Arzu ÇETİK/MARMARİS (Muğla), (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Kasım 17, 2006 14:41
TÜRKİYE Ege Kıyıları ve Yunanistan Ege Adaları Zirvesi'nde konuşan İzmir Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, “Siyasi konuları bir kenara bırakıp, iki ülke arasındaki ticari ilişkileri geliştirelim. Böyle yaparsak siyasi sorunlar da kendiliğinden çözülür” dedi.
Türkiye ve Yunanistan arasında ticari, ekonomik ve dostluk ilişkilerini geliştirmek amacıyla, ilki 1998 yılında Midilli Adası'nda yapılan, Türkiye Ege Kıyıları ve Yunanistan Ege Adaları Zirvesi'nin yedincisi Muğla'nın Marmaris ilçesinde başladı. Zirvede, bugün ulaşılan 2 milyar dolar ticaret hacminin 10 milyar dolara çıkarılabileceği, barış ve istikrar ortamı devam ettikçe ilişkilerin daha da artacağı vurgulandı. İTO ve Yunanistan ticaret odaları işbirliğinde düzenlenen 400'ü aşkın politikacı yönetici, işadamı ve medya mensubunun biraraya geldiği zirvenin açılışında konuşan İTO
Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Türkler'in ve Yunanlılar'ın yüzyıllar boyunca iç içe yaşadığını bundan sonra da yüzyıllar boyunca komşu olarak yaşayacaklarını belirtti. Demirtaş şunları söyledi: “Ege Denizi'nin ayırdığı değil, birleştirdiği iki kardeş ülke olarak, günebakanlar gibi yüzümüz birbirimize dönük. Amacımız Türk ve Yunan halkları arasında sağlıklı bir diyalog ortamı yaratmak. Siyasi konuları bir kenara bırakıp, iki ülke arasındaki ticari ilişkileri geliştirmek. Böyle yaparsak siyasi sorunların da kendiliğinden çözüleceğine inandık. Bugün gelinen süreçte haklı çıktığımızı görüyoruz. Aramızdaki dostluğu ve ticareti geliştirdik. Evinizin yanındaki komşuya ne kadar rahat giderseniz, İzmir'e de aynı rahatlıkta gelebilirsiniz. Çünkü biz Yunanistan'a giderken bu kadar rahat hissediyoruz. Gelin elele vererek bu yılları, Ege'nin altın yılları yapalım. Artık, silahsız da uçsa, güzel Ege Denizi'nde savaş uçaklarının değil sadece martıların sesini duyalım. Birbirimize, ‘Kalimerhaba’ diyelim, kol kola girelim.”
Türkiye ve Yunanistan arasında sorunların hala yaşandığına dikkat çeken Demirtaş, “Şimdi sorun Kıbrıs. Biz bu zirvede Kuzey ve Güney Kıbrıs'ı biraraya getirmek istedik. Davet ettik. Ancak Rum tarafının mazereti nedeniyle, Erdil Nami'yi de misafir edemedik. Onu üzdük ama, artık bir dahaki sefere” dedi.
GÜVEN ARTMAYA BAŞLADI
İlişkileri geliştirmek için yeni projeler üretitiklerini ve bunun için ellerinden geleni yaptıklarını ifade eden Demirtaş, “Güven arttıkça ticari ilişkiler de artmaya başladı. 10 yıl önce 200 milyon dolar olan ticaret hacmimiz bugün 2 milyar dolar. Yunanistan ile en büyük ticari artış Ege Bölgesi'nde yaşandı. Türkiye, Yunanistan'ın beşinci ihracat pazarı haline geldi. Hazine Müsteşarlığının 2005 rakamlarına göre Türkiye'de şu anda 217 adet Yunan sermayeli şirket var. Türkiye'de bulunan 217 Yunan şirketinden 22 tanesi İzmir'de bulunuyor. Yunanistan'da 10 Türk firması faaliyet gösteriyor” diye konuştu. Demirtaş, turizm rakamlarına bakıldığı zaman 2004 yılında Türkiye'ye gelen Yunanlı sayısının 450 bin iken, 2005 yılında bu rakamın 584 bine ulaştığını, Yunanistan'a 2004 yılında 150 bin, 2005 yılında ise 200 bin Türk vatandaşının gittiğini söyledi.
İLİŞKİLER DENGELİ GELİŞSİN
Ticari ilişkilerin Türkiye lehine geliştiğine dikkat çeken Demirtaş şöyle devam etti: “İsteğimiz ekonomik ilişkilerimizin dengeli olarak gelişmesi. Gelişim için de bazı engellerin kalkması gerekiyor. Ege'deki Yunan Adaları'nda bir laboratuar olmaması çok büyük bir sorundu. Rodos'taki laboratuar çalışmıyordu. Bu engel büyük potansiyeli olan, Türkiye kıyıları ile Ege arasındaki yaş sebze- meyve ticaretinin önünü tıkıyordu. Sonuçta kulağımızı tersten göstermek zorunda kalıyor, Rodos'a gelecek sebze- meyveyi önce Atina'ya göndermek zorunda kalıyorduk. Ancak Türk ve Yunan Gümrük Müsteşarlıkları bu ay İzmir'de gerçekleştirdikleri toplantılarda bu sorunu çözdüler. 2007'nin başında Rodos'taki gıda laboratuarı açılıyor. Ayvalık'ın tam karşısındaki Midilli Adası'na da bir laboratuar kurulması yönünde çalışmalara başlanmış.”
Demirtaş ayrıca bir diğer büyük engelin de vize ve 70 YTL olan yurtdışına çıkış harcı olduğunu belirterek, bu çıkış harcının 48 saatlik seyahatlerde alınmaması gerektiğini savundu. Demirtaş, bu konu üzerinde çalışan Yunan tarafından müjdeli bir
haber beklediklerini kaydetti.
ORTAK YATIRIMLAR KAPILARI AÇACAK
Yunan- Türk Ticaret Odası Başkanı Panayotis Koutsikos de , Türkiye'nin Yunanistan'ın 5'inci ihracat pazarı olduğunu belirterek, “Önümüzdeki dönemde üçüncülüğe hatta birinciliğe çıkmasını bekliyoruz. İki üç yıl içinde bu gerçekleşecek. İki ülke arasındaki ticaret hacimlerinin istatistiki bilgilere dayandırılarak yorumlanmaması gerekiyor” dedi. Yunan Ulusal Bankası'nın Finansbank'ın hisselerini aldığını da hatırlatan Koutsikos, bunun arkasında önemli bir mesaj taşıdığını ifade etti.
Koutsikos şöyle konuştu: “Yunan Ulusal Bankası'nın yatırım yapması ile ilişkilerin devlet tarafından desteklendiği mesajı veriliyor. Kurulma çalışmaları devam eden Türk- Yunan Bankası için 20'ye yakın şube kurulacak olması da önemli bir gelişme. Bunun yanında Yunanlı firmalar Türk firmalarla ortak yatırımlar yaparak ilişkileri geliştiriyor. Türkiye, ortak yatırımlarla sadece 11 milyonluk Yunanistan'a değil, 500 milyonluk AB pazarına açılacak. Biz de Türk ortaklarımızla 300 milyon dolarlık pazara sahip Türk devletleriyle ilişki kapısını aralamayı hedefliyoruz.”
Koutsikos ayrıca, Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülleri'nin yeniden hayata geçirilmesi için öneride bulundu. İTO Başkanı Demirtaş ta, bu öneriye sıcak baktıklarını dile getirdi.
İDEOLOJİK KOMPLEKSLER YOK
Hanya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Evangelos Spanoudakis, iki ülke halkının günümüzde birbirine daha da yakınlaştığını ifade etti. Spanoudakis, “Kuşkuları geride bırakmalıyız. Önümüzdeki yol çetin. Sorunları çözmek için yola devam etmeliyiz. İşadamları ideolojik komplekslerden arındığı için bu büyük yakınlaşmaya öncülük ediyor. Bunun gururunu yaşıyoruz. İşadamları olarak önyargısız davranabiliriz. Aramızda mutlaka ayrılık var. Ama bu da ilişkinin zenginliğini gösteriyor. Bizim halklarımız onurlu halklardır. Biz komşuyuz. Yapay duvarları yıkalım, çocuklarımız için daha güvenli bir gelecek inşaa edelim” diye konuştu.
SU VE ENERJİ TÜRKİYE'DEN ALINABİLİR
Türkiye'nin Rodos Başkonsolosu Ahmet Arda, işadamlarının adım attıkları yerde istikrar aradıklarını söyledi. Barış ve istikrar sürdüğü takdirde ilişkilerin artma hızının yükseleceğini dile getiren Başkonsolos Arda, Yunan adalarının su ve enerji ihtiyaçlarının da gündemde olduğuna işaret ederek, “Yunanistan 5 milyon euro bulamazsa adalardaki su ve enerji sorunu had safhaya çıkacak. Su ve enerjinin Türkiye'den takviye edilmesiyle, önyargıların üstesinden gelinmesine olanak tanıyacağına inanıyorum” dedi.
KONSOLOSLUKTAN VİZE ÇALIŞMASI
Yunanistan İzmir Konsolosu Dr. Gegorge Katapodis de, konuşmasında vize ve bürokratik engellere değindi. Schengen Anlaşması'nın Yunanistan'a getirdiği kısıtlamalar olduğuna dikkat çeken Konsolus Katapodis, konsolosluktaki çalışan sayısını arttırdıklarını, İTO ve Ege İhracatçı Birlikleri ile çok girişli vize verilmesine ilişkin anlaşma yaptıklarını, benzer anlaşmayı yakında Aydın ve Manisa ile de yapacaklarını kaydetti. Katapodis, “Vize konusunda kolaylık sağlamayı amaçlıyoruz. Vizenin ticari ilişkilere engel olmaması için çaba harcıyoruz” dedi.
Samos Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Papaheofanous, aynı sınırlara sahip ülkeler arasındaki işbirliğiyle sosyal, kültürel ve ekonomik alanda değişimler yaşandığını dile getirdi.
Zirve yarın Yunanistan'ın Rodos Adası'da Oniki Adalar Ticaret Odası'nda düzenlenecek basın toplantısıyla sona erecek.