Türk köyünde isyan konseyi

Güncelleme Tarihi:

Türk köyünde isyan konseyi
Oluşturulma Tarihi: Şubat 13, 2012 00:00

Time Dergisi, Suriyeli muhaliflerin, sınırdaki Güveççi’ye yakın bir Türk köyünde gizlice gerçekleştirdiği toplantıya katıldı. Muhalefetin farklı kanatlarını temsil edenler arasında geçen konuşmalar rejim karşıtı isyana dair bugüne dek bilinmeyen detaylar içeriyor.

Haberin Devamı

Muhalifler Türkiye ve bazı Arap ülkelerinin silah geçişine izin vermemesinden yakınıyor, Müslüman Kardeşler’i “sadece adamlarını silahlandırmakla” suçluyorlar. “Şeyh” lakaplı bir muhalif, “Şaron kalkıp silah verse ondan bile alırız” diyor.

TIME, Suriye’de iç savaşın çoktan başladığını, ancak isyanı 11 aydır sürdüren muhalefetin hâlâ birleşik bir cephe oluşturamadığını yazdı.

ARAP BİRLİĞİ'NDEN SURİYE'YE BÜYÜK DARBE

Derginin muhabiri Rania Abouzeid, Türkiye’nin Suriye sınırındaki Güveççi köyü yakınlarında bir başka köyde, Suriye’nin kuzeyinden gelen muhaliflerin de katıldığı bir toplantıda konuşulanları aktardı. Muhabire göre, sesi kısılmış televizyonda El Cezire Arapça kanalının açık olduğu, sürekli çay servis edilen ve yerdeki yatak üstünde oturulan evdeki 3 saatlik toplantıya katılan 11 kişinin çoğu isyanın merkezlerinden Cisr el Şuğur’dan gelmişti. Suriye ordusundan kaçan dört asker, sürgünde yaşayan “Doktor” lakaplı bir askeri stratejist, Yayladağı mülteci kampındakileri temsilen üç muhalif ve kamplarda kalmalarına karşın sınırda gıda, telefon ve hafif silah kaçakçılığından sorumlu oldukları belirtilen birkaç kişi daha toplantıya katıldı. Gerçek isimleri açıklanmayan bu kişiler arasında şu konuşmalar geçti:
Albay Riyad el Esad Türkiye’nin adamı
- Yeni saf değiştiren Yüzbaşı: Bizim için yaptığın cihaz çalışmıyor.
- ‘Sivil devrimci komutan’ Ebu Hikmet: Ne? Sahiden mi? Bunu sonra konuşalım. Mühimmatımız yok. Tedarik için de para lazım.
- Doktor: Muhalifler içinde bir tek Müslüman Kardeşlerin, (Suudi merkezli radikal imam Şeyh Adnan) Arur’un ve Türkiye merkezli Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) komutasının parası var. Unutun onları, size yardım etmezler.  ÖSO bir oyundan ibaret. Dünyaya bir komutanın var olduğunu söylemek için oluşturulan bir görüntü. (ÖSO komutanı) Riyad el Esad’ı Türkiye’nin kontrol ettiğini, Suriye Ulusal Konseyi’nin (SUK) ise sadece kendisini temsil ettiğini herkes biliyor. Yüzbaşı üniformasız ama burada, Riyad el Esad ise üniformalı ama burada yok. İçerideki devrimciler birleşmeli.
Avrupalıların çocukları bizim için ölmez
- Doktor: Büyük stratejik kazanımlar elde etmemiz lazım. Avrupalılar çocuklarını buraya bizim için ölmeye göndermeyecek. Bir bölgeyi kurtarmamız lazım. 10 silahımız varsa 2’sini satıp mühimmat almalı ve bir askeri kontrol noktasına saldırmalıyız. Londra veya Paris’i bekleyemeyiz.
- ‘Şeyh’ lakaplı Ömer: Silah olsun da... (İsrail eski başbakanı  Ariel) Şaron komadan uyanıp bize silah önerse onu bile kabul ederiz bugün. Çocukların öldüğünü görünce böyle düşünüyorsun.
- Cihad (Yayladağı’ndan bir mülteci): Canlı bomba olmaya hazırız. Biliyorsun daha önce Suriye’de intihar eylemini hiç düşünmemiştik. (Yüzbaşı’ya dönüyor) Ben hazırım. Sadece ne yapacağımı söyle.
- Yüzbaşı: Sakin ol kardeşim. Niye böyle galeyana geldin. Hepimiz hazırız.
- Cihad: Sadece geri dönmek istemiyorum.
Tekbir getirip Esad’dan kurtulacağız
- Doktor: Libya’dan üç gemi dolusu silahım var ama şu anda size tek bir kalaşnikof bile veremem. Çünkü (Başbakan Recep Tayyip) Erdoğan bunları içeri almaz. (TIME’ın isimlerini gizlediği) Arap liderlerle de konuştuk ama zor. Kardeşlerim, sizi dışarıdan kimse desteklemeyecek. Uçuşa yasak bölge de olmayacak.
- Ebu Hikmet: Biz de geri dönmeyeceğiz. O (Esad) devrilene kadar durmayacağımızı söyledik. Doktor, tekbir getirip topraklarımızı Esad güçlerinden kurtarmak niyetindeyiz.
- Yüzbaşı: İnşallah yakında iyi haberler alacaksınız.

Haberin Devamı

Müslüman Kardeşler hücre mi kuruyor

Haberin Devamı

- Doktor: Kaç tane askeri kontrol noktasına baskın düzenlediniz?
- Ebu Hikmet: Bin tane.
- Doktor: Bin mi? Bana gerçek bir sayı ver. Beş de. 14 vilayette birbirinden bağımsız yüzlerce grup var.
- Yüzbaşı: Her cuma protesto gösterilerine ortak bir ad koyabiliyoruz, ama diğer şeylerde anlaşamıyoruz?
- Doktor: 1980’lerde Müslüman Kardeşler bizi sattı, şimdi de satıyorlar. Şu anda sadece Beşar Esad sonrası dönem için uyuyan hücreler kuruyorlar. (Müslüman Kardeşler üyesi olmadığını söyleyen “Şeyh” buna katılmıyor ama örgütün bugün sadece yandaşlarını silahlandırdığını kabul ediyor.)
- Cihad: Eğer devrim başarılı olunca ulusal konseye (direnişte yer almamış) biri bile girerse, onu öldürürüm.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!