Türkiye ayakta

BEGÜMHAN DOĞAN FARALYALI: HEPİMİZİN YÜREĞİNİ DAĞLADI

DOĞAN Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı, Dağlıca’daki hain saldırıyla ilgili bir açıklama yaparak olayı kınadı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “PKK terör örgütünün Dağlıca’daki hain pususu sonucunda şehit olan askerlerimiz hepimizin yüreğini dağladı. Bu korkunç saldırıyı şiddetle kınıyorum. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Ailelerinin ve milletimizin başı sağolsun.”

Dağlıca saldırısında şehit olan askerlerin isimleri ve memleketleri belli oldu

VATNDAŞLAR SOKAĞA DÜKÜLDÜ

Sosyal medya üzerinden örgütlenen gruplar önceki gece konvoylar oluşturarak meydanlarda toplandı, terörü lanetledi. Ellerinde Türk bayrakları taşıyan kalabalıklar, bazı illerde polisin uyarısıyla slogan atıp dua ettikten sonra dağıldı, bazı illerde ise HDP binalarına yöneldi. Sokaklardaki konvoylara evlerinde oturanlar da ışıklarını açıp kapayarak ve pencerelerinden bayrak sallayarak destek verdi. Yapılan konuşmalarda tüm siyasi partiler terörü lanetleme mitinglerine çağırıldı.

İzmir Bergama’da HDP İlçe Başkanlığı’nın bulunduğu binanın önüne gelen öfkeli grup, partinin bulunduğu bir binanın üçüncü katındaki ofisin kapısını kırıp içeri girdi, HDP bayraklarını söküp yaktı. “İşte burası hainlerin yuvası” sloganı atan kalabalık, güvenlik güçlerinin bölgeye sevk edilmesi üzerine yapılan uyarılar sonrası dağıldı.

Edirne’de de HDP Edirne İl Binası’na kapısını kırarak giren bir grup, 2’nci kattaki cama Türk bayrağı astı, içerideki eşyalara zarar verdi.

Mersin’deki grup ise en kalabalık gruplardan biriydi. Erdemli’de toplanan 1500 kişi, Mersin-Antalya Karayolu’nu trafiğe kapatarak Dağlıca saldırısını protesto etti. Göstericiler Diyarbakır-Antalya seferini yapan otobüse taşla saldırdı. Otobüs göstericilerin arasından geçerek uzaklaşırken, olayda yaralanan olmadı.

Yozgat’taki yürüyüşte “Kahrolsun PKK, işbirlikçi AKP” sloganı yükselince, yürüyüşe katılanlardan “Şehitlerimiz var, siyaset yapmayalım” uyarısı geldi. Tekbirlerle yürüyen grup İstiklal Marşı okuyup, dua ettikten sonra dağıldı.

Bursa İnegöl’de modifiye araç etkinliğine katılan Ömer Yıldırım, aracının üzerine Türk bayrağına sarılı tabut koyarak terörü protesto etti. Yıldırım, aracının ön camına da ‘Vatan için yaşayıp öldünüz siz, toprağa değil kalplere gömüldünüz’ yazdı.

Erdoğan'a: Ya sus ya git

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın vicdansızlık ve insafsızlıkta kırılması zor bir rekora imza attığını savunarak, “400 milletvekiline ulaşamayan Erdoğan, hedeflerini revize ederek 400 şehide mi odaklanmış, kan üzerinden, süreç kanalından koltuğunu sağlama almaya mı yönelmiştir” dedi. Dün yazılı bir açıklama yapan Bahçeli, şunları kaydetti:

SORUMSUZLUK, GANİMET AVCILIĞI

“Bölücü terör örgütü PKK, Türk milletini bir kez daha canevinden vurmuştur. Haberler kahredici boyuttadır. Meselenin tuhaf ve ibretlik yanı ise AKP-PKK hükümetinin Dağlıca saldırısının iç yüzünü açıklamakta ayak sürümesi, çekingen davranmasıdır. Çözüm Süreci için baldıran zehri içmeye razı olan Recep Tayyip Erdoğan, terör saldırısından nemalanmanın, siyasi rant ve fayda devşirmenin hayasızca peşindedir. Vatan evlatları Dağlıca’da şehadetle imtihan edilirken, Cumhurbaşkanı mevkiinde bulunan şahsın kameralar karşısında ‘400 milletvekili olsaydı bunlar olmazdı’ açıklaması milletimizin yüreğine ateş gibi düşmüştür. Bu sorumsuzluk ve ganimet avcılığı Erdoğan’ın alnına kara bir leke gibi yapışmıştır.

ARTIK SABIR TAŞTI

Şehitlerimizden haber alınamadığı kara günde Erdoğan’ın vicdansızlık ve insafsızlıkta kırılması zor bir rekora imza atması hafızalardan silinmeyecek bir rezalet olarak anılacaktır. Cumhurbaşkanı ya sesini kesmeli ya da çekip gitmelidir. Milletimizin acı ve özlemlerine kapalı duran Erdoğan ve yanında hizalanan çıkarcı ortaklarının çizmeyi aştıkları ortadadır. 14 Haziran 2007’de ‘Bir damla şehit kanını 550 vekile değişmeyecek kadar aşkla bu vatana bağlıyız’ diyerek duygu ve vicdan sömürüsü yapan Erdoğan’ın, şimdilerde silahlar ve bombalar patlarken siyasi hesap yapması tek kelimeyle utanmazlık örneğidir.

TRİBÜNDE SEVİNÇ GÖSTERİSİ

AKP-PKK hükümetinin başına iliştirilen Davutoğlu’nun, terörist saldırılar sürerken şehit evladıyla tribünlerde sevinç gösterisinde bulunması da tam bir kâbustur. Bunların Türkiye’ye vereceği hiçbir şey kalmamıştır. Zira bu zevatın milli refleks ve duyarlılıkları sıfırlanmıştır. Türk milleti iktidara çöreklenmiş küçük bir azınlığın, köksüzlüğün dibine inmiş sonradan görme elit bir tabakanın adeta tutsağıdır. Bu taşınması mümkün olmayan, günbegün maliyeti kabaran siyasi yük Türkiye’yi imhaya sürüklemektedir.

ÖRTÜLEN GERÇEKLER

Dağlıca bu vahim tablonun milli gönülleri kavuran son halkasıdır. Türk milleti Dağlıca’yla ilgili gizlenen, üzeri örtülen tüm gerçekleri duymak, öğrenmek ve bilmek istemektedir. Hiçbir şuursuz iktidar görevlisi, milli heyecanı törpüleme ve terbiye etme ahlaksızlığına tevessül etmemelidir. Aziz milletimiz acısını saracak, yasını hakkıyla sahiplenecek ve hainlerden mutlaka hesap soracaktır. Sözün anlamını kaybettiği günlere gelinmiştir. Yalan ve bahane üretiminin son durağı da geçilmiştir.” (ANKARA)

OKTAY VURAL: 15.00’te saldırdılar o stada gitti

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Genelkurmay’ın Dağlıca saldırısıyla ilgili henüz ayrıntılı açıklama yapmadığı dün öğleden sonra “Tablo vahim” açıklaması yaptı. TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Vural, şunları söyledi:
“Şehidimiz çok. ‘13 hedef vuruldu’ deniyor. Bu hedefler belliyse daha önce ‘Vurmayın’ talimatını veren kim? Tablo vahim. Şehidimizin biri de 10’dan fazlası da bir. Bir Bilal uğruna hilaller batıyor. Dağlıca saldırısı saat 15.00’te oluyor. Ajanslara 18.00’de düşüyor. Başbakan Davutoğlu Konya’da maç izliyor. Kucağında bir şehit çocuğu; gülücükler dağıtılıyor. O sırada kalleş pusuda şehit olan vatan evlatları var. PR yapıyorlar ya! Sen çocuğa sahip çıkacaksan babasına sahip çıkacaktın. Bunlar silah stokluyorken siz uyuyor muydunuz? Cumhurbaşkanı da güvenlik güçlerini suçluyor. AKP ekti, PKK biçti. Şimdi hiç olmazsa susmayı bilin be!” (ANKARA)

ÜMİT ÖZDAĞ: Maçtan imtina etmedi

MHP Milletvekili Ümit Özdağ, Dağlıca’daki hain saldırının pazar günü saat 15.00-15.30 civarında başladığını belirterek, “Buna rağmen Başbakan, yanına bir şehit çocuğunu alarak maça gitmekten imtina etmedi. O şehit çocuğu, o stadyumdaki tek mutsuz kişiydi. Sayın Başbakan’a hiç yakışmadı ama hiç yakışmadı. Bir çocuğun üzerinden, hem de bir şehit çocuğunun üzerinden bir siyasi propaganda geliştirmek kadar çirkin bir şeyi son dönemde Türk siyaseti hiç görmemişti” dedi. PKK’nın 2012’den bu yana devletin gözü önünde Güneydoğu’da yaygın bir istihbarat ağı kurduğunu ve geniş bir cephanelik envanteri oluşturduğunu söyleyen Özdağ, GES Komutanlığı’nın Genelkurmay’dan alınıp MİT’e bağlanmasıyla ordunun büyük bir zafiyetle karşı karşıya kaldığını savundu. (ANKARA

HALUK KOÇ: Silahlar depolanırken kim yönetiyordu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Dağlıca’daki hain saldırıyla ilgili dün önce partisinin Merkez Yönetim Kurulu’nu olağanüstü topladı, ardından randevu istediği Başbakan Ahmet Davutoğlu’yla akşam saatlerinde bir araya geldi. CHP lideri, MYK toplantısı sürerken Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ı da arayarak başsağlığı diledi ve operasyonlarla ilgili bilgi aldı. CHP Sözcüsü Haluk Koç ise düzenlediği basın toplantısında büyük acı ve öfke içinde olmalarına karşın kritik günlerde sorumluluk içerisinde hareket ettiklerini belirterek, “Bütün bu olayların temel bir sorumlusu aranıyorsa o sorumlunun kim olduğunu hepimiz biliyoruz. Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın dünkü tutumları için söylenecek çok ağır değerlendirmeler olmasına rağmen, bugün siyasette polemik günü değil” dedi. Koç, şunları söyledi:
“Olay hain bir terör saldırısı. Aslan gibi, fidan gibi evlatlarımızı hain bir saldırıda şehit verdik. Çok üzgünüz, çok öfkeliyiz, çok büyük bir acı içerisindeyiz. Ama bütün bu acılara ve bütün bu ıstıraba rağmen bir şeyi herkesin çok iyi bilmesi lazım. Kardeşliğimize, geleceğimize, birlik ve bütünlüğümüze saldıran hainler asla amaçlarına ulaşamayacak. Bu ülkede terörden medet umanlar var. Bu ülkede gözyaşlarından, yıkımdan, kaostan rant sağlamaya çalışanlar var. Bu ülkede şehit sayısı arttıkça, siyaset borsasında hissesinin yükseldiğini düşünenler var. Onlara da sesleniyorum. Sizler de amacınıza ulaşamayacaksınız. Sizin bir oyununuz varsa bu milletin de bir irfanı var.

ONUN AMACINI BİLİYORUZ

Bütün bu olayların temel bir sorumlusu aranıyorsa o sorumlunun kim olduğunu hepimiz biliyoruz. Onun hangi amaçla bu ülkeyi bir ateş çemberine soktuğunu, kimin bu kandan sorumlu olduğunu da milletimiz biliyor. Bugün çok şey söylenebilir ancak biz yaşadıklarımıza büyük pencereden bakmak zorunda ve sorumluluğundayız. Sorumluluk bilinciyle hareket edilmesi gereken günlerdeyiz. Devlet ve siyaset kademelerindeki, rolleri, pozisyonları ne olursa olsun, hiç kimsenin hırsları, yanlışları ve siyaseti felç eden davranışları üzerinden bugün yorum yapmak istemiyoruz.

CUMHURBAŞKANI İTİRAF ETTİ

Vatandaşımızın da şunu görmesi lazım: Bu dönemde bölgedeki bazı şehirler adeta cephanelik haline getirildi. Sayın Cumhurbaşkanı da bunu bildiğini açıkça itiraf etti. Bazı kentler silah deposuna dönüştürülürken, yollara mayınlar döşenirken bu ülkeyi kim yönetiyordu? Bunu da biz sormak zorundayız.

MECLİS’İN TOPLANMASI

(Meclis’in olağanüstü toplanması) Gündemde olan bir konu. Yetkili kurullarımız tartışıyor. Bugün seçim kararı içindeki bir süreçteyiz. Toplantının içeriğinin bu sürecin tartışmasına ne denli katkısı olur, değerlendiriliyor. Böyle bir girişim olabilir.” (ANKARA)

ALİYEV: ÇİRKİN HEDEFLERİ TUTMAYACAK

AZERBAYCAN Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Dağlıca’daki hain saldırının ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a taziye mesajı gönderdi. Taziyede şu ifadeler yer aldı: “Değerli Cumhurbaşkanı, aziz kardeşim. Çok sayıda askerin şehit olması haberi beni son derece kederlendirdi. Türk halkı emin olsun ki bu terör olaylarını gerçekleştiren hiçbir zaman çirkin amaçlarına ulaşamayacaktır. Bu facia nedeniyle size, şehitlerin ailelerine ve kardeş Türk halkına Azerbaycan halkı adına taziyelerimi sunuyorum.”

DEMİRTAŞ: KAHREDEN ÖLÜMLER KADERİMİZ OLAMAZ

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Berlin’de sürdürdüğü temaslarını yarıda keserek yurda dönerken, Twitter hesabından şu mesajları paylaştı: “Öldürmenin gerekçesi olamaz. Her gün hepimizi kahreden ölüm haberleri kaderimiz de olamaz. Dağlıca’da yitirdiğimiz kardeşlerimize, Cizre’de yitirdiğimiz küçük çocuklarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına ve halkımıza başsağlığı diliyorum. Halkın yoksul çocuklarına ölümü reva gören, annelerin barış düşüne kan sıçratan savaş politikalarına teslim olmayacağız.” (ANKARA)