Türkiye 10 milyar dolarlık sermayeyi garantiledi

Güncelleme Tarihi:

Türkiye 10 milyar dolarlık sermayeyi garantiledi
Oluşturulma Tarihi: Şubat 20, 2008 14:46

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, hiç özelleştirme olmasa dahi Türkiye'nin bu yıl 10 milyar dolarlık yabancı sermayeyi garantilemiş durumda olduğunu söyledi.

Hesap Uzmanları Vakfı ile Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesince düzenlenen, “Global Finans Piyasaları ve Türkiye Ekonomisi” konulu panelin açılışında konuşan Unakıtan, global piyasalardaki durum ve Türkiye'nin bundan nasıl etkileneceği hususunun, son zamanların en canlı konusu olduğunu ifade etti.

ABD'deki mortgage kredilerinin geri dönüşündeki sorunlardan kaynaklanan krizin, bütün dünya ekonomilerini etkilediğine dikkati çeken Unakıtan, “Küreselleşme öyle bir olgu ki bundan kaçmak mümkün değil. Yağmurdan nasıl kaçamazsın, küreselleşmeden de kaçamazsın” dedi.

Türkiye'de de mortgage (tutsat) ile ilgili bir kanun çıkarıldığına anımsatan Unakıtan, bu düzenlemede çeşitli tedbirlerin alındığını, ancak ona rağmen hala alınması gereken önlemler ortaya çıktığını vurgularken, şöyle devam etti:
“Ama ABD'de bu krediler çok takip mi edilmemiş, ne olmuş şimdi bakıyorlar. Göreceğiz bakın nasıl yeni tedbirler getirecekler. Ama bu kredileri verirken sen neredeydin kardeşim. Para geri dönmüyor, (gel evi al) orada bir toz dumandır gidiyor. Avrupa bankaları da bu işin içine girmiş ve bazı kredileri fonlamış. Şimdi zarar açıklandıkça (eyvah ne olacağız), kimse bilmiyor. Avrupa bankaları da mart ayında falan zararlarını açıklarlar. Orada da bir kızılca kıyamet kopacak.”

“ETKİLENMEMEK MÜMKÜN DEĞİL”

Küreselleşmede kriterleri yakalayan ülkelerin bunun faydasını gördüğünü, yakalamayanların ise devamlı zarar ettiğini anlatan Unakıtan, bizim gibi ülkelerin de bunu fırsata çevirmesi için o kriterleri yakalamasının zorunlu olduğunu ifade etti. Unakıtan, bu kriterleri, “enflasyonun yüksek olmaması ve düşürülmesi, ülke riskinin düşürülmesi, kamu borçlarında kırılganlığın ortadan kaldırılması, yapısal reformların gerçekleştirilmesi” olarak sıraladı.

“Bunları yaparsan korkma, fazla sıkıntı gelmez” diye konuşan Unakıtan, mortgage krizinden etkilenmemenin mümkün olmadığını, ancak en az etkilenmek için de Türkiye'nin gerekli tedbirleri aldığını kaydetti.

Türkiye'de sürdürülebilir bir büyüme olduğunu da belirten Unakıtan, şunları söyledi:
“Son zamanlarda büyümede yavaşlama oldu fakat Türkiye ekonomisinin, Türk insanının dinamik yapısından dolayı bu büyüme en az yüzde 5'lerde olur, üzerinde olur.

Bütçe rakamları...Ocak ayındaki performans böyle devam ederse bütçe açığında da iyi bir rakam yakalarız. Türkiye bütçe açıklarını tarihe gömdü. Borçlarımızı da nominal olarak azaltmaya başladık. Yapısal reformlara devam edeceğiz. Bizim gidip, ABD'deki mortgage kredilerine karışacak, onlara çare bulacak halimiz yok. Bizim kendi ekonomimizi güçlü hale getirmemiz gerekiyor.”

CARİ AÇIK

Unakıtan, cari açığa da dikkat çektiği konuşmasında, bunda ithalattaki artışında etkili olduğunu bildirdi.
Türkiye'nin sürekli enerji ithal ettiğini kaydeden Unakıtan, eskiden enerjiye 9 milyar dolar ödenirken, bu rakamın 34 milyar dolara geldiğini söyledi.

Ancak cari açığın sürekli bu rakamlarda tutulmaması ve azaltılması zorunluluğu bulunduğunu vurgulayan Unakıtan, bunun tedbirlerinin de alındığını ifade etti.

Türkiye'nin yeni bir döneme girdiğini, mali disiplin, özelleştirme, yapısal reformlar ve sürdürülebilir bir büyümenin yanı sıra mikro tedbirler almaya başladığını belirten Unakıtan, bu tedbirlerle rekabet gücünün artırılması ve üretimin katma değeri yüksek ürünlere kaydırılmasının hedeflendiğini anlattı.

“KORKULACAK BİR DURUM YOK”

Maliye Bakanı Unakıtan, konuşmasında, Türkiye'de popülist politikaların iflas ettiğini de belirtirken, bütçede ödeneği olmayan hiçbir harcamaya yönelmediklerini vurguladı. Unakıtan, sözlerini şöyle sürdürdü:
Seçim sırasında bana geldiler, (bize zam yapacak mısın?) (Kusura bakma, yapamayız.) (O zaman oy vermeyiz.) Vermezseniz, vermeyin. Ama ben neyle yapacağım bu zammı. Borç alacağım. O zaman da borçlar kar topu gibi büyüyecek.
(Teşvik yapın.) Niye yapayım canım. Birisi geldi, (bize yardım yapmazsanız, şirketimiz batacak.) Sen yenileme yatırımı yaptın mı? Onu yaptın mı, bunu yaptın mı? Yok, o zaman niye yardım edeyim. (Kapatacağım). Kapatırsan kapat, ben yeni istihdam meydana getiren, Türkiye'ye şu kadar katkı yapan olursa düşünürüm.”

BANKACILIK SEKTÖRÜ

Bankacılık sisteminin, tarihinin en kuvvetli dönemini yaşadığını, geri dönmeyen kredi olmadığını, Türkiye'nin ödeyemediği bir borcun da bulunmadığını ifade eden Unakıtan, “O nedenle Türkiye'ye gelen para, (Türkiye'den çıkayım mı değil, çıkmayayım) diyor.

Borsadan çıkıyor ama parayı mevduatta tutuyor. Güllük gülistanlık olduğumuzu söylemiyorum. Pembe tablo çizmiyorum. Ama paniğe gerek yok, korkulacak bir durum yok” dedi.

10 MİLYAR DOLAR GARANTİ

Unakıtan ayrıca, hiç özelleştirme olmasa dahi Türkiye'nin 10 milyar dolarlık yabancı sermayeyi garantilediğini, ancak buna karşın Tekel, Telekom, otoyolları ve enerji özelleştirmelerinin sırada olduğunu kaydetti.
Unakıtan, yeni dönemde altyapı yatırımlarına önem vermeye gayret ettiklerini de sözlerine ekledi.

“DİPLOMAYI DA BU SAHNEDE ALDIM”-

Bu arada günümüzde Gazi Üniversitesi bünyesinde bulunan İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinden mezun olan Unakıtan, öğrencilere, bazı okul anılarını anlattı.

Kendisinin okuduğu dönemde okulda Dekanın yerine reis bulunduğunu anlatan Unakıtan, şunları söyledi:
“Ben mezun olunca diploma vermediler. O zaman 'çıkma' vardı. Onunla hesap uzmanlarına girdim, bakan oldum halen 'çıkmam' var. Diplomayı da bu sahnede aldım ben.

Bizim sınıftan 2 bakan çıktı. Biri Şükrü Yürür biri de benim. Bakan olmak kısmet işi. Bakan olmak, o kadar çok şey olmak, başarılı olmak manasına gelmiyor. Siyasete giriyorsun, bakıyorsun olmuşsun.”

DİĞER KONUŞMACILAR-

Panelin açılışında konuşan Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kadri Yamaç da, ekonomik krizin çok hızlı yayıldığına işaret ederek, ülkelerin krizlerin bulaşmasına karşı dirençli olabilmeleri için mali piyasalarının çok güçlü olması gerektiğini vurguladı.

İktisadi ve İdari Bilimler Dekanı Prof. Dr. Muhteşem Kaynak ise son 4 yıldır piyasalarda adeta bahar havası yaşandığını, ancak son gelişmelerin önümüzdeki dönem bütün dünyaya kış havasının gelebileceğini gösterdiğini ifade etti.

Hesap Uzmanları Vakfı Başkanı Oğuz Tezmen de, global dünyaya ayak uydurulabilmesi için iyi yetişmiş kuşaklara ihtiyaç olduğunu dile getirdi.

Konuşmaların ardından, Hesap Uzmanları Vakfı tarafından düzenlenen yarışmada dereceye girenlere ödülleri verildi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!