ANKA
Oluşturulma Tarihi: Şubat 06, 2007 14:25
Türkiye ile İran arasında kurulan iş konseylerinin, ortak bir oda çatısı altında birleştirilmesi için harekete geçiliyor. Plan gerçekleştirilirse, Türk işadamları ilk defa yabancı bir ülkenin işadamları ile ortak oda kurmuş olacak.
Türk-İran İş Konseyi 5. Ortak Toplantısı, The Marmara Otel’de gerçekleştirildi. Toplantıya Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi (DEİK) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türk-İran İş Konseyi Başkanı Ali Osman Ulusoy ve Türkiye’nin Tahran Büyükelçisi Gürcan Türkoğlu’nun yanı sıra, İran Ticaret Sanayiler ve Madenler Odası (ICCIM) Başkanı Ali Naghi Khamushi, İran-Türk İş Ko8nseyi Başkanı Feridoun Entezari ve İran İslam Cumhuriyeti Ankara Büyükelçi Vekili Gholamreza Bagheri Moghaddam ve iki ülkenin işadamları katıldı.
ORTAK ODA KURMAK KONUSUNDA FİKİR BİRLİĞİ
ICCIM Başkanı Ali Naghi Khamushi, toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye ve İran ekonomilerinin birbirlerinin tamamlayıcısı olduğunun altını çizerek, altı ay içinde karşılıklı kurulan iş konseylerinin ortak bir oda çatısı altında birleştirilmesini teklif etti.
TOBB ve DEİK Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise, ortak oda kurma teklifine sıcak baktıklarını belirterek, “Biz genel olarak iş konseyi olduğumuz ülkelerde ortak oda kurmuyoruz. Ama bu çerçevede sayın başkanın teklifini değerlendirip ortak oda ve iş konseyleri paralel olarak yürüyebilir” dedi.
“EKONOMİ POLİTİKALARIMIZDAKİ DEVLET TEKELİNİ KALDIRDIK”
İran’ın 80 yıldır devlet tekelinde olan ekonomik faaliyetlerinde çok ciddi yapısal değişikliklerin hayata geçirildiğine dikkat çeken Khamushi, “Biz Dünya Ticaret Örgütü’ne üye olmak için ekonomi politikalarımızı yeniden düzenliyoruz. İthalat ve ihracatın önündeki bütün engelleri kaldırdık. Şu anda haram ürünler hariç bütün ürünlerin İran’a girişi serbest” dedi.
“TÜRKİYE İLE İRAN ARASINDAKİ TİCARET HACMİ YETERLİ DEĞİL”
Türkiye ile İran arasında 2006 yılında 6 milyar dolara ulaşan ticaret hacminin 2010 yılında 10 milyar doları bulmasının hedeflendiğini kaydeden Khamushi, iki ülkenin tarihe dayalı iyi ilişkileri ve ekonomik potansiyeli göz önüne alındığında bu rakamların yetersiz olduğunu vurguladı. Khamushi, iki ülke arasındaki ticaret hacminin istenen seviyelere çıkarılamamasında devletlerden çok özel sektörün suçu olduğunu ifade ederek, “Bütün imkanlarımızı kullanarak bu yolu açmalıyız. Türkiye ve İran arasındaki ekonomik ilişkiler diğer ülkelere nazaran daha önemli hale getirilmeli” dedi.
“İRAN’DA ÜRETİP TÜRKİYE’YE İHRAÇ EDENDEN VERGİ ALMAYACAĞIZ”
Khamushi, ekonomide yapılan yapısal değişiklikler sonucunda İran’da ihracatın hiçbir aşamasında vergi alınmadığına ve hatta ihracatın teşvik edildiğine işaret ederek, yerli ve yabancı yatırımcı ayrımını da kaldırdıklarını dile getirdi. Vergi oranlarını yüzde 365’ten yüzde 25’e indirdiklerini ve ihracat için üretimlerde bu yüzde 25’lik verginin de alınmadığını kaydeden Khamushi, “Bir Türk yatırımcı İran’da üretim yapıp Türkiye’ye ihraç ederse, çalışanların vergisi dışında bir vergi vermeyecek. Ayrıca eskisi gibi İranlı bir ortak ile çalışmak zorunda kalmadan, yüzde 100 kendi sermayesi ile yatırım yapabilecek” diye konuştu.
”GELİN İŞBİRLİĞİ YAPALIM”
İran’ın bir petrol ülkesi olduğunu ve enerji yatırımları konusunda önemli avantajlara sahip olduğunu hatırlatan Khamushi, Türkiye’nin özellikle petrol, doğalgaz, demir-çelik, petro kimya, IT, telekominikasyon, bankacılık, sigortacılık, eğitim ve madencilik alanlarında İran’da yatırım yapabileceğini vurguladı. Khmaushi, şunları söyledi:
“Şimdi işbirliğinin tam zamanı. Öne çıkın. İran dünyanın en büyük bakır rezervlerine sahip ikinci ülkesi. Bakır mı istiyorsunuz, nikel mi, çinko mu, petrol mü.. Gelin işbirliği yapalım. İran’a rafineri kurun. Petrolü orada işleyip Türkiye’ye götürün. Bunun ekonominiz için nasıl faydalı olacağını göreceksiniz. Biz neden ısrar ettik doğalgaz boru hattı sizden geçsin diye? Türkmenistan’ın, İran’ın gazını alıp Avrupa’ya taşıyorsunuz. Afiyet olsun? İran, Türkiye”nin ilerlemesinden gurur duyuyor. Sizi rakip olarak görmüyoruz, ilerlemenizi Allah’tan diliyoruz.”
“İRAN TÜRKİYE’DEN DAHA FAZLA MAL ALMALI”
TOBB ve DEİK Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da, Türkiye ve İran’ın ortak ekonomik menfaatlerinin birlikte çalışmayı gerektirdiğini belirterek, Türkiye ile İran arasındaki ticaret hacminin her geçen gün artmasının sevindirici olmasına rağmen, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerde Türkiye’nin ithalatçı rolünün azaltılması gerektiğine işaret etti. Hisarcıklıoğlu, “İran’ın Türkiye’den daha fazla mal alımını teşvik etmesini ve ithalatında Türkiye’ye öncelik tanımasını bekliyoruz” dedi.
“SIKINTILARIN TEMELİNDE EKONOMİK GEREKÇELER OLMAYIŞI ÜZÜCÜ”
Türk yatırımcılarının da İran’da daha fazla yatırım yapmak istediğini dile getiren Hisarcıklıoğlu, “Ancak, büyük ölçekli yatırım yapan Türk şirketlerinin yaşadığı sıkıntılar ve bunların kaynağının, temelde ekonomik gerekçelere dayalı olmadığını görmek de bizleri üzmektedir” diye konuştu.
Khamushi’nin ortak oda kurma teklifine sıcak baktıklarını belirten Hisarcıklıoğlu, “Biz genel olarak iş konseyi olduğumuz ülkelerde ortak oda kurmuyoruz. Ama bu çerçevede sayın başkanın teklifini değerlendirip ortak oda ve iş konseyleri paralel olarak yürüyebilir” dedi.
“KARA ULAŞTIRMASI VE BANKACILIK ALANINDA SIKINTILAR VAR”
Türk işadamlarının İran’da özellikle kara ulaştırması ve bankacılık gibi konularda sıkıntı yaşadığını hatırlatan Hisarcıklıoğlu, İran’dan en büyük beklentilerinin eşit şartlarda bir rekabet ortamı sağlayarak, Türk firmalarının farklı uygulamalara tabi tutulmasının önüne geçilmesi olduğunun altını çizdi. Hisarcıklıoğlu, uluslararası başarılara imza atmış Türk müteahhitlik firmalarının İran’da iş yapmak istediğini de sözlerine ekledi.