Oluşturulma Tarihi: Mayıs 01, 2008 00:00
Dünya Bankası tarafından yayınlanan Türkiye "Ülke Ekonomik Memorandumu" raporunda gıda güvenliği konusu da ele alındı. Raporda, gıda sektörünün 600 milyonluk Avrupa gıda tek pazarına arz fırsatı bulunduğu belirtilirken, "Türkiye, AB ülkeleri ve (Azerbaycan hariç) komşusu Bağımsız Devletler Topluluğu içinde gıda güvenliğinde son sırada" denildi.
DÜNYA Bankası’nın yeni yayınlanan Türkiye Ekonomik Memorandumu raporunda, Türk gıda işleme sektörü için 600 milyondan fazla tüketicinin oluşturduğu bir Tek Pazar’a gıda arzı fırsatı bulunduğu belirtildi. Raporda "Türkiye’de gıda güvenliği alanındaki tehlikelerle ilgili tam analitik değerlendirme elde edilemese de Dünya Sağlık Örgütü karşılaştırmalı verileri Türkiye’yi herhangi bir AB üyesi ülke, hatta komşu Bağımsız Devletler Topluluğu Ülkeleri içinde (Azerbaycan hariç) en düşük sırada değerlendirmektedir" denildi. Raporda Türkiye’nin "AB Üyesi olması" varsayımından hareketle, "Gıda işleme tesisleri büyük ölçüde AB’nin hijyen ve kamu sağlığı standartlarını karşılamaktan uzaktır, bundan dolayı, Türkiye’nin katılımdan sonraki durumu da dahil, ürünlerinin AB pazarında yerleşmesi engellenir" ifadesi kullanıldı.
Kırsal rekabet
Dünya Bankası’nın Türkiye "Ülke Ekonomik Memorandumu ? Country Economic Memorandum" adlı raporunda gıdada üretim artışı ve güvenlik standartlarının yükseltilmesi konusunda öneri ve değerlendirmelere de yer verildi. Raporun, "Kapsamlı büyüme için kırsal rekabeti artırmak" bölümünde, "Gıda güvenlik standartlarında güçlü yasal ve kurumsal çerçevede yaşanan eksikliğin Türkiye’nin rekabet, büyüme ve yaşam standartları üzerinde sonuçları bulunmaktadır" denildi. "Türkiye’de dahili gıda güvenliğinin durumu tatmin edici değil" başlığı altında ise şu değerlendirme yapıldı:
Azerbaycan’dan iyiyiz
"Türkiye’de gıda güvenliği alanındaki tehlikelerle ilgili tam analitik değerlendirme elde edilemese de Dünya Sağlık örgütü karşılaştırmalı verileri Türkiye’yi herhangi bir AB üyesi ülke, hatta komşu Bağımsız Devletler Topluluğu Ülkeleri içinde (Azerbaycan hariç) en düşük sırada değerlendirmektedir. Sağlıkta güvenli olmayan gıdayla bağlantılı ortaya çıkan tehlikeler, yüksek ekonomik maliyete yol açmaktadır."
Tavukların mısır bağımlılığına son
FIRAT,
Atatürk ve Sütçü İmam üniversitelerinden 7 öğretim üyesinin tavuklara yem olarak mısır yerine arpa yedirilebilmesi için yaptığı çalışma, başarıyla sonuçlandı. Araştırmada, bilim adamları, arpanın yapısında bulunan ve tavuklarda sindirilemeyen "betaglukan" maddesini, ıslah edilen bakterinin salgıladığı enzim sayesinde parçalamayı başardı. Bu arpayı tavuklara zararsız hale getirdi. Bu arpayla beslenen tavukların et veriminin yüksek ve aynı düzeyde olduğu görüldü. Araştırmada görev alan Atatürk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Armağan Hayırlı, "Araştırmanın sonuçları 80 milyon civarında tavuk üreticisi için çok önemli. Türkiye, sindirimi kolaylaştırılan arpa sayesinde tavukçuluk sektörü için mısır ithalatı yapmaktan kurtulacak" dedi.