Güncelleme Tarihi:
Mozart'ın ünlü bestesi Türk Marşı ilk defa flüt ile seslendirildi. Bütün dünyanın bildiği bu beste, ünlü flütçü Şefika Kutluer tarafından gerçekleştirilen Mozart CD'sinde Slovak Filarmoni Orkestrası'nın eşliğinde çalındı. Böylece bu ünlü parçanın yeni yorumunun da dünya prömiyeri yapılmış oldu. Ünlü flütçümüz, Devlet Santçısı Şefika Kutluer'in Mozart'ın bestelerini seslendirdiği yeni CD'si bütün dünyada ve Türkiye'de bu hafta piyasaya çıktı. CD'nin en büyük özelliği ise Mozart'ın Türk Marşı olarak bilinen bestesinin flüt ve orkestrayla aranje edilmiş olarak ilk defa icra edilmiş olması. Türk Marşı ilk defa flüt partisyonu ile müzikseverlerin karşısına çıkacak. Kutluer'e Slovak Filarmoni Orkestrası'nın eşlik ettiği CD'de orkestrayı, Türk Marşı'nı flüt için aranje eden Bystrik Rezucha yönetiyor. Slovak Filarmoni Orkestrası'yla üç CD kaydı gerçekleştirmiş Kutluer. Romantik dönemi yorumladığı diğer iki CD de önümüzdeki aylarda piyasaya çıkacak. Kutluer ile son kayıt serüvenini konuştuk.
Son çıkardığınız Mozart CD'sinde Türk Marşı'nı flütle yorumluyorsunuz. Buna ne gibi tepkiler aldınız?
- Mozart CD'sinin en büyük özelliği bugüne kadar Türk Marşı'nın flüt ve orkestrayla arnanje olarak dünyada ilk kez seslendirilmesi. Mozart'ın Türk motiflerinden etkilenerek bestelediği bu eser bizimle birlikte anılıyor. Tanıtım açısından bu çok önemli. Eseri bir Türk sanatçının yorumlaması ve bunun yeni bir enstrüman için aranje edilerek yorumlanması büyük ilgi görmesine neden oldu. Mozart, aranjesi çok zor bir besteci. Ama ortaya çok iyi bir çalışma çıktığını düşünüyorum ve sonuçtan memnunun.
Üç plak kaydı birden yaptınız ve ilki Mozart CD'si piyasaya çıktı. Yorucu olmadı mı?
- Orkestrayla yapılan kayıtlar zaman açısından çok zor oluyor. Örneğin sabah saat 10:00'da başlayacak kayıt için 6:30'da çalışmaya başlamam gerekiyor benim. Nefesimi, parmaklarımı ancak açıyorum. Ellerin, diyaframın hazır olması gerekiyor. Kayıda başladıktan sonra yaklaşık 10 saatlik bir süre çalıştık. Bu arada orkestra yemek yiyebilir ama benim böyle bir şansım yok. Nefesim için aç kalmak zorundayım.
Slovak Filarmoni'nin kendi salonunda yaptık kayıtları. Daha önce konser verdiğim bir salondu. O yüzden benim için rahat oldu. Psikolojik olarak konsere hazırdım çünkü. Ben zaten kayıt için stüdyoları hiç bir zaman tercih etmem. Stüdyoda kuru bir tını vardır. Hiçbir zaman konser salonunun derinliğini ve atmosferini vermez. Genellikle doğal ortamları severim ve o yüzden konser salonunda kayıt yapmayı yeğlerim. Bunun bir başka yanı da ahşabı sevmem. Bu renk bütünlüğünü orada sağlayabiliyorum.
O zaman canlı konser kayıtları sizin için daha uygun değil mi?
- Konser kaydı çok farklıdır. Çünkü konserde halk ile birlikte o gecenin bir hikayesine başlıyorsunuz. Birlikte hissedilen ve sizin alıp yorumladığınız bir hikaye bu. Hikayenin bir yerde anlatıcısı oluyorsunuz. Hele konser Türkiye'de ve Türk izleyicisi varsa o uyumu anlatamam. O yüzden ben mutlaka sezon başı Türkiye'de bir konser veririm ve o moralle turne programına başlarım. Finali de gene mutlaka Türkiye'de bir konser vererek yaparım. Konser kaydı beraber hissedilen ve kesintiye uğramadan başlayıp, hissedip, anlatıp bitirdiğiniz çok güzel bir performanstır. Ama stüdyo kaydı iki üç ölçü gidip kesilen bir kayıttır. Ben çalmaya başladığım zaman alıp sonuna kadar gitmek istiyorum. Mükemmeliyetçi bir insanım. Tonmaisterin bile hissetmediği değişimi farkediyorum ve tekrar alıyorum. En ufak bir kesinti bile oradaki cümleyi kesiyor ve anlatımı bozuyor. Bütün bunlara çok dikkat ederim. Ama doğal ortamlardaki konser kayıtlarını tercih ediyorum.
Bir solist seslendirdiği esere kendini imzasını nasıl atar?
- Çalışmalarımda çok titiz ve detaycıyımdır. Bir ses rengini çıkarabilmek için bir kaç besteyi çakaracak zamanı harcıyorum. İnsan kişiliğini icra ettiği esere bence böyle koyabilir. Yoksa bir besteyi herkes gibi seslendirmek önemli değildir. CD'yi koyduğunuzda eseri kimin yorumladığını anlamanız gerekir. İşte sanatçının imzası odur.
DÜNYA BASININDAN
Üstün bir teknik ve eşsiz bir yorumun birleşimi.
Zubin Mehta
Şefika Kutluer bütün müzikçilere örnektir. İzleyiciler teknik mükemmellik karşısında çarpıldılar. Ton rengi üzerinde çok hoş bir kontrolü var. Artikülasyonu, tremolosu süper. Parmakları çok iyi. Kısaca, iyi flüt çalmak için herşey Şefika Kutluer'in kontrolü altında. Bizlerin harika bir müzik dinlemesini sağlıyor.
New York Times
Üstün virtiozitesi ve yorumu karşısında çok etkilendik. Şefika Kutluer ile müzik yapmak benim için büyük bir zevkti.
Sir Charles Mackerras