Turkcell kayıtları, Telsim'de

Güncelleme Tarihi:

Turkcell kayıtları, Telsimde
Oluşturulma Tarihi: Şubat 14, 2002 00:00

PAZARTESİ günü, saat 11.45 civarında otomobilimdeki telefon çaldı. Kibar bir kadın sesi, ‘‘İyi günler beyefendi, kiminle görüşüyorum?’’ diye sordu. ‘‘Benimle görüşüyorsunuz, kim arıyor?’’ dedim. Tekrar ‘‘İyi günler’’ dedi ve kendini tanıttı. ‘‘Ben Telsim müşteri hizmetlerinden... Kiminle görüşüyorum?’’Gülmeye başladım. ‘‘Hanımefendi çok yanlış bir yeri aramış olmalısınız’’ dedim. ‘‘Yo, yanlış bir yer aramadım. ...... Anonim Şirketi değil mi?’’ dedi ve benim telefonun adına kayıtlı olduğu şirketin kısa künyesini okudu. Şaşırdım. Bu bilgilerin Telsim'de olması mümkün değildi. Telefonum 0 532 yani Turkcell hattıyla çalışıyordu ve bilgiler ancak Turkcell'in elinde olabilirdi.Belli ki, Telsim Turkcell'in müşteri bilgilerini ‘‘bir yolla’’ ele geçirmişti ve Turkcell'in müşterilerini ayartmaya çalışıyorlardı. Telefondaki kıza, ‘‘Hanımefendi, emin olun ki, çok yanlış bir yeri aradınız. Benim adım Fatih Altaylı ve bana bir Telsim hattı aldırabileceğinizi düşünüyorsanız çok yanılıyorsunuz’’ dedim. Telefondaki kız ‘‘Özür dilerim’’ deyip kapattı. Ancak ben o andan itibaren dehşete kapıldım. Benim güvenerek Turkcell'e vermiş olduğum bilgiler, Telsim'in elindeydi. Turkcell bu bilgileri Telsim'e satmayacağına göre, Telsim bunları ‘‘başka bir yolla’’ ele geçirmişti. Ve ‘‘başka yollarla’’ kim bilir daha ne bilgiler Telsim'in eline geçmiş olabilirdi. Büyük bir dehşete kapıldım. Umarım bu yazıyı okuyan Turkcell'ciler de kapılır ve ellerindeki bilgileri daha iyi korurlar. Tantan birilerine şantaj mı yapıyor!ESKİ İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın üslubu ne ‘‘namuslu ve onurlu’’ bir polis emeklisine, ne de aynı nitelikleri taşıyan bir ‘‘eski bakan’’a yakışıyor. Tantan Bey, sürekli olarak elindeki dosyalardan bahsediyor, durmadan bildiği şeyler olduğunu anlatıyor. Ama içeriğini hiçbir şekilde açıklamıyor. Sadece ‘‘Bilgiler elimde’’ demekle yetinip, bilmediğimiz birilerine ‘‘gözdağı’’ veriyor. Fakat bu üslup ne bir eski polise, ne de bir eski bakana yakışıyor. Hatta bu üsluba ‘‘adam üslubu’’ demek bile mümkün değil. Bu tam bir şantajcı tavrı. Tantan ‘‘Elimde bilgi var, bedelini ödemezseniz ifşa ederim’’ diyen bir şantajcı gibi.Türk filmlerine layık, tuzağa düşürdüğü genç kıza, şöhret olduktan sonra şantaj yapan bir Nuri Alço karakteri gibi davranıyor Tantan.Genç kızın ise kim ya da kimler olduğu meçhul.Tantan sürekli var olduğunu iddia ettiği bu ‘‘genç kız’’ ya da ‘‘kızlara’’ sinyal veriyor. Kim bilir onlar da her sinyalden sonra Tantan'a bir şey veriyorlar. İthamım ağır ama aklıma başka bir şey gelmiyor doğrusu. Benim asıl garipsediğim Tantan'ın peşinden koşan bir grup ‘‘gazeteci’’.Onlar da Tantan'a dönüp, ‘‘Sadettin Abi, haftalardır senin kışkırtmalarınla bazı şeyler yazdık ama bizi de madara ediyorsun. Ver artık da şu dosyaları bir yazalım’’ demiyor, diyemiyorlar. Bu saçma ‘‘şantaj’’ oyununda alet olup duruyorlar. Sadettin Tantan'ın elinde Türkiye'ye ‘‘zarar veren’’ kişi veya kurumlara ait bilgiler var ve bunları açıklamıyorsa Tantan vatan hainidir. Ve kişisel çıkarları için bu hayati bilgileri saklıyordur. Yok eğer böyle bir şey yoksa ve Tantan yalan söylüyorsa, o zaman da ülkeyi karıştıran bir ‘‘provokatör’’dür. Bir dönem çok ‘‘tuttuğum’’ Tantan'a hodri meydan diyorum. Gel haftaya Teke Tek'e, canlı yayında elinde ne varsa açıkla. Yayınlamayan şerefsizdir. Ama ya bir de gelip açıklayamazsan!Bu nasıl devlet ciddiyetiBELLİ ki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti içinden birileri AB temsilcisi Karen Fogg'u izleyip dinlemişler. Belli ki, e.mail mesajlarına kadar takip etmişler. Normaldir. Her devlet bunu yapar veya yapmaya çalışır. Bunun adı casusluktur ve yabancı ülkelerde iş yapan temsilciler bu faaliyetlere karşı uyanık olmak zorundadır. Ama hiçbir ‘‘aklı başında ülke’’, bu faaliyetler sonucu ele geçirdiği belgeleri, o ülkedeki bir parti liderine verip böylesine açıkça ifşa etmez. Yasadışı iş yaptığını ortaya çıkarmaz, açıkça belirtmez. Bu bilgiler veya belgeler kapalı kapılar ardındaki toplantılarda ‘‘koz olarak’’ kullanılmakta işe yarar. Bunu böyle açıkça ortaya atarsanız rezil olmaktan öte bir iş yapmaz, bilgileri de bir anda değersiz kılarsınız. Dünyanın neresinde olursa olsun, telefon dinlemenin, mektup çalıp açmanın, e-mail ele geçirmenin affedilir yanı yoktur. Hangi amaçla olursa olsun. Doğu Perinçek'e bu bilgileri aktarıp ifşa edilmesini sağlayanlar, bu ülkeye ihanet etmiştir. NE ZAMAN ADAM OLURUZ?Spor yöneticiliği ile mafya babalığı birbirine karıştırılmadığı zaman.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!