Türkiye 3,7 milyar dolarlık altın ihraç etti

Güncelleme Tarihi:

Türkiye 3,7 milyar dolarlık altın ihraç etti
Oluşturulma Tarihi: Ocak 08, 2008 11:22

Türkiye'de geçen yıl 239 ton külçe altın ithalatı yapılırken, 3.7 milyar dolar tutarında 148 ton altının ihraç edildiği bildirildi.

İstanbul Değerli Maden ve Mücevherat İhracatçıları Birliği (İMMİB) Başkanı Atasay Kamer, kuyumculuk sektörünün yıllık 400 ton altın, 300 ton gümüş işleme kapasitesine sahip olduğunu belirterek, Türkiye'nin külçe altın ithalatında ise ilk beş ülke arasında yer aldığını ifade etti.

Türkiye'de ortalama yıllık altın hacminin 400 ton olduğunu belirten Kamer, parasal tutarının da 10 milyar doları bulduğunu kaydetti. Kamer, geçen yıl 5.8 milyar dolar tutarında 239 ton külçe altın ithalatı yapılırken, 3.7 milyar dolar tutarında 148 ton altının ihraç edildiğini belirtti.

İşlenmiş altının ihracının en önemli etkisinin katma değer, istihdam ve sağlanan vergisel gelir olduğunu anlatan Kamer, “İkinci önemli etki ise altının tamamının ithal edilmesine rağmen, yarısının işlenerek ihraç edilmesi, sadece katma değer yaratarak ihracat yapan önemli bir sektör olduğunu göstermesidir” dedi.

Kamer, 2008 yılı için 200 ton civarında altın ithalatının gerçekleşeceğini, ihracatın ise yüzde 50 oranında artacağını düşündüklerini vurguladı.

Sektörün 1990 yılında 100 bin kişiyi istihdam ederken günümüzde bu rakamın 350 bin kişiye ulaştığını ve bu durumun sektörün önemli oranda büyüdüğünü gösterdiğini anlatan Kamer, şöyle konuştu:
“Sektördeki işletme tipi, üretimde atölye düzeyindedir. Bunun da yaklaşık sayısı 10 bindir. Bu atölyelerde çalışanların sayısı ise 50 bin olarak tahmin edilmektedir.
Perakende satış yapan mağazaların sayısı ise 100 bin civarında. Buralarda çalışan sayısının yaklaşık 400 bin kişi olduğu tahmin ediliyor.”

Kamer, firmaların çoğunluğunun küçük işletmeler olması nedeniyle genel olarak profesyonel yönetici ve uzman çalıştırma imkanlarının kısıtlı kaldığını, bu işletmelerde profesyonel anlamda ortaklık kurulması, kredinin temini ve ihracat imkanlarının geliştirilmesi gibi konularda bilgi eksikliğinin göze çarptığını ifade etti.

SEKTÖRÜN SORUNLARI

Sektörde uluslararası fiyat bağımlılığının halen sürdüğünü ifade eden Kamer, kurumsallaşmada beklenen hıza ulaşılamadığı için büyüme hızının istenilen seviyeye çıkamadığını, halkın altın birikimlerini bankalarda değerlendirmesinin sağlanması hedefinde yeterli düzeye ulaşılamadığını kaydetti.

Kamer, ihracatta rakip ülkelerin çoğaldığını, özellikle Çin ve Hindistan'ın önemli pazar payı yaratma sürecine girdiklerini ifade ederek, şöyle devam etti:
“İşçilik maliyetleri artmaya başladı. Bu durum ihracatta önemli pazar kaybını da beraberinde getirecektir. Ayrıca elmas, kıymetli taşlar ve yarı kıymetli taşlarda ÖTV oranı yükseltildi. ÖTV'nin yüksek bir orana çıkarılmış olması, mücevherat sektörü için çok büyük bir engel teşkil ediyor. Oysa diğer ülkelerde altın da pırlanta da değerli madenler kategorisinde yer alıyor ve ham maddesinden vergi alınmıyor.
Yüksek ÖTV oranı, pazarın doğu ülkelerine doğru kaymasına yol açıyor, bu durum sektörün dünyadaki rekabet şansını gittikçe azaltıyor.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!