ANKA
Oluşturulma Tarihi: Nisan 03, 2008 15:13
Actavis Yönetim Kurulu Başkanı Robert Wessman, Türkiye’nin, ABD, Almanya ve İngiltere’den sonra 4. büyük pazarları olduğuna işaret ederken, Türkiye’deki siyasal gerilimlerin, yatırımlarını engellemeyeceğini dile getirdi.
Wessman, 400 yeni ürünün geliştirilme aşamasında olduğunu, bu ürünler için 160 milyon Euroluk yatırım öngördüklerini bildirdi.
Actavis Yönetim Kurulu Başkanı Robert Wessman, Türkiye’nin, Avrupa’nın "değerli bir piyasası" olduğunu kaydederek, Actavis Türkiye’nin, 1 milyar 600 milyon Euro ciroya sahip olan Actavis grubunun en büyük şirketlerinden biri olduğunu dile getirdi. Wessman, 2004 yılında yaklaşık 60 milyon Euroya satın alınan Fako’nun adının da Actavis’e dönüştürüldüğünü belirten Wessman, Actavis’in hedefinin, yeni ürünler geliştirerek, pazarda lider konuma gelmek olduğunu söyledi. Actavis olarak dünya çapında kişi başına 3 tablet satıldığını anlatan Wessman, piyasada şuan 650 adet yeni ürünün bulunduğunu kaydetti.
“21 FABRİKAYA, 350 MİLYON EUROLUK YATIRIM”
Wessman, 400 yeni ürünün de geliştirilmekte olduğunu kaydederek, bu ürünler için 160 milyon Euroluk yatırım öngörüldüğünü bildirdi. Actavis’in en büyük pazarının ABD olduğunu ifade eden Wessman, daha sonra sırasıyla Almanya ve İngiltere'nin geldiğini, Türkiye’nin ise 4. sırada yer aldığını dile getirdi. Wessman, Türkiye pazarında yaklaşık bin 200 çalışanın görev aldığını anlatarak, Actavis’in Türkiye pazarındaki yerinin ise 6. sırada olduğunu kaydetti. Actavis’in birkaç yıl içinde dünya çapındaki ilk üç firmadan biri olacağına işaret eden Wessman, “Markamız son derece önemli, bugüne kadar hiçbir firma, eşdeğer ilaç üretiminde bizim gibi hızlı bir büyüme sağlayamadı. 21 adet fabrikamız var ve bu fabrikalara 350 milyon Euroluk yatırım yapıyoruz” dedi.
“POLİTİK SÜREÇLER YATIRIMLARIMIZI ENGELLEMEZ”
Wessman, Activas’ta Ar-Ge departmanında bin 200 kişinin çalıştığını söyleyerek, her ülkede Ar-Ge departmanı oluşturulmadığını ve çalışmaların İngiltere, İzlanda, İrlanda ve Hindistan’da yapıldığını belirtti. Türkiye’deki siyasal ortama da değinen Wessman, “Biz, Türkiye’deki yatırımların duracağı yönünde görmüyoruz olayları. Ülkelerde, politika dünyasında bir takım değişiklikler olabilir. Biz 2004’te Türkiye’de bombalamalar olduğu zaman Fako’yu aldık. Fako, o dönemde alınan ilk firmalardan biridir. Biz, bu tür konulara bakmadık yatırımımızı yaptık” diye konuştu.
“TÜRKİYE’DEKİ İLAÇ PAZARI BÜYÜYOR”
Actavis Türkiye Genel Müdürü Melih Gürsoy da Türkiye eşdeğer ilaç pazarında yüzde 6.7’lik paya sahip olan Actavis’in mevcut portföy ve ürünlerini Türkiye’ye getirmenin amaçlandığını bildirerek, “Türkiye’deki ilaç pazarı, büyüyen bir pazar, Actavis’in de amacı bu pazarda iyi bir yere gelmek” diye konuştu. 2007 yılında yüzde 13.5 civarında bir büyümenin yaşandığını kaydeden Gürsoy, Türkiye’de üç tesisin bulunduğunu ifade etti. Gürsoy, tesislerde, Non-Beta Laktam, Penisilin ve Sefalosporin üretim alanlarının bulunduğunu anlatarak, “Bu üretim alanalarında solid, parenteral, likit, toz flakon, steril üretim ve ambalajları yapılmakta olan yıllık 500 milyon tablet-kapsül ve 85 milyon kutu kapasitesiyle üretim yapılıyor” diye konuştu. Gürsoy, Türkiye’den ilk ihracatın Arnavutluk’a başladığını belirterek, ihracatın, özellikle Orta Asya’da geliştirilmeye çalışıldığını söyledi.
Sosyal Güvenlik Yasası tasarısını da değerlendiren Gürsoy, bu yasanın, devletin stratejisi olduğunu kaydetti. Gürsoy, tasarının, kendileri açısından herhangi bir değişikliği getirmediğini söyleyerek, “Bizim direkt ilişki içinde olduğumuz doktrolar açısından da herhangi bir sorun oluşturacağını düşünmüyorum” dedi.