Türk solcularının jargonu sözlük oldu

Güncelleme Tarihi:

Türk solcularının jargonu sözlük oldu
Oluşturulma Tarihi: Nisan 18, 2004 00:48

‘Türkiye’de solcu olmak, solculuk yapmak dünyanın en zor işlerinden birisidir. Her zaman baskıyla sindirilmeye çalışılan, öldürülen, dayak yiyen, soyutlanan insanlar olmuşlar ama yine de solculuk yapmaktan hiç geri durmamışlardır’ diyor İnönü Alpat.

‘Türkiye Solu Sözlüğü’ adıyla hazırladığı kitapta, Türkiye’de solcuların kullandığı jargon, solcuların tartıştığı kavramlar ve sol ideolojiye mal olmuş isimler anlatılıyor. Sözlük formatında yazılan kitapta, A’dan Z’ye Türk solunun yüzyıllık öyküsünü okuyorsunuz. Kitap, ülkenin sol tarihindeki acı hatıraların yanı sıra, solcuların kendi aralarında kurdukları iletişimi de ironik bir dille aktarıyor. Söz gelişi, ‘açlık grevi’ maddesinin karşısında sıralanan uzun listeyi okuduğunuzda, ülkede solcuların geçmişte ne acılar yaşadıklarını düşünürken, birkaç madde ilerde ‘kot pantolon’u okuduğunuzda kendi aralarında neler yüzünden kavga edebildiklerini görüp o yılları gülerek yád ediyorsunuz.

Kitapta, sözlük formatında yazılması nedeni ile kaçınılmaz olarak pek çok tekrar var. Bazı maddelerde maddi hatalara da rastlanıyor. Zaten Alpata, kitaba yazdığı sunuş yazısında bu durum için daha en baştan okuyuculardan anlayış beklediğini belirtiyor. ‘1900’lerin başından 1990’ların ikinci yarısına kadar bir zaman zarfında yolculuk yapmak zahmetli ve cesaretli bir iş sayılmalı. Eksikliklerin ve yanlışlıkların, zahmetli bir işin muhtemel sonuçlarından birisi olarak algılanmasını istiyorum’ diyor. Sözlüğün ilginç maddeleri arasında zaman zaman ironik, çoğu zaman da trajik yönleri ağır basan bir yolculuğa ne dersiniz?

AHBAP ÇAVUŞ İLİŞKİSİ: Siyasal insan ilişkilerinin ya da gücünü siyasallıktan alan ilişkilerin belalısı. Böyle bir yaklaşım söz konusu olduğunda terk edilmesi gereken yanlışı ifade ediyor.

ALTINI ÇİZMEK: Solcuların hem konuşmalarında hem de kaleme aldıkları yazılarda vurgu yapmak istedikleri noktayı belirtmek için kullandıkları ifade.

ANTİ: Ne yazık ki solcular uzun yıllardan bu yana anti’lerle kendilerini tanımlıyorlar. Bu ifade, karşıtlarına göre siyasal bir duruşu ifade ediyor. Negatif bir yaklaşım. Olumsuzu örgütleme.

BACI: Kız kardeş anlamında. Mahrem. Daha çok solcu erkekler tarafından cinsellikten arındırılmış kadın devrimci anlamında kullanılıyor.

BACI EDEBİYATI: Görünüşte, devrimci kadınlarla erkeklerin özel ilişkilerini reddedip, gizli kapaklı bir biçimde bu tür ilişkileri suiistimal etme tutumunun genel adı.

555 K: Beşinci ayın beşinde saat beşte Kızılay’da. Bayar-Menderes iktidarına karşı özgürlük talebiyle sokaklara dökülen öğrencilerin eylem şifresi.

BİRİNCİ SİGARASI: 1970’li yıllarda sol çevrelerde moda olan sigara. Birinci sigarası içmek kimilerince solculukla bir anılıyordu. Böyle düşünenler, ‘Yak bir Birinci / Ol bir devrimci’ tekerlemesiyle espriyle karışık eleştiriliyordu.

BU BAĞLAMDA: 1970’li yılların solcu dergilerinde yer alan teorik yazıların içinde ve konuşmalarda sık sık kullanılan bir bağlama ifadesi.

ÇBS (Çizgisi Belirsiz Sosyalistler): Hiçbir sol grupla organik bağı olmayan ama gönülden solcu olan insanlara verilen isim. Bir dalga geçme sözü.

FİİLİ ELEŞTİRİ: Eleştirinin ‘fiili’si olabilir mi? Olur elbet. Türkçesi dayak atmaktır.

HOCA: Özellikle Halkın Kurtuluşu grubundan insanların kullandığı bir seslenme sözü. İnsanlara ‘hocam’ diye seslenen Halkın Kurtuluşçularını kızdırmak için, 1970’li yılların ünlü TV dizisi ‘Kung Fu’dan esinlenerek ‘Söyle çekirge’ denilirdi.

İDEOLOJİK DEĞİL ÖRGÜTSEL YENİLGİ: Yenilgi dönemlerinde sığınılan bir şemsiye. Politik bir gerekçe. Yenilgi mazereti.

KAMULAŞTIRMA: Sol örgütlerin yaptığı soygun eylemlerinin bir başka ifadesi. Soygunu sıradan bir hırsızlık olmaktan çıkarmak ve siyasi içerik katmak için kullanılıyor.

KOT PANTOLON: 1970’li yıllarda Antalya’da Devrimci Yol ve Kurtuluş hareketlerinin taraftarları arasında başlayan çatışma bütün bir Türkiye’ye yayıldı. Bir kot pantolon tartışmasının çatışma nedeni olduğu rivayet edildi. Neydi bu kot pantolon davası, aslı böyle miydi, nasıl gelişti? Sol adına müthiş bir utanma duygusu yarattığı için kimselere soramadım. Bu sözcüğü, ders çıkarılması amacıyla buraya aldım. Yeni yeni solculuğa başlayan gençler, ‘abileri ve ablalarının’ hangi sudan gerekçelerle kavga ettiklerini öğrensinler istedim.

NE OLACAK BU MEMLEKETİN HALİ: Solcuların 1990’lı yıllarda sık sık sordukları soru. Solcular uzun yıllardan sonra, ‘ne olacak bizim halimiz’den kurtulup, ‘ne olacak bu memleketin hali’ diyerek daha geniş yelpazeli politika yapacaklarını hissettirdiler.

PARKA: Devrimcilerin ayırt edilmesini sağlayan bir giysi. 1960-1970’li yıllarda devrimcilerin üzerinde ilk göze çarpan giysi askeri bir parkaydı. İş öyle bir hale geldi ki, parka giymeyen devrimci sayılmıyordu. Kültürel ve siyasal olarak militarizme karşı çıkan devrimcilerin, militarizmin simgelerinden birisi olan parkayı severek ve isteyerek giymeleri şaşırtıcı bir durumdur. Tek tip giyinme özlemlerini çağrıştırıyor.

POSTAL: Elbette bir ayakkabı ama 1960-70’li yıllarda bir devrimciyi tanımlayan nesne. Ayakta postal, sırtta parka ve uzun bir atkı devrimcilerin değişmez aksesuvarıydı.

SÜTKOSTİK: Afiş asmak için kullanılan yapışkan. Afiş asmanın önemli işler arasında sayıldığı 1970’li yıllarda solcuların olmazsa olmaz saydığı bir malzeme. Sütkostiğe eli değmeyen, giysilerine bulaştırmayan gerçek bir pratik yapıyor sayılmazdı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!