kullanımı insanlık suçudur. Asıl faillerin bulunup cezalandırılması gerekir” dedi. Kılıçdaroğlu Türkiye’nin “Üzerimize düşeni yaparız” açıklamasını ise “Türkiye’nin bölgede savaşın tarafı olmasını asla istemeyiz; Türkiye’nin barışı inşa etmek için aktif rol üstlenmesi lazım” diye yorumladı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Türkiye’de insanların yarı açık cezaevinde yaşadığını’ söyledi, son dönemlerde yargıda yaşanan gelişmeleri örnek göstererek ‘Türkiye’nin Hitler dönemi Almanyası haline geldiğini’ öne sürdü. Gazetelerin genel yayın yönetmenleriyle dün bir araya gelen Kılıçdaroğlu, ABD’nin kimyasal silah kullanımına misilleme olarak Suriye’ye füze saldırısı konusunda “Kimyasal silah kullananlara karşı bombalanarak geçiştirilemez; asıl faillerin bulunup cezalandırılması gerekir” dedi.
GEÇİŞTİRMEYELİM
Kimyasal silah kullanmanın bir insanlık suçu olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Asıl faillerin ortaya çıkarılması, yargılanması ve cezalandırılması hepimizin ortak hedefi olmalıdır. Burada asıl failleri belirleyecekler; bu işin uzmanları, bağımsız otoritelerdir. Bir yeri bombalamanın ötesinde kimyasal silah üretimine karar verenlerin yargılanması gerekir. Bombalayarak bu olayı geçiştirmeyelim. Faillerin yargılanması bir daha başka kişi grup ya da devletlerin bu tür bir şeye tevessül etmemesi açısından önemli” diye konuştu.
NEDİR ÜZERİMİZE DÜŞENCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı’ndan Suriye’ye dönük olarak gelen sert sözler üzerine “Üzerimize düşeni yaparız” şeklindeki açıklamasının doğru bir ifade olmadığını belirten Kılıçdaroğlu; “Nedir üzerimize düşen, bir yerden talimat alındıktan sonra mı hareket edeceğiz? Ortadoğu’daki ağırlığımız büyük ölçüde kayboldu. Türkiye tarafları bir araya getirip barışı sağlamak için öne çıksaydı ağırlığımız olurdu. Biz Türkiye’nin bölgede savaşın tarafı olmasını asla istemeyiz; Türkiye’nin barışı inşa etmek için aktif rol üstlenmesi lazım” dedi. CHP Lideri, bölgede büyük güçler arasında çıkacak savaşın olumsuz etkilerini Türkiye’yi yönetenlerin tarafları itidale çağırması gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye ve Irak’ta olası ek askeri operasyonlara dair açıklamalarını ise Kılıçdaroğlu şöyle değerlendirdi:
İKİ GÜÇ DE DIŞLADI“Türkiye’yi yönetenler çok şey söylüyor ama söylediklerinin hiçbirisini gerçekleştirme şansları olmuyor. Örneğin Münbiç’e gireceğiz dediler. Girdiler mi? Hayır. İzin verdiler mi? İzin de verilmedi. Rakka’ya gideceklerdi. Oldu mu, olmadı. Bir büyük gücün arkasında olup da nasıl o bölgelere gireriz; onun arayışı var ama bölgedeki iki güç de istemiyor. İki güç de Türkiye’yi dışlamış durumda.”
Kılıçdaroğlu, toplantı sonunda basına yaptığı açıklamada da “Suriye’de kullanılan kimyasal silahlarla ilgili olarak; kimyasal silahların kullanılması insanlığa karşı bir suçtur. Bu konuda Suriye’deki rejimin rolünün belirlenmesi hepimizin ortak görevidir” diye konuştu.
SANKİ BEN İSTEMİŞİM REFERANDUMU16 Nisan’daki referandumda bütün sandıklara sahip çıkacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, Güneydoğu’da yerlerinden edilenlerin nasıl oy kullanacakları konusunda endişeli olduklarını söyledi. Ana muhalefet lideri, anayasa değişikliklerinin yeterince tartışılmadığını vurgularken de iktidarın meydanlarda neden evet denilmesini gerektiğini anlatmadığını belirterek, “Miting meydanlarında referandum konusu Kemal Kılıçdaroğlu. Sanki ben referandum istemişim de benimle ilgili anayasada bir konu var, biz bunu tartışıyoruz” dedi.
KOLEKTİF SUÇ YARATILDIKılıçdaroğlu, Cumhuriyet iddianamesi sonrasında gazeteden yeni kişilerin gözaltına alınması ve FETÖ/PDY medya yapılanması soruşturmasından tutuklu, aralarında Atilla Taş ve Murat Aksoy’un da bulunduğu bir grup sanığın tahliye kararının ardından cezaevinden çıkar çıkmaz yeniden gözaltına alınmalarıyla ilgili bir soru üzerine de şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye’de insanlarımız yarı açık cezaevinde yaşıyor. Bunu kanıtlayan yüzlerce örnek gösterebiliriz. Evrensel hukukta bile olmayan kolektif suç kavramı yaratıldı. Savcının; bir kişiyi suçladığı zaman, o kişinin eşinin ve çocuklarının pasaportunu elinden alan, onları da suçlu gibi gören bir hukuk düzeni oluşmaya başladı.”
Serbest bırakma kararının ardından yeniden gözaltı kararının, ‘siyasi otoritenin izni olmadan hiçbir hâkimin gözaltına alınanları ve tutukluları bırakamayacağı anlamına geldiğini’ savunan Kılıçdaroğlu “Bu ne anlama geliyor, Hitler döneminin Almanyası. Bunun Türkçesi bu” dedi. Tahliye kararı veren hâkim ile savcının kamuoyundan gelen tepki ileri sürülerek açığa alındığını hatırlatan muhalefet lideri, “Kamuoyundan gelen tepki üzerine mi adalet dağıtılıyor yoksa hukukun üstünlüğü kuralına göre mi? Hukukun üstünlüğü geçerli olmalıdır” diye konuştu.