Ali ŞEN- Mustafa ERCAN/MERSİN, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ekim 01, 2008 19:54
IRAK’a TIR ile yük taşırken konvoylarına yapılan saldırının ardından ABD’li askerlerce gözaltına alınan kamyon şoförlerinden 56 yaşındaki Muhyettin Nakşi Özkınacı'nın, serbest bırakılmalarının ardından geldiği Mersin’deki evinde çifte bayram sevinci yaşandı.
485 gün sonra ailesine kavuşan Özkınacı, “Bu bayram, bizim için çifte bayram oldu” dedi.
Irak’a yük taşıyan Türk TIR şoförü Muhyettin Nakşi Özkınacı, konvoya yapılan saldırının ardından 21 Mayıs 2007’de gözaltına alındı. Aylarca Özkınacı’dan
haber alamayan Mersin’deki ailesi hayatından ümidini kestiği sırada gelen telefonla hapiste olduğunu öğrendi. Özkınacı Ailesi’nin başvurusuyla başlayan diplomatik girişimler sonuç verdi. İki haftalığına ayrıldığı evine 485 gün sonra dönebilen 3 çocuk babası Özkınacı’nın evinde çifte bayram yaşandı. Geçen Ramazan ve Kurban Bayramı’nı Irak’ta hapiste geçiren Özkınacı, bu bayram ailesine kavuşmanın mutluluğunu yaşadı.
ABD askerlerinin kontrolündeki araç konvoyunda yol alırken, Musul yolunda Hırvatistan plakalı bir TIR’ın freninin kilitlendiğini, bu nedenle de başka bir TIR’da şoför olan oğlu Mehmet Özkınacı ve Gaziantepli Faysal Aydın ile birlikte durmak zorunda kaldıklarını belirten Muhyettin Nakşi Özkınacı, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Yardım etmek için Hırvat şoförün yanına gittik. Bu sırada kendimizi kim tarafından gerçekleştirildiği belli olmayan saldırının içinde bulduk. 10 dakikalık çatışmada 64 Iraklı’nın öldüğünü haber aldık. Musul’u 60 kilometre geçince ABD’li askerler aracımızı çevirerek çatışma anında neden durakladığımızı sordu. Freni kilitlenen araca yardım için durduğumuzu söyledik. Hırvat şoför ise aracında problem olmadığını söyledi.
Bunun üzerine gözaltına alındık. Oğlumu bıraktılar, ancak, ikimizi ifadelerimiz alındıktan sonra ellerimizİ kelepçeleyerek, başımıza çuval geçirip götürdüler. ABD’li askerler sürekli, “Nasıl olur da üç Müslüman bir Hıristiyan’a yardım eder?’ diye sorular sordu. Ben de ‘Yolda Ermeni’si de durur, Yahudi’si de. Şoför camiasında dil, din ayrımı olmaz. Herkese yardım ederiz’ diye cevap verdim. Ancak askerleri ikna edemeyince kendimi Musul’daki hapishanede buldum. Şu an çok mutluyum çok sevinçliyim. Bayramı ailemle beraber yaşıyoruz. Allah kimseyi düşürmesin oraya. Orası çok kötü bir yer. Biz hayalimizde olmayan çok kötü şeyler yaşadık. Ama artık yemin ettim. Irak’a asla gitmeyeceğim.”