Güncelleme Tarihi:
Uzay serüvenine katılmak, Türkiye'nin son yıllardaki en büyük ideali. Uzmanlar, son zamanlarda bu konuda çeşitli kuruluşlarla işbirliği yapan Türkiye'nin 2000'li yıllara ‘‘Türkiye Uzay Ajansı’’nı kurarak girmesi gerektiğini belirtiyorlar.
TÜBİTAK'ın yayımladığı Bilim ve Teknik Dergisi'nin ekim sayısında, Avrupa Uzay Ajansı'nın (ESA) çalışmalarını ve Türkiye ile olan ilişkilerini ele alan bir araştırma yer aldı. Yazıda Türkiye'nin 2000'li yıllara ‘‘Türkiye Uzay Ajansı’’ ya da eşdeğer bir kurumla girmesi gerektiğine dikkat çekildi.
Türkiye'de uzayla ilgili çalışmalar, TÜBİTAK başkanlığında bir konsey tarafından yönetiliyor. Bu çalışmaları yapan kuruluşlar arasında TÜBİTAK-MAM (Marmara Araştırma Merkezi), Kandilli Rasathanesi, ODTÜ, İTÜ, Boğaziçi, İstanbul, Ankara, Dokuz Eylül üniversiteleri, MTA, PTT, meteoroloji Enstitüsü gibi kurumlar yer alıyor. Türkiye'nin bir de iletişim uydusu (TÜRKSAT) bulunuyor. Geçtiğimiz ay da Antalya'da Ulusal Gözlemevi açıldı.
ESA (Avrupa Uzay Ajansı), türkiye'nin uzay çalışmalarına katılmasında en önemli kapılardan biri. Örneğin önümüzdeki aylarda ESA ve Türkiye, bu konuda görüşmelere başlayacak. Buna paralel olarak da TÜBİTAK'ın koordinatörlüğünde bir ‘‘Yer Gözlem İstasyonu’’ programa konulmuş durumda. Türkiye'nin bu girişimleri sorucu, uluslararası uzay gözlemleri projelerine ortak olmak, iletişim alanında yer istasyonu ve uydularını işletmek, meteorolojik gözlemler yapan uluslararası kuruluşlara ortak üye olarak katılmak gibi hedefleri bulunuyor. En önemlisi ise 2000 yılına, ülkemizin gelecek kuşakları için çok önemli bir atılım olarak görülen ‘‘Türkiye Uzay Ajansı’’ kurması gerekiyor.
ESA'ya üyelik şart
Türk Telekom Genel Müdürü Cengiz Bulut, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Avrupa'daki bilimsel projelere katılımının, Türk Uzay Ajansı aracılığıyla çok kolay gerçekleşebileceğini söyledi. Türkiye'nin uzay faaliyetlerinde belli bir noktaya geldiğini, artık Avrupa'ya ve dünyaya açılması gerektiğini ifade eden Bulut, Haberleşme Yüksek Kurulu'nun geçtiğimiz günlerde yapılan toplantısında, Türk Uzay Ajansı kurulmasının kararlaştırıldığını anımsattı. Bulut, şöyle devam etti:
‘‘Türkiye'nin dünyaya açılması, Avrupa Uzay Ajansı'na (ESA) üye olmasıyla mümkündür. Buraya üye olabilmek için, Türkiye'nin kendi orta ve uzun dönem uzay politikalarını, uzay faaliyetlerini belirleyen bir Türk Uzay Ajansı olması gerekiyor ki, ESA'ya başvurup üye olabilsin.’’
ESA'nın her yıl, uzay faaliyetleriyle ilgili projeler belirlediğini ve bunları üye ülkelerin ajanslarına dağıttığını kaydeden Bulut, ‘‘Türkiye ESA'ya üye olabildiği takdirde, ESA'nın bu projelerinden pay alacak. Proje, Türkiye'de geliştirilecek, üretilecek, tekrar ESA'ya verilecek. Bu arada hem sektör teknoloji olarak bu faaliyetlere daha derinlemesine girmiş olacak, hem de Türkiye parasal girdi sağlayacak’’ diye konuştu.