Güncelleme Tarihi:
ALMANYA'nın Ludwigshafen kentinde 3 Şubat'ta meydana gelen yangında yaşamını yitiren aynı aileden 5'i çocuk 9 kişinin cenazeleri, memleketleri Gaziantep'te düzenlenen törenle toprağa verildi. İki bakan ile Alman yetkililerin de katıldığı cenaze töreninde, olaydaki katliam şüphesiyle kabaran öfkeler güçlükle bastırıldı, gözyaşları sel oldu.
Dün Almanya'da yapılan törenin ardından özel uçakla Gaziantep'e getirilen Medine Kaplan (48), gelini Hülya Kaplan (31), Hülya'nın kızları Karanfil (4), Dilara Kaplan (11), Medine Kaplan'ın diğer gelini 5 aylık hamile Döne Kaplan (21), Döne'nin oğulları Kamil (3) ve Kenan Kaplan (2), Hülya Kaplan'ın kardeşinin oğlu İlyas Çalan (2) ile akrabaları Belma Özkaplı (22) anavatanlarına tabutlarda dönüşünde, aileleri tarafından evlerinin önüne götürülmek istendi. Ancak Gaziantep Valiliği, 9 cenazesinin caddelerden geçirilişi sırasında Almanya aleyhine gösteriye dönüşebileceği ihtimali ile aileleri ikna edip buna izin vermedi. Bunun üzerine Asri Mezarlık Morgu'nda bekletilen bayrağa sarı cenazeler, buradaki tören alanına boy boy dizildi.
TABUTLARI TEK TEK ÖPTÜ
Hayatlarının baharında yanarak feci şekilde can veren 5 çocuğun boyları kadar olan tabutlarını gören yakınlarının 7 gündür kuruyan göz pınarlarındaki yaşlar, bir kez daha sel olup aktı.
Medine Kaplan'ın kardeşi Şaibe Kaplan, “Kalk bacım kurban olayım. Biz düğün yapacaktık. 2 arabayla gelecektiniz. Şimdi bir tabuta sarılıp nasıl geldin” diye ağıt yaktı.
Belma Özkaplı'nın eşi Fatih Özkaplı, hayat arkadaşının fotoğrafını taşıdı. Özkaplı'nın annesi Türkan Karaoğlu ise “Kızım bu yaşta seni toprağa mı verecektim?” diyerek gözyaşı döktü. Faciadan yaralı kurtulan ve yeğeni Onur Kaplan'ın binadan atarak kurtulmasını sağlayan, annesi, eşi, 2 çocuğu yengesi ve yeğenlerini kaybeden engelli Kemal Kaplan, tabutları tek tek dolaşıp hepsini öptü.
ALMAN ELÇİ TÜRKÇE KONUŞTU
Ardından Devlet Bakanları Mehmet Said Yazıcıoğlu, Mehmet Şimşek, Gaziantep Valisi Süleyman Kamçı, Gaziantep milletvekilleri, Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Dr. Eckart Cuntz, Büyükşehir Belediye Başkanı AKP’li Asım Güzelbey, Ludwigshafen kentinden bazı yerel görevliler ile ölenlerin yakınları katılımıyla tören başladı. Gaziantepliler ise yüreklerini faciada ölen hemşehrilerini son yolculuğuna uğurlamak için Medine Kaplan'ın 2.5 ay önce ziyaret ettiği memleketinde “Ölürsem beni burada toprağa verin” diye vasiyet ettiği, bayraklarla süslenen Asri Mezarlığı tıklım tıklım doldurdu.
18 yıl önce ailenin felçli bir çocuğunun tedavisi için gittikleri Almanya'da sayıları artan Kaplan Ailesi mensupları için düzenlenen törende ilk konuşmayı Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Dr. Eckart Cuntz yaptı. Türkçe konuşan Cuntz, yangının nedeninin aydınlatılması için Alman yetkililerin ellerinden gelen gayreti gösterdiğini söyledi. Bu olayın Türk ve Alman toplumunu yakınlaştıracağına işaret eden Cuntz, “Bu matem, bu yas Almanları ve Türkleri bir araya getirdi. Türkler ve Almanların daha fazla bir beraberlik anlayış ve dostluk için bugün bir işaret olsun. Allah sizlere güç versin. Başınız sağ olsun” dedi.
BU ACIYI GURBETTE YAKINI OLANLAR BİLİR
Ardından Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı AKP'li Asım Güzelbey konuştu. Konuşması Almanca'ya çevrilen Güzelbey, Gazianteplilerden provokasyona gelmemelerini istedi.
Gaziantepliler olarak büyük acı içinde olduklarını ifade eden Güzelbey, “Ekmek paraları uğruna gurbette çalışan vatandaşlarımızın yanarak hayatını kaybetmesi, cenazelerinin uçakla getirilmesi büyük acıdır. Bunu ancak gurbette yakınları olanlar bilir. Almanya’ya gidip olay yerini gördüm. Alman yetkililerin olayın ortaya çıkması için her şeyi yaptığını hemşerilerimin bilmesini isterim” dedi.
Bu tür olaylardan nemalanmak isteyenlerin olabileceğini kaydeden Başkan Güzelbey, “Hemşerilerimizin bu provokasyona gelmeyeceğine inanıyorum. Çünkü, hem Alman hem Türk yetkilileri bu olaydan çok müteessirdir ve olayın gerçeğini ortaya çıkartmak için herkes elinden geleni yapmaktadır. Özellikle Almanya'da yaşayan kardeşlerimiz Alman toplumunun bir parçasıdır. Bizler kadere inanan insanlarız. Ben hayatını kaybeden değerli kardeşlerime Allah’tan rahmet diliyorum. Hastanede yatan 20 civarındaki kardeşimize acil şifa diliyorum” diye konuştu.
‘3 MESAJ VERDİLER’
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Görmez ise yangında ölen 9 kişinin her birinin 3 ayrı mesaj vererek ahirete gittiğini söyledi. Ölenlerin arasında henüz dünyanın hiçbir kötülüğüne bulaşmamış masum çocukların, hatta bebeklerin olduğunu kaydeden Görmez, şunları söyledi:
“Acınızın, acımızın çok büyük olduğunu biliyorum. Ancak, acının sevgiye, rahmete ve merhamete dönüşmesi için Allah'a dua edelim. Yüce Peygamberimiz bir sözünde, ‘Size 2 vaiz bırakıyorum’ buyurur. ‘Biri konuşan vaiz, Allah'ın kelamı Kuran-ı Kerim. Biri susan vaiz. Her türlü ibretle, hikmetle dolu susan vaiz; ölüm.’ Her ölüm arkasında çok büyük mesajlar bırakır. Bir gurbet yangınında can veren bu 9 canımız, her biri ayrı 3 mesaj bırakarak ebedi hayata, ebedi aleme uğurlamış oluyoruz kendilerini. Birinci mesajları yangının meydana geldiği yerin topluma ve toplumlara yönelik olmuştur. ‘Dünya hepimizi alacak kadar geniştir. Allah'ın yeryüzüne verdiği nimetler hepimizi besleyecek kadar zengindir, aramızdaki bütün farklılıkları görerek, kabul ederek birlikte yaşamayı öğrenin’ diye mesaj bırakarak ahirete gidiyorlar. İkinci mesajları bizim milletimizedir, ‘Siz çocuklarınızı bütün maddi ve manevi yangınlardan koruyunuz. Birlik içerisinde, barış ve huzur içerisinde çocuklarınızı maddi ve manevi dünyadaki ve ahiretteki bütün yangınlardan koruyarak, güzel bir hayat inşa ediniz diyerek’ gidiyorlar ahirete. Üçüncü mesajları burada bulunan ve bulunmayan bütün insanlara yöneliktir. Onlar bize de şöyle haykırıyorlar. ‘Dünya hayatı fanidir, baki olan ahiret yurdudur. Dünya hayatı fanidir, baki olan yüce Rabbimizdir. Dünya hayatı fanidir, baki olan dünyada yaptığımız güzel işlerdir. Dünyada bu kubbede bıraktığımız hoş sedadır.’ Yüce Rabbimiz bize, milletimize hiçbir zaman böyle bir acı yaşatmasın başınız, başımız sağ olsun.”
NAMAZI MÜFTÜ KILDIRDI
Konuşmaların ardından Gaziantep Müftüsü İsmail Canbolat, cenaze namazı kıldırdı. Canbolat kadınlar, erkekler ve çocuklar için ayrı ayrı namaz kıldırıp törenlere katılanlardan helallik aldı.
Cenaze namazından sonra Alevi dedesi Hacıbektaşı Veli Derneği görevlisi İsa Uğur dua ettirdi. Duaların ardından 9 cenaze gruplar halinde omuzlara alınarak Belediye bandosunun çaldığı cenaze marşı eşliğinde yan yana mezarlarına taşındı. Definden sonra çocukların mezarlarının üzerine oyuncak konuldu.
MEZARLARA MEKTUP VE OYUNCAK
Yangından son anda kurtulan 10 yaşındaki Derya Kaplan'ın gönderdiği Almanya yazılan 3 mektup annesi Hülya ile kardeşleri Dilara ve Karanfil Kaplan'ın mezarlarına konuldu.
Derya Kaplan kardeşlerine yazdığı mektupta, “Sevgili Dilara ve Karanfil. Sizleri çok seviyorum. Şimdiden çok özledim. Orada mekanınız cennet olsun. Orada da güzel güzel oynayın. Akrabalarımız orada sizinle olacak, hep birlikte mutlu olun. Derya” ifadeleri yer aldı. Annesi Hülya Kaplan'ın mezarına konulan mektubunda da Derya, “Sevgili anneciğim. Size mutluluklar diliyorum. Seni çok seviyorum. Şimdiden çok özledim. Derya” dedi.
TÖRENE GELEMEDİ
Bu sırada felçli oğullarını tedavi ettirmek için eşi Medine Kaplan ile birlikte 18 yıl önce Almanya'ya giden ve oturma izni aldıktan sonra ailesini terk ettiği ileri sürülen Cevdet Kaplan ise Gaziantep'teki cenaze törenine katılmadı. Medine Kaplan'ın annesi Hatice Küplü ile Gaziantep'te yaşayan oğlu Kenan Kaplan, daha önce yaptıkları açıklamada; faciada eşi, gelinleri ile torunlarını kaybeden Cevdet Kaplan'a tepkilerini dile getirip, Gaziantep'e gelmemesini istemişti.
Öte yandan cenazeye katılanlardan Cemil Bayram ise ‘Rahat uyuyun. Hepiniz gurbette şehit oldunuz. Ne terör, ne de trafik. Almanya'ya ekmek parası için gittiniz. Allah mekanınızı cennet etsin’ yazılı döviz taşıması dikkat çekti. Cenazelerin toprağa verilmesinin ardından dualar okuyan yakınları, mezarlıktan ayrıldı.