Türkbank olayında bile bu kadar konuşmadı

Güncelleme Tarihi:

Türkbank olayında  bile bu kadar konuşmadı
Oluşturulma Tarihi: Ocak 31, 2005 01:40

Baykal zorlu kurultayda işlerin kolay olmayacağını gördüğünden ilk kez farklı bir taktik uyguladı. Sarıgül’ün zaaflarını ağırlıklı olarak gündeme taşıdı. Belgelerle Sarıgül manşetinin yer aldığı Nokta Dergisi’ni kürsüden sallarken, Türkbank olayında bile bu kadar uzun bir konuşma yapmamıştı. Önce Sarıgül’ü sinirlendirdi; hırpaladı ve sonra da vurdu. Şimdiye kadar siyaseten kimseyi dinlemediği bilinen Baykal’ın iyi hazırlık yaptığı gözlendi. Sarıgül konuşurken not alması alışageldik bir durum değildi. ‘Gerekirse polis, savcı olurum’ biçimindeki sözleriyle suçladığı Sarıgül’ün savunma hakkını göz ardı etti.

ACİZ KALDI

Sarıgül, Baykal’ın yüklenmesi karşısında yanıt vermekte aciz kaldı, inandırıcı bir tavır ortaya koyamadı. Salondakilere değil de, Baykal’a dönük konuşması bir ‘lider adayı’ için göz doldurucu değildi. Hata üstüne hata yaparken sinirlendi. Kendisi ve yandaşlarının hırçınlıkları siyaset adabına uygun davranışlar değildi.

BAYİLİK VERDİM

Sarıgül’ün yumruk attığı Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’le eskiye dayanan dostlukları var. Eşi Müjgan Erzen, Sarıgül döneminde DSP’den Belediye Meclis üyesiydi. Sarıgül’le araları yerel seçimlerden sonra açılmış olan Erzen ‘Sarıgül, Bakırköy’ü Şişli gibi yapmaya çalışıyordu ancak taviz vermedim. Ancak bana bunları yapan Sarıgül’e Renault bayiliğini verdim, Galatasaray’a ben yönetici yaptım’ diyor bugün.

KORKMAZ YİĞİT

Baykal’ın, kendisinin Korkmaz Yiğit’le ticari ilişkilerini gündeme getirdiğinde, Beşiktaş Belediye Başkanı Ayfer Atay’ın oğlunun düğününde, Baykal’ın da Yiğit’le birlikte oturduklarını anımsatabilirdi; Ankara’da bizzat görüştüğünü söyleyebilirdi.

SİLAHLAR

Genel Merkez’in salon hakimiyeti Sarıgül’ün psikolojisini bozdu. Hukuk dışı uygulamaları, engellemeleri ve baskıları anlatamadı. Her iki tarafın da, polisin kontrolü dışında ‘silahlı adamlarını’ salona sokmaları çok tehlikeli bir durumdu. Kavga sırasında bir el silah patlaması, kurultayı kan gölüne çevirebilirdi.

GÜNEŞ OLSAYDI

Muhalefet Hasan Fehmi Güneş’in ismi etrafında bütünleşebilseydi, Baykal bugün yoktu. Bu kadar oy karşısında Sarıgülcüler kendilerini başarılı sayıyorlar ve yola devam diyorlar. Baykal’ı ‘kemik oyları’ kurtardı; ama 9 ay sonra bu kurultayı bile arar hale gelebilir. Biliniz ki CHP’de yarış yeni başlıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!