Türkiye'yi Avrupa'da temsil etmişti: Semiha Berksoy kimdir?

Hayatını sanata adayan Semiha Berksoy, sabah saatleri itibariyle Google'ı ziyaret eden birçok kişinin gündeminde yer almaya devam ediyor. Google'ın ana sayfasında yer bulan Semiha Berksoy, tiyatrodan operaya, sinemadan resime birçok alanda görev almıştır. Peki, Semiha Berksoy kimdir? İşte, o isim hakkında bazı bilgiler

Google, Avrupa sahnesine çıkan ilk opera sanatçısı Semiha Berksoy'un doğum gününe özel doodle tasarımı hazırladı. Semiha Berksoy, Özsoy’daki başarısının ardından, Mustafa Kemal Atatürk’ün 'isteğiyle, Avrupa’ya gönderilecek ve orada opera sahnesine çıkan ilk Türk sanatçı olması nedeniyle özel bir yere sahiptir.

‘Türkiye’nin ilk kadın opera sanatçısı’ olma niteliğini kazanan Semiha Berksoy, çok yönlü bir sanatçı olarak bilinmektedir. Küçük yaşta müziğe olduğu kadar, resim ve plastik sanatlara yeteneği ve ilgisi de ortaya çıkan sanatçı, bu alanlarda da yaşamı boyunca etkinoldu. Semiha Berksoy, son olarak 2003’te sekiz yaşından o güne uzanan, ‘ilginç kişiliği ve sanatçı kimliğinin izdüşümü’ olarak nitelendirilecek olan bir de retrospektif sergi açmıştı.

SEMİHA BERKSOY'UN HAYATI

Semiha Berksoy 1910 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Annesi ressam Fatma Saime Hanım, babası Ziya Cenap Berksoy’dur. Küçük yaşta, yazı ve resme olan yeteneği ve ilgisi ortaya çıktı. İstanbul Kız Lisesi’nde ortaöğrenimini sürdürdüğü sıra Güzel Sanatlar Akademisi Namık İsmail Atölyesi’nde resim eğitimi aldı. Darülbedai Tiyatro Okulu’nun ardından, 1928 yılında girdiği İstanbul Belediye Konservatuvan’nda Nimet Vahit Şan’ın öğrencisi oldu. Ses Operası’nda ‘primadonnadır’, 1932’de Darülbedai’de çalışmaya başlayan sanatçı, ‘Güneş Batarken’ ve ‘Peer Gynt’ gibi oyunlarda başroldeydi.

İLK SESLİ TÜRK FİLMİNDE ROL ALDI

Semiha Berksoy, bu dönemde, sinema oyunculuğu da yaptı. Türk sinemasının öncülerinden Muhsin Ertuğrul’un çektiği, ilk sesli Türk filmi olan ‘İstanbul Sokaklannda’yı (1931), ‘Söz Bir Allah Bir’ (1933) izledi.

TİYATRO KARİYERİ
Darülbedai’de sahnelenen Türk operetlerinde ‘primadonna’ olarak sahnedeydi. ‘Yüksek Dramatik Soprano’ olarak, Nâzım Hikmet’in
yazdığı ‘Bu Bir Rüyadır’ operetinde Fatma rolünü, ‘SazCaz’da Doleres Del Ranco’yu oynadı.

1934’te ilk Türk operası ‘Özsoy’da rol aldı ve başarısıyla dikkat çekti. Ankara Devlet Konservatuvan’nın açtığı sınavı kazanarak Berlin Devlet Yüksek Müzik Akademisi Opera Bölümü’ne girdi.

ATATÜRK'ÜN İSTEĞİYLE AVRUPA'YA GÖNDERİLDİ

Semiha Berksoy, Özsoy’daki başarısının ardından, Mustafa Kemal Atatürk’ün 'isteğiyle, Avrupa’ya gönderilecek ve orada opera sahnesine çıkan ilk Türk sanatçı oldu.

Orada Richard Straws’un 75. doğum yılı şenliklerinde ‘Ariadne auf Naxos’ operasında başrolü oynadı (1939). Aynı yıl yurda dönen Berksoy, sanat yaşamını Berlin’de sürdürmek yerine, Ankara Devlet Operası’nın sanatçısı olmayı seçti ve ilk konserini Cemal Reşit Rey’in eşliğinde verdi.

SEMİHA BERKSOY DOODLE OLDU

Semiha Berksoy bugün Google tarafından yapılan özel bir tasarım çalışması ile Google Türkiye arama ekranının açılış yüzü oldu. Hoş bir tema ile resmedilen Semiha Berksoy'un hayatı hazırlanan özel tasarımın altında toplanan haberlerle derlendi. İnternet kullanıcıları bugün özel tasarımı tıkladıklarında Semiha Berksoy'un hayatına dair yapılan tüm haberlere tek bir çatı altından ulaşabiliyor.

ANKARA DEVLET OPERASININ KURULMASINA VESİLE OLDU

Ankara Devlet Operası’nın kurulmasında Cari Ebert ile birlikte görev alan Semiha Berksoy, 1941 yılında Cari Ebert yönetiminde Türkiye”de gerçekleştirilen ilk profesyonel opera temsili ‘Tosca’da oynadı. Devlet Operası’nın çeşitli gösterilerinde rol aldı ve
yurtdışında pek çok konser verdi. ‘Asiye Nasıl Kurtulur?’ (1970), ‘Madame Butterfly’ (1948), ‘Il TVovatore’ ( 1955), Berksoy’un rol
aldığı tiyatro oyunları ve operalardan bazıları.

1963 yılında jübilesi yapılan Semiha Berksoy, 1972 yılında Devlet Operası’ndan ‘Yüksek Dramatik Soprano’ olarak emekli oldu.
Berksoy, 1991 tarihli ‘Ateş Üstünde Yürümek’ ve 1993 tarihli ‘Karanlık Sular’ adlı filmlerde de kamera karşısına geçti.