Türkeş: 'Bahçeli bir gün dedi ki...'

Türkeş, İngiltere’deki temasları kapsamında başkent Londra’nın kuzeyinde Türkçe konuşan toplumun yoğun olarak yaşadığı Hornsey bölgesindeki, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği’nin (UETD) İngiltere şubesi tarafından Hornsey Kız Okulunda düzenlenen toplantıda Türk vatandaşlarla bir araya geldi. 

Referandum çalışmalarına ilişkin vatandaşlara bilgi aktarılan toplantı öncesinde Türkeş, bu okulda hafta sonları “Hornsey Atatürk Türk Okulu” adıyla Türk dili ve kültürü eğitimi verilen okulun öğretmenleriyle görüştü. 

Çoğunlukla KKTC'li sivil toplum kuruluşlarının desteklediği okulun çalışmalarına ilişkin bilgi alan Türkeş, burada bir etkinliğe katılarak, çocuklarla saksıya çiçek dikti. 

Öğrenciler ve öğretmenlerle hatıra fotoğrafı çektiren Türkeş’e, Hornsey Atatürk Türk Okulu Başkanı Türker Çakıcı tarafından üzerinde Atatürk’ün fotoğrafı bulunan çini tabak hediye edildi. 

Türkeş, burada yaptığı konuşmada halktan 16 Nisan’daki referanduma destek vermelerini beklediklerini belirtti. Halkta bilgi eksikliğinden dolayı oluşan tereddütler olduğunu söyleyen Türkeş, "Bizim üzerimize düşen vazife de bu ziyaretlerde, bu toplantılarda, bu eksik bilgileri tamamlamak ve açıklayıcı olmak.” dedi. 

“Dünyanın heryerinde yaşayan vatandaşlarımızın ülkedeki olayları yakından takip etmelerini istiyoruz.” diyen Türkeş, Kıbrıs’tan Sorumlu Başbakan Yardımcısı, Kıbrıs’ın ekonomik, sosyal işleri ve Kıbrıs’ın daha iyi daha refahlı yaşamasından sorumlu Başbakan Yardımcısı olduğunu söyledi, bu sebeple İngiltere’deki Kıbrıs Türk toplumununu yerinde ziyaret etmek ve çalışmalarını görmenin kendi açısından önemli olduğunu dile getirdi. 

Türkeş, burada çocukların velileriyle de bir süre sohbet etmesinin ardından UETD’nin halk buluşması programına katıldı. 
Şehitler için saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan toplantıda, okulun öğrencileri ve öğretmenleri tarafından müzik dinletisi ile dans gösterisi sunuldu. 

- "TÜRKİYE ÖNEMLİ BİR DÖNEMEÇTE" 

Türkeş, etkinliklerin ardından yaptığı konuşmada, ailesinin Kıbrıs kökenli olduğunu hatırlatarak, “Bugün öyle bir fırsat geldi ki Kıbrıs’ın haksız izolasyonunda, haksız dünyadan tecrit edilişinde Türkiye’nin ona sağlamaya çalıştığı ekonomik, sosyal destek programının da yönetiminden sorumluyum.” ifadesini kullandı. 

Türkiye’nin önemli bir dönemeçte olduğunu vurgulayan Türkeş, “Burada açık olan bir şey var ki bu sistemin daha az hatalı işlemesiyle alakalıdır. Kişilerle alakalı değildir. Türkiye’de bugün için yeni bir yönetim tarzına ihtiyaç var mı? Yok. Türkiye bugün çok şükür bir şekilde yönetiliyor. Dün de yönetildi ama aksaklıklar var. Eksiklikler var. Onları telafi etmek ile alakalı. Yani yarınlarla ilgili bir ihtiyaçtır bu.” diye konuştu. 

Referanduma ilişkin olarak en fazla karşılaştıkları sorunun “Niye şimdi” olduğunu dile getiren Türkeş, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Ekim ayında Milliyetçi Hareket Partisi’nin saygıdeğer genel başkanı birgün grup toplantısı sırasında dedi ki ‘Hani siz bir başkanlık sistemi istiyordunuz ya onu getirin de çıkartıverelim’ dedi. Böyle başladı süreç. Bu önemli mi? Çok önemli. 16 Nisan akşamına geleceğiz birazdan. Oradaki durumu görmek bakımından bu sürecin hatırlanmasında ben çok fayda görüyorum. Yani şunu söylemek istiyorum. Bunu, konuşmalarda, sohbette, nutuklarda, söyleşilerde Sayın Cumhurbaşkanı ve partili yetkililer dile getiriyordu. Fakat, 316 milletvekili olan bir partinin, bugünün gündeminde olmadığını da hepimiz biliyorduk. 2019’da tekrar bir cumhurbaşkanlığı seçimi var. Belediye, yerel yönetim ve milletvekili seçimleri olacak. Bu ancak ondan sonra ele alınabilecek bir konuydu ama ekim ayında saygıdeğer Bahçeli çıkıp da ‘Hele bi getirin bir bakalım, şunu bir ele alalım’ deyince, aman aman, cennet canıma minnet, hadi bakalım yapalım diye bu işe girildi. 

Müzakerelerin sonunda 18 maddede mutabık kalındı. Bu yeter mi? Hayır. Yani mevcut anayasanın tadiliyle ilgili bunları bitirdiğimizde ‘oh iyi bir anayasaya kavuştuk’ diyemeyeceğiz ama bir yerinden başlamak lazım. Onun için de parlamento çatısı altındaki iki siyasi partinin üst yönetimi uzlaşıp, bunun üzerinde çalışmaya başladığında, bu iyi bir başlangıçtır diye baktık. Öncelikli olarak Sayın Bahçeli’nin teklifi, başkanlık ya da cumhurbaşkanlığı sistemini halk oyuna götürmek için, onların üzerinde odaklanmaktı. Bu arada söyleyeyim, daha önceden 4 partinin de bir önceki seçim döneminde 24’üncü dönemde, aşağı yukarı 42 tane anlaşılmış anayasa maddesi var ama ‘onları şimdilik bir kenara bırakalım’ dendi ve sadece bu yeni çalışma bugüne geldi ve halk oyuna sunuluyor. ‘Neden bugün?’ün sebebi budur. Sonradan dönüp, mevcut siyasetteki yönetici şahsiyetlerle ilgili, ‘Yahu şimdi neyi yapamıyor da bunu yapmak için yola çıktı?’ demek abesle iştigaldir. Niye? Çünkü, az önce arz ettiğim gibi, Milliyetçi Hareket Partisi’nden gelen bir teklif değerlendiriliyor bugün. Bugün yapılan budur." 

Yetki tartışması gibi olası meselelerin çözümü için halk oylamasına gidildiğini belirten Türkeş, "Ana çerçevesi budur. Yani, ‘Niye şimdi?’ Sayın Bahçeli ve MHP şimdiyi önerdiği için şimdi. ‘Gerek var mı?’ Var. Seçilmiş iki, hem cumhurbaşkanı hem başbakanı ile mevcut sistem her zaman probleme ve pürüze gebe. Ben kendi payıma (referandumda) ’evet’ denmesi gereğine inanıyorum. ‘Evet’ denmesini talep ediyorum." şeklinde konuştu. 

Toplantı, basına kapalı gerçekleşen soru cevap kısmının ardından sona erdi.