Alper YOLDAŞ
Oluşturulma Tarihi: Haziran 22, 2008 00:00
TSK’nın Afganistan ve Kosova gibi sorunlu bölgelerde BM Barış Gücü’nde görev alması, Otokar’ın ürettiği Cobra’nın önünü açtı. Cobra’yı Afganistan ve Kosova’da gören bir Afrika ülkesi, Darfur’da yine BM Barış Gücü’nde kullanmak üzere 70 adet sipariş verdi. Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç, "Cobra’larımız 8 ülkede kullanılıyor" dedi.
TÜRK Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Afganistan ve Kosova gibi Birleşmiş Milletler Barış Gücü görevlerinde yer alması,
Koç Grubu’na bağlı Otokar’ın ürettiği Taktik Tekerlekli Zırhlı Araç Cobra’nın ihracatını artırıyor. TSK’nın kullandığı Cobra’ların performansından etkilenen bir Afrika ülkesinin 70 adet Cobra siparişi vermesi bunun son örneği oldu. İç savaş nedeniyle binlerce insanın yaşamını yitirdiği Darfur’daki Barış Gücü’nde görev yapmak üzere satın alınan Cobra’lar önümüzdeki günlerde yola çıkacak. Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç, TSK’nın üstlendiği BM görevlerinin şirket için çok önemli tanıtım fırsatı olduğuna işaret ederek, "TSK bugün Afganistan, Kosova ve Lübnan’daki BM Barış Gücü’nde yer alıyor. TSK, bu bölgelerde Otokar’ın ürettiği Cobra’yı kullanıyor. Çok uluslu güçlerin askerleri de Cobra’nın performansını yakından görüyor" dedi.
Askerin gönlünde Görgüç, Avrupa’nın en büyük savunma sanayi fuarı Eurosatory 2008’de yaptığı açıklamada, TSK sayesinde Cobra ihracatının arttığını belirterek, şöyle konuştu: "Askerin gönlünden geçen bir araç üretiyoruz. BM görevlerinde TSK’nın kullandığı Cobra’ları diğer ülke askerleri de görüp test etme şansı yakalıyor. Bu sayede Cobra’nın performansından etkilenen bir Afrika ülkesinden önemli bir sipariş aldık. 70 adet Cobra Darfur’daki BM gücünde görev yapmak üzere önümüzdeki günlerde yola çıkıyor. Şu anda Türk imzalı Cobra’lar Körfez, Afrika, Balkanlar’da 8 ülkede kullanılıyor. Bu ülkeler arasına Gürcistan da eklendi."
Tasarımda Cobra örnekCobra’nın çok amaçlı bir platformda üretildiğinin altını çizen Görgüç, şunları söyledi: "Devriye ve keşif aracı olarak kullanabiliyor. Ambulans ve personel taşıma görevlerini yerine getirebiliyor. O yüzden Cobra çok kuvvetli bir araç. Ayrıca Cobra amfibik özelliğe sahip. Yani suda gidebilir. ’V’ şeklindeki alt tasarımı mayınların patlama etkisini azaltırken, aracın suda gitmesini sağlıyor. Aynı şekilde aracın yanları da altı gibi ’V’ şeklindeki tasarıma sahiptir. Bu da yol kenarlarında meydana gelebilecek patlamaların zararını azaltıyor. Türk mühendisliğinin bir ürünü olan bu tasarım rakiplerine örnek oldu. Cobra sınıfının öncü aracıdır. Birçok rakibimiz yeni araçlarında Cobra’nın tasarımından etkilendi."
Görgüç, şunları dile getirdi: "Bunlardan biri de Cobra. Yani Cobra’nın dünyada pek fazla alternatifi yok" diye konuştu.
Darfur’da iç savaş 2003 yılında başladıSUDAN’nın batı kesiminde 6 milyon nüfuslu ve Fransa kadar büyük bir eyalet olan Darfur’daki, iç savaşta 200 binden fazla insan yaşamını yetirdi. İç savaş ya da soykırım olarak nitelenen felaketler dizisi 2003 yılında, ’Sudan Kurtuluş Ordusu’ ile ’Adalet ve Eşitlik Hareketi’ adlı iki örgütün, eşit haklara sahip olmadıkları, bölgenin ihmal edildiği gerekçesiyle merkezi yönetime karşı ayaklanmasıyla başladı. Bölgede yaşananlara Sudan’ın zorla kabul ettiği çok uluslu güç geçtiğimiz yıl göreve başladı.
Suda sınırsız gidiyor, sis duvarıyla roketten kaçıyor COBRA’nın Türk mühendisliğinin ürünü birçok teknolojiye sahip olduğunun altını çizen Serdar Görgüç, şöyle konuştu: "Cobra’nın suda giderken motor soğutma sistemi karadan farklı olarak su ile soğutma yapıyor. Otokar mühendisleri tarafından geliştirilen bu soğutma sistemi sayesinde Cobra, yakıtı bitene kadar suda yol alıyor. Rakiplerinin çoğu gibi sadece belirli bir süre suda kalmıyor. Ayrıca, laser ile tespit yapan roketlere karşı Cobra’lar kendilerini koruyabiliyor. Cobra yarattığı sis duvarıyla kendini roketten gizleyebiliyor."
İlk kez 1994’te geldik Akrep’i ürettiğimize inanmadılarPARİS’te düzenlenen Eurosatory Fuarı’na ilk kez 1994 yılında katıldıklarını söyleyen Serdar Görgüç, "Bu fuara katılan ilk Türk firması Otokar oldu. O tarihte yeni ürettiğimiz
Akrep modelini standımızda sergiliyorduk. Dünya savunma sanayi basının önemli isimlerinden bir İngiliz gazeteci standımıza geldi. Araç hakkında bilgi verdik. Bir Türk firmasını böyle bir fuarda ilk kez görünce çok şaşırdı. Akrep’i bizim ürettiğimize inanmadı ve kimin lisansıyla üretim yaptığımızı ısrarla sordu. Daha sonraki yıllarda bu gazeteciyle dost olduk" diye konuştu.
İki yılda bir düzenlenen fuarda 50 ülkeden 1200 katılımcı vardı
AVRUPA’nın en büyük savunma sanayi fuarı Eurosatory 2008’e bu yıl 50 ülkeden yaklaşık 1200 katılımcı yer aldı. Kapılarını 16 Haziran’da açan fuar, 5 günde 50 bin ziyaretçiyi ağırladı. Fuarı 5 kıtadan 600’ün üzerinde basın mensubu da izledi. Firmaların yanı sıra ülkelerin resmi delegelerinin de katıldığı fuar iki yılda bir düzenleniyor.
Savunma Bakanlığı Fransa’nın resmi davetini kabul etmediEUROSATORY Fuarı’na ülkelerin savunma bakanlıkları gibi temsilcileri Fransa hükümeti tarafından resmi olarak davet ediliyor. Türkiye ise daha önceleri savunma Bakanlığı nezrinde katıldığı fuarda bu yıl resmi davetli olmasına rağmen yer almadı. Türkiye’nin Fransa’nın davetini kabul etmemesi, iki ülke arasında son yıllarda iyice soğuyan ilişkilerin bir göstergesi olarak yorumlandı.
Otomotiv markası Saab’ın LAW silahı tankları vuruyorFUARDA dikkat çeken katılımcılardan bir de İsveçli Saab oldu. Özellikle ürettiği Saab markalarını otomobillerle tanınan şirket, havacılık sektörünün yanı sıra savunma sanayi için de üretim yapıyor. Saab fuarda yeni geliştirdiği Hafif Anti-tank Silahı’nı (LAW) tanıttı. Günümüzde savaşların artık şehirlere indiğini vurgulayan Saab, yeni nesil bu silahın tankları ne kadar etili bir şekilde durduğunu anlattı. Saab ayrıca, mobil kamuflaj sistemlerinden uzaktan kumandalı ateş sistemlerine kadar birçok teknolojik ürünüyle fuarda yer aldı.
İngiliz denizci ile Fransız havacılar Türk botu giyiyorFUARA katılan bir başka Türk firması ise askeri giysi ve bot üreticisi YDS oldu. YDS Fabrika Müdürü F. Okan Ulaş, sektörde Avrupa’nın en büyükleri anasında yer aldıklarını belirterek, "Şirketimizin kökeni 1927 yılına dayanıyor. 1990’lı yıllarda endüstriyel üretime geçtik. Geçen yıl ciromuz 100 milyon dolar civarındaydı. Üretimimizin yüzde 35’ini ihraç ediyoruz. Bugün İngiliz denizcileri, Fransız havacıları ve Hollanda’nın özel kuvvetleri bizim ürettiğimiz botları giyiyor" diye konuştu.