OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 07, 2004 00:00
Ünlü cerrah Coşkun Tunca'nın eşi Bahtışen Tunca, ABD'deki ilk yıllarında Türk yemeği hasreti çekince, önce bir mağaza açtı. Ardından bestturkishfood.com'u kurup, Türk yiyecekleri ve geleneksel Türk ürünleri pazarlamaya başladı ve amazon.com'un uzantısı oldu. Şimdi de Chicago'da lojistik üs açacak.CERRAH eşiyle 13 yıl önce ABD'ye (Chicago) yerleşen Bahtışen Tunca'nın 5 yıl önce başladığı ABD'de sanal marketten Türk yiyecekleri satma projesi hızla büyüyor. Yeğeni Levent Yağcı ile birlikte kurduğu www.bestturkishfood.com' da; kadayıf, baklava, lokum, süt, sucuk, hazır lahmacun, Türk kahvesi, Türk rakısı, İbrahim Tatlıses kaseti-CD'si, nazar boncuğu gibi ürünleri satan Bahtışen Tunca, şu günlerde Chicago'da büyük lojistik üs (depo) açmaya hazırlanıyor. Tunca'nın yıllık cirosu da 1 milyon dolara doğru gidiyor. Son olarak dünyanın en büyük sanal marketi konumundaki www.amazon.com ile de partner olan Bahtışen Tunca, amazon.com'un Türk yiyecekleri bölümünden verilen siparişleri anlaşma gereği karşılıyor.Bahtışen Tunca şöyle konuşuyor: "13 yıl önce eşimle birlikte geldik, yerleştik. Ben dil de bilmiyordum. Buralarda en büyük sıkıntımız da kendi
yemek kültürümüze uygun yiyecek bulmak oldu. Bu sadece benim değil burada okuyan binlerce Türk öğrencinin ve diğer Türkler'in de en önemli derdi. Kendi durumumdan dolayı böyle bir projenin başarılı olabileceğine inandım ve yeğenimle birlikte işe giriştik. Önce bir dükkan açtık sonra internetin daha iyi bir organizasyon modeli olacağına ve daha çok satış yapabileceğimize karar verdik."LOKUM BİLE YUNAN OLMUŞABD'de birçok geleneksel Türk ürününün Yunanlılarca satıldığını ve 'Yunan ürünü' sanıldığını belirten Bahtışen Tunca, "Mesela lokum bile aynı durumda. Beyaz peyniri, Türk peyniri olarak bilmiyorlar. Pastırmayı da burada en iyi Ermeniler yapıyor ve satıyor. Ben de kendi kendime 'ben niye yapmıyorum' dedim. 1999 sonlarına doğru işe başladım. Dükkan işi pek iyi gitmedi çünkü Türkler dağınık yaşıyor. Ama internet işi çok daha iyi gelişti. Üstelik internette sadece ticaret yapmıyor aynı zamanda Türk kültürünü de tanıtmış oluyorum" diyor.Bahtışen Tunca, Chicago Tribune Gazetesi'nde Türk yiyeceklerini ABD pazarına getiren girişimci olarak iki defa
haber olduÄŸunu belirterek şöyle devam ediyor: "Televizyona da çıktık. Benim ÅŸu anda motivasyonumu ençok bunlar saÄŸlıyor. BaÅŸlangıçta bu iÅŸe koyduÄŸum sermaye 100 bin dolar civarındaydı. Yıllık ortalama cirom 800 bin doları aşıyor. Sanal marketimizi out source ile çalıştırıyoruz, doÄŸrudan çalışan ekip ise benimle birlikte sadece 3 kiÅŸi. Åžimdi dükkanımızı kapatıyoruz ve çok daha büyük bir depo kuruyoruz. Bu depo sanal marketimizin lojistik merkezi olacak. Pazartesi, salı, çarÅŸamba sipariÅŸ alıyoruz, sonra da ürünleri göndermeye baÅŸlıyoruz. Böylece hafta sonu ürün bekletmemiÅŸ oluyoruz. Chicago'dan bütün ABD'ye Kanada ve Alaska'ya kadar sevk yapıyoruz. EÅŸim Dr. CoÅŸkun Tunca sadece kendi mesleÄŸiyle uÄŸraşıyor. Anadolu Ãœniversitesi Açık Öğretim Ä°ÅŸletme Bölümü mezunuyum. ABD'ye geldiÄŸimde Ä°ngilice bilmiyordum. Bu yüzden çok zorluklar çektim ama zamanla ABD'ye uyum saÄŸladım ve burada giriÅŸimci olabildim." Ä°ÅŸ teklifi amazon'dan TÃœRK yiyecekleri konusunda ABD'de önemli bir pazar payı elde ettiklerini anlatan Bahtışen Tunca, www.amazon.com ile iÅŸi iliÅŸkisini de şöyle anlattı: "Teklif onlardan geldi. Bir kontrat imzaladık ve onların sitesinde 'Turkish food' aramalarına çıkan ürünler genellikle bizim ürünlerimiz ve onlara gelen sipariÅŸleri biz anlaÅŸmamız gereÄŸi karşılıyoruz. Daha yeni baÅŸladık 3 ay oldu ama öyle sanıyorum ki çok hızlı geliÅŸecek. Ãœstelik ABD'deki Türk müşterilerimiz dışına da bu yolla daha hızlı açılabileceÄŸiz."En fazla mantı ve lahmacun satıyorumBAHTIÅžEN Tunca, Chicago'daki sanal marketinde aylık 1000-1500 sipariÅŸ aldıklarını müşterilerinin de yüzde 80'inin ABD'de yaÅŸayan Türkler olduÄŸunu belirtiyor. En fazla mantı, lahmacun, meyve suları, kolonya, çay sipariÅŸi aldıklarını söyleyen Tunca şöyle konuÅŸuyor: "KurutulmuÅŸ sebzeler de iyi gidiyor. Ãœrünlerimizin büyük bölümü Türkiye'den bir firma tarafından ithal ediliyor. Biz de ondan alıp dağıtıyoruz. Mesela Tek Süt, SütaÅŸ, TahsildaroÄŸlu markalarının ürünleri, domates biber salçaları, GüllüoÄŸlu baklava çok satıyor. Nazar boncuÄŸu gibi geleneksel ürünler, yerli kaset ve CD'ler çok iyi gidiyor. Ençok Ä°brahim Tatlıses satıyoruz. Tatlıses için sipariÅŸ yetiÅŸtiremiyorum, her zaman yok satıyor. Çünkü Arap müşteriler de istiyor. Amerikalılar genelde baharat alıyor. Türk kahvesi ve elma çayı sipariÅŸi de veriyorlar."Krizden ÅŸiÅŸme botla kaçtılarKOMPOZÄ°T tekne ve dalgıç elbisesi üreten Marintech firması, ekonomik krizin sert dalgalarından 'profesyonel ÅŸiÅŸme bot üretimine girerek' kurtuldu. Marintech'in Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Cengiz Arsay, Ä°talya'da bot endüstrisinin önde gelen ÅŸirketlerinde farklı zamanlarda görev almış dünyaca ünlü bot tasarımcısı Franco Donno'yı da 2.5 yıl önce Türkiye'ye getirmeyi baÅŸardı.Franco Donno, Ä°talya'daki bot imalathanesini kapatıp Gebze Organize Sanayi Bölgesi'ndeki Marintech'de North Star marka botların dizaynını çiziyor. Cengiz Arsay ile Ä°talya'da ortak kurdukları North Star ÅŸirketi ise aylık üretimi 42'ye ulaÅŸan ÅŸiÅŸme bot ve kompozit teknelerin neredeyse tamamını yurt dışına satıyor. Hypalon Neoplen denilen kauçuk bazlı kumaÅŸtan, elde yapıştırılarak üretilen, ÅŸiÅŸme botlar yaklaşık 10-12 yıl dayanıyor. Franco Donno, tekne imalatıyla ünlü Ä°talya'nın Toscano bölgesindeki Via Reggio'da, daha lisede okurken teknelerde yaptığı bazı iyileÅŸtirmeler nedeniyle dikkat çekmiÅŸ ve kendini tersanelerde bulmuÅŸ. Bot modellerinin otomobiller gibi çok hızlı deÄŸiÅŸmediÄŸini söyleyen Franco Donno, "Otomobillerin geliÅŸimini yollar etkiliyor ama deniz bize bazı limitler koyuyor" diyor. Franco Donno'ya göre, denizcilikte yeni konsept teknede yaÅŸamak ve bu da konforu önemli hale getiriyor. Franko Donno, rutubet ve ısı kontrollü atölyede ÅŸiÅŸme botların imalatında kadın işçi çalıştırılmasında ısrarcı olduÄŸunu, erkek işçilerin muhalefetine raÄŸmen bu dönüşümü baÅŸardığını anlatıyor ve ekliyor: "Kadın işçi daha özenli." Sefa ÖZKAYA/Ä°STANBULÂ
button