Güncelleme Tarihi:
Ekonomiye ilişkin düzenlemeler içeren Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, 25 Mart'ta TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi.
Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren kanunla Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun "boşanma ve evliliğin iptali" ile ilgili hükümde de değişiklik yapıldı.
Buna göre, taraflardan birinin ölmüş ya da yabancı olması halinde, Türk vatandaşı olan diğer taraf veya vekilinin tek başına başvurması durumunda da yabancı ülke adli veya idari makamlarınca boşanmaya, evliliğin butlanına, iptaline veya mevcut olup olmadığının tespitine ilişkin olarak verilen kararlar, usulen kesinleşmiş olması ve Türk kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması şartlarıyla nüfus kütüğüne tescil edilebilecek.
"Vatandaşa büyük kolaylık sağlandı"
Tüketici Başvuru Merkezi (TBM) Hukuk Komisyonu Başkanı İzzet Doğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, evliliklerin, ölüm ya da kesinleşen boşanma ile evliliğin iptaline ilişkin idari veya adli yargı kararlarının ancak nüfus kayıtlarına işlenmesiyle hukuken son bulacağını anlattı.
Türk vatandaşı olan eşler veya yabancı ile evli olan Türklerin, yabancı ülke mahkemelerinin idari veya adli kararlarıyla boşanmaları halinde bu boşanma kararlarının daha önce Türkiye’de kendiliğinden nüfus kayıtlarına
işlenemediğini belirten Doğan, eski düzenlemede boşanma halinde bile Türkiye'nin nüfus kayıtlarında evli olarak görüldüklerini söyledi.
Doğan, daha önce adli ya da idari anlamda yabancı ülke kararları ile kesinleşen boşanmaların, Türkiye'de ancak "tanıma" denilen dava yoluyla ya da tarafların veya vekillerinin müştereken nüfus müdürlüğüne başvurmalarıyla nüfus
kayıtlarına işlenebildiğini anlatarak, "Yabancı ülkede boşanan eşler veya mirasçıları tarafından bu işlemler yapılmazsa boşanmalarına rağmen yabancı eş Türkiye’de mirasçı olabilirdi." diye konuştu.
İzzet Doğan, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren yasa ile taraflardan birinin ölmüş ya da yabancı olması halinde, yabancı ülke makamlarınca boşanmaya, evliliğin butlanına, iptaline ilişkin verilmiş kararların o ülkedeki temsilciliklerine tasdik ettirilerek veya apostil alınarak nüfus kütüğüne tescil edilebileceğini dile getirdi.
Yeni yasa kapsamında, taraflardan birinin yabancı olması halinde, elinde de yabancı ülke adli veya idari makamlarınca boşanmaya, evliliğin butlanına, iptaline veya mevcut olup olmadığının tespitine ilişkin olarak verilen kesinleşmiş bir karar bulunan Türk vatandaşının artık karşı tarafın yani muhatabın temsili aranmadan evliliğin sona erdiğini idari yoldan nüfus kaydına işletebileceğine işaret eden Doğan, bu düzenleme ile vatandaşa büyük kolaylık sağlandığını anlattı.
İzzet Doğan, böylece, taraflardan birinin ölmüş ya da yabancı olması halinde boşanmış veya evliliği iptal olmakla birlikte Türkiye'deki kayıtlarında evli görülen ve dolayısıyla yeniden evlenip, yeni bir yaşam kuramayan veya eşler arasındaki mal rejimleri yönünden önünü göremeyen insanların, aylar, bazen de yıllarca sürecek yargı mücadelesi veya bürokratik işlemlerle uğraşmayacaklarını aktardı.
Her şeyden önce bir "tanıma davası" nedeniyle başka ülkede olan yabancı eşe tebligat yapmanın en az bir yıla yakın zaman aldığını hatırlatan Doğan, "Dava açma giderleri bir yana, ayrıca boşanmış olduğu halde Türkiye kayıtlarında evli görülen taraf, başka ülkeye ait boşanma kararını tercüme ettirip o ülkeye gönderilmesi için tercüme, tasdik ve tebligat gideri de yatırmak zorunda kalmaktaydı." dedi.
Doğan, önceki düzenlemede dava açmadan bu kararların nüfus kütüğüne tescili için boşanan veya evliliği iptal edilen yabancı eşlerin, bizzat veya vekilleri aracılığıyla birlikte başvurmalarının zorunlu olduğuna dikkati çekerek, "Şimdi bu birlikte başvurma koşulu kaldırılmakla eşi yabancı olan Türk vatandaşı tek başına başvurma hakkına sahip olmuştur. Ancak yabancı mahkeme kararlarının tanınması için yabancı ülke kararlarının, kamu düzenine yani toplumun temel yapısı ve temel çıkarlarını koruyan kurallara aykırı olmaması zorunludur." ifadelerini kullandı.
Yeni düzenlemenin çok yerinde olduğunu belirten Doğan, "Nüfus kütüğüne yapılacak tescil işlemleri, yurt dışında kararın verildiği ülkedeki dış temsilcilikler, yurt içinde ise Bakanlık tarafından belirlenen nüfus müdürlükleri tarafından yapılır. İdari yoldan dul olduklarının tescili istemleri reddedilen Türk vatandaşı adli yargıda dava açabilir." değerlendirmesinde bulundu.