(a.a.)
Oluşturulma Tarihi: Nisan 17, 2006 20:27
Türk Tabipleri Birliği (TTB), Tuzla Orhanlı'daki tehlikeli atıklar konusunda yeni önlemler alınmasını istedi.
TTB'den yapılan açıklamada, Türkiye'nin değişik yerlerindeki, kullanımı yasaklanmış pestisitlerin depolandığı alanların, insan sağlığı ve çevre için büyük tehlike taşıdığı; toprağa, havaya, suya ve gıdalara bulaşarak insanlara ulaşma riski bulunduğu belirtildi.
Evsel, kentsel ve tehlikeli sanayi atıklarının yakılarak bertaraf edilmesinin tehlikeli kimyasalların ortaya çıkmasına neden olduğu ifade edilen açıklamada, tehlikeli atıkların toplanması, taşınması ve depolanması konularında “Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği”nin (TAKY) uygulanmadığı kaydedildi.
Açıklamada, “Türkiye'nin giderek bir tehlikeli atıklar çöplüğü haline getirilmeye çalışıldığı” belirtilerek, şu önlemlerin alınması istendi:
- Yurt dışından Türkiye'ye atık girmesi engellenmeli,
- Yerli sanayi atıkları, TAKY'de belirlenmiş şartlara uygun depolama alanlarında tutulmalı,
- Mevcut tehlikeli atık depolama alanlarındaki maddeler ve pestisitler, insan sağlığı ve çevre için yeni tehlikeli maddeler oluşturmayacak şekilde bertaraf edilmeli,
- Atıkların bertaraf edilmesinde yakma yönteminden vazgeçilmeli,
- Bir atık yakma tesisi olan İZAYDAŞ kapatılmalı, yeni atık yakma tesisleri açılmamalı,
- Tehlikeli atıklar uluslararası standartlara uygun depolarda tutulmalı, tehlikeli atık miktarını düşürecek geri kazanım projelerine ağırlık verilmeli, insan sağlığı ve çevre için zararlı tehlikeli maddeler üretmeyen alternatif bertaraf yöntemleri kullanılmalı,
- TAKY'de gerekli değişiklere gidilerek, özellikle yer altı su kaynaklarını kirlenme riski ile karşı kaşıya bırakan derine enjeksiyon ve eski maden ocaklarına terk yönteminden vazgeçilmeli,
- Önlem ilkesi yaşama geçirilmelidir. Bugün zararını bilmediğimiz maddelerin gelecekte zararlı etkileri ortaya çıkabilir. Bu nedenle olası zararlı etkilerine karşı tüm sanayi atıklarına şimdiden temkinli yaklaşmalı,
- 2001 yılında imzalanan, en tehlikeli kimyasalların üretimi, satışı ve kullanımını durduran ve Türkiye'nin de imzaladığı Stokholm Konvansiyonu, TBMM tarafından onaylanarak uygulamaya geçirilmeli.