Türk yönetmenler MedFilm Festivali'nde memnun
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Kasım 13, 2008 21:06
Roma'daki 14. MedFilm Festivali'ne katılan Türk yönetmenler, İtalya'da gördükleri ilgiden dolayı mutlu olduklarını söyledi.
Festivale filmleriyle katılan ve jüri üyesi olarak da görev alan Semih Kaplanoğlu, verdiği demeçte, "MedFilm Festivali'nde özellikle son 10 yılda ciddi bir gelişme gözleniyor. Özellikle Akdeniz ülkeleri filmlerinin burada İtalyan seyircilerle buluşması sinemacılar için de önemli. Türk yönetmenler olarak çok iyi ağırlanıyoruz. Festival gayet iyi geçiyor" dedi.
Kaplanoğlu, Türk filmlerinin uluslararası festivallerdeki başarısına da işaret ederek, "Türk sineması şu an yükselişte. Filmlerimizin uluslararası festivallerde yarışmaları ve ödül almaları önemli bir gelişme" diye konuştu.
Festivale "Ara" adlı filmiyle katılan Ümit Ünal da Türk filmlerinin uluslararası festivallerde gördüğü ilgiden memnuniyetini dile getirerek, "Türk sineması asıl başarıyı, hem yurt içinde hem de yurt dışında büyük ilgi çeken filmler yapıldığı zaman yakalayacak" dedi.
Kaplanoğlu, kendi kuşağından Nuri Bilge Ceylan, Zeki Demirkubuz, Yeşim Ustaoğlu ve Derviş Zaim gibi yönetmenlerle birlikte, Türk sinemasını dünyaya açtıklarına da değinerek, şöyle konuştu:
"Arkadaşlarımızla birlikte, Türk sinemasına yeni bir soluk getirdiğimizi, uluslararası anlamda bir pencere açtığımızı düşünüyorum. Filmlerimiz dünyada vizyona giriyor. Bu, kültürümüzün tanıtımının yanı sıra, sinemanın kendi dili açısından da önemli. Kendi özgün birikimimizi artık dile getirebiliyoruz"
Kaplanoğlu, genç kuşak yönetmenlerden de umutlu olduğunu belirterek, "Umarım sinemamızdaki bu yükseliş devam eder. Böylece dünya da yeni yönetmenler tanımış olur" dedi.
ULUSLARARASI BAŞARILARIN ETKİSİ
Kaplanoğlu, ticari amaçlı kimi Türk filmlerinin, Türkiye'de gişe rekorları kırabilirken, uluslararası ödüller almış filmlerin aynı düzeyde ilgi görmemesine ilişkin bir soruyu ise şu sözlerle yanıtladı:
"Ticari amacın ağırlıkta olduğu filmler, kısa zamanda ortaya çıkıp büyük bir seyirci yapmalarının ardından kayboluyorlar. Daha uzun soluklu filmler ise uzun vadede birkaç kere izlenebiliyor. Sonuç olarak aslında kulvarlar biraz farklı. Ancak uluslararası başarılar, içerdeki seyirciyi de etkilemeye başladı. Mesela Üç Maymun'un içerdeki izleyici sayısı 100 bin civarında. Yumurta adlı filmimi Türkiye'de şu ana dek 40 bin civarında seyirci izledi."
"Süt" adlı filmini Hindistan'a da sattığını belirten Kaplanoğlu, "Seyirci rakamlarına ilişkin değerlendirmelerde tabii sadece Türkiye ile sınırlı düşünülmemesi lazım. Nitelikli filmlerin, yurt dışında vizyonda olduğu da göz önüne alınmalı. Ben sinemamızın daha iyi bir yere doğru gittiği inancındayım" dedi.
Ünal da bu konuda şunları söyledi:
"Türkiye'de milyonlarca seyirciye ulaşacak ticari yapımlar peşinde koşanlar, aslında zihniyetleri televizyon alışkanlıklarıyla sakatlanmış bir kitleye hitap etmeyi amaçlıyorlar. Ama bu tür çalışmalar, Kapıkule'den öte geçemiyor. Önemli olan Türkiye'de çok iyi iş yapmakla birlikte, Kapıkule'nin dışına çıktığında, Batı'ya ya da daha Doğu'ya gittiğinde de insanların ilgisini çekmeyi başaracak filmler yapabilmektir."
TEMELKURAN: "TÜRK FİLMLERİ BİRAZ DA MODA"
14. MedFilm Festivali;ne "Made in Europe" adlı filmiyle katılmakta olan yönetmen İnan Temelkuran ise Türk filmlerinin uluslararası festivallerde son yıllarda kazandığı başarıları bireysel çabaların ürünü biçiminde yorumlayarak, "Ben, bu hadiseyi, yapısal bir gelişmenin değil de birkaç kişinin şahsi başarısı olarak görüyorum. Tabii bir de moda faktörü var. Yetmişlerde İsveç, doksanlarda İran filmleri modaydı. Şimdiyse, Türk filmleri biraz da moda. İyi çalışmalar ortaya koyarak bu dönemden yararlanmalıyız" dedi.
Roma'da düzenlenen 14. MedFilm Festivali'nin Venedik ve Cannes'daki festivaller kadar ünlü olmasa da çok önemli olduğuna değinen Temelkuran, sözlerini şöyle tamamladı:
"Büyük festivaller, son zamanlarda biraz standartlaşmaya gidiyor. Büyük festivallere hangi ülkeden ne tür filmler geleceği belli. Küçük festivallerde ise o çizginin dışında olan farklı filmler de şans buluyor. Aynı işi yapan başka insanlarla tanışma açısından da bu tür etkinliklerin çok daha faydalı olduğunu düşünüyorum."
Türkiye'nin "onur konuğu ülke" sıfatıyla katıldığı MedFilm Festivali, 16 kasıma kadar devam edecek.
Türk filmlerinin de muhtelif dallarda yarıştığı festivalde ödül kazanan çalışmalar ise yarın akşam açıklanacak.
Kaplanoğlu, Türk filmlerinin uluslararası festivallerdeki başarısına da işaret ederek, "Türk sineması şu an yükselişte. Filmlerimizin uluslararası festivallerde yarışmaları ve ödül almaları önemli bir gelişme" diye konuştu.
Festivale "Ara" adlı filmiyle katılan Ümit Ünal da Türk filmlerinin uluslararası festivallerde gördüğü ilgiden memnuniyetini dile getirerek, "Türk sineması asıl başarıyı, hem yurt içinde hem de yurt dışında büyük ilgi çeken filmler yapıldığı zaman yakalayacak" dedi.
Kaplanoğlu, kendi kuşağından Nuri Bilge Ceylan, Zeki Demirkubuz, Yeşim Ustaoğlu ve Derviş Zaim gibi yönetmenlerle birlikte, Türk sinemasını dünyaya açtıklarına da değinerek, şöyle konuştu:
"Arkadaşlarımızla birlikte, Türk sinemasına yeni bir soluk getirdiğimizi, uluslararası anlamda bir pencere açtığımızı düşünüyorum. Filmlerimiz dünyada vizyona giriyor. Bu, kültürümüzün tanıtımının yanı sıra, sinemanın kendi dili açısından da önemli. Kendi özgün birikimimizi artık dile getirebiliyoruz"
Kaplanoğlu, genç kuşak yönetmenlerden de umutlu olduğunu belirterek, "Umarım sinemamızdaki bu yükseliş devam eder. Böylece dünya da yeni yönetmenler tanımış olur" dedi.
ULUSLARARASI BAŞARILARIN ETKİSİ
Kaplanoğlu, ticari amaçlı kimi Türk filmlerinin, Türkiye'de gişe rekorları kırabilirken, uluslararası ödüller almış filmlerin aynı düzeyde ilgi görmemesine ilişkin bir soruyu ise şu sözlerle yanıtladı:
"Ticari amacın ağırlıkta olduğu filmler, kısa zamanda ortaya çıkıp büyük bir seyirci yapmalarının ardından kayboluyorlar. Daha uzun soluklu filmler ise uzun vadede birkaç kere izlenebiliyor. Sonuç olarak aslında kulvarlar biraz farklı. Ancak uluslararası başarılar, içerdeki seyirciyi de etkilemeye başladı. Mesela Üç Maymun'un içerdeki izleyici sayısı 100 bin civarında. Yumurta adlı filmimi Türkiye'de şu ana dek 40 bin civarında seyirci izledi."
"Süt" adlı filmini Hindistan'a da sattığını belirten Kaplanoğlu, "Seyirci rakamlarına ilişkin değerlendirmelerde tabii sadece Türkiye ile sınırlı düşünülmemesi lazım. Nitelikli filmlerin, yurt dışında vizyonda olduğu da göz önüne alınmalı. Ben sinemamızın daha iyi bir yere doğru gittiği inancındayım" dedi.
Ünal da bu konuda şunları söyledi:
"Türkiye'de milyonlarca seyirciye ulaşacak ticari yapımlar peşinde koşanlar, aslında zihniyetleri televizyon alışkanlıklarıyla sakatlanmış bir kitleye hitap etmeyi amaçlıyorlar. Ama bu tür çalışmalar, Kapıkule'den öte geçemiyor. Önemli olan Türkiye'de çok iyi iş yapmakla birlikte, Kapıkule'nin dışına çıktığında, Batı'ya ya da daha Doğu'ya gittiğinde de insanların ilgisini çekmeyi başaracak filmler yapabilmektir."
TEMELKURAN: "TÜRK FİLMLERİ BİRAZ DA MODA"
14. MedFilm Festivali;ne "Made in Europe" adlı filmiyle katılmakta olan yönetmen İnan Temelkuran ise Türk filmlerinin uluslararası festivallerde son yıllarda kazandığı başarıları bireysel çabaların ürünü biçiminde yorumlayarak, "Ben, bu hadiseyi, yapısal bir gelişmenin değil de birkaç kişinin şahsi başarısı olarak görüyorum. Tabii bir de moda faktörü var. Yetmişlerde İsveç, doksanlarda İran filmleri modaydı. Şimdiyse, Türk filmleri biraz da moda. İyi çalışmalar ortaya koyarak bu dönemden yararlanmalıyız" dedi.
Roma'da düzenlenen 14. MedFilm Festivali'nin Venedik ve Cannes'daki festivaller kadar ünlü olmasa da çok önemli olduğuna değinen Temelkuran, sözlerini şöyle tamamladı:
"Büyük festivaller, son zamanlarda biraz standartlaşmaya gidiyor. Büyük festivallere hangi ülkeden ne tür filmler geleceği belli. Küçük festivallerde ise o çizginin dışında olan farklı filmler de şans buluyor. Aynı işi yapan başka insanlarla tanışma açısından da bu tür etkinliklerin çok daha faydalı olduğunu düşünüyorum."
Türkiye'nin "onur konuğu ülke" sıfatıyla katıldığı MedFilm Festivali, 16 kasıma kadar devam edecek.
Türk filmlerinin de muhtelif dallarda yarıştığı festivalde ödül kazanan çalışmalar ise yarın akşam açıklanacak.