Türk objektifinden Brooklyn Köprüsü

Ünlü sanatçı Burhan Doğançay'ın fotoğrafları dünyanın en işlek havaalanlarından J.F. Kennedy'de sergilenmeye başladı. Ressam-fotoğrafçı Burhan Doğançay'ın yerkürenin en ünlü köprüsü Brooklyn Bridge'in yenilenmesi sırasında çektiği fotoğraflardan 19'u havaalanının uluslararası yeni terminalinde gösteriye açıldı. Havalanının sanat uzmanı Wendy Feuer, New York'un 100. yaşgünü nedeniyle çok sayıda sanatçının koleksiyonlarının kendilerine sunulduğunu belirterek, ‘‘Doğançay'ın fotoğraflarının artistik ve dramatik açıdan hepsinden farklı olduğuna, New York'un kutlama yılına uygun düştüğüne karar verdik’’ dedi. ‘‘Hiç Görülmemiş Çehresiyle Brooklyn Köprüsü’’ adlı sergi 1999 yılı sonbaharına kadar açık kalacak. Hergün Amerikalı ve yabancı binlerce turistin önünden gelip geçtiği koridorda 1,5 yıl asılı kalacak olan koleksiyon dünyanın en fazla görülen sergilerinden biri olacak. Uzun yıllardır Amerika'da yaşayan Burhan Doğançay, Hürriyet'e Brooklyn Köprüsü'ne ilgisinin tesadüfen başladığını anlattı: ‘‘1984'te evimin karşısında bir gökdelen inşa ediliyordu. Demir işçileri dar potrellerde hayatlarını tehlikeye atarak çalışıyorlardı. Fotoğraflarını çekmek için çeşitli makamlardan beş ayda izin aldım. İlk gün

başımda kask, omuzumda makinelerle inşaata tırmanırken aşağıya baktığımda bayılacak gibi oldum. Arkamdaki demir işçisi beni iterek 'Dayan, başaracaksın' diye moral verdi. Gece eve döndüğümde vazgeçtim ama sabah erkenden tekrar demir işçileriyle 80 katlı gökdelene tırmandım. 1986 yılında köprünün yenilenmesi başlayınca yakın dostluk kurduğum demir işçileriyle bu kez köprüyü fotoğraflamaya başladım.’’

Yürekli Türk sanatçısı, altı ay süreyle en kötü hava şartlarında dahi köprünün tepesine çıkarak binlerce kare çekmiş; 25 cm. enindeki demir potreller üstünde yemek yiyip, işçilerle sohbet etmiş. ‘‘İnşaat sürerken köprünün altına çelik ağlar ördüler ama düşen işçileri korumak için değil aşağıdan gelip geçen tekneler alet, edevat, demir malzeme düşmesin diye. Bulunduğum yükseklikten aşağıdan geçen tankerler kayık gibi görünüyordu.’’