Güncelleme Tarihi:
Türk Kızılay Genel Müdürü İbrahim Altan, Orta Anadolu Bölge Kan Merkezi'nde düzenlenen törende yaptığı konuşmada, dünyanın yaklaşık 4 aydır Kovid-19 ile mücadele ettiğini anımsatarak, "Ülkemiz, gerçekten çok güzel sınav vererek salgınla mücadeleyi yürüttü." dedi.
Kovid-19 nedeniyle yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet, tedavi görenlere acil şifalar dileyen Altan, şunları söyledi:
"Koronadan kurtulup da iyileşenlerden diğer hastaları iyileştirmek için kanlarından immün plazmalarını alıyoruz ve bu plazmaları, diğer hastalarda kullanıyoruz. Bugüne kadar 281 adet immün plazma alındı ve hastalarda kullanılması için hastanelere gönderildi. İlk bağışçımız doktor Kürşat Reşat Demir, diğer bağışçımız ise doktor Hasan Balıkçı. Kürşat Bey, bugün üçüncü kez bağışta bulunuyor. Biz de Türk Kızılay olarak, üç kez immün plazma bağışında bulunanlara Övünç Madalyası Beratı, iki kez bağışta bulunanlara Madalya Beratı vereceğiz. Bugün Kürşat Bey'e üçüncü bağışından dolayı Övünç Madalyası takdim edeceğiz. Diğer bağışçılarımızın madalyalarını da il il vereceğiz. İstanbul, Ankara, İzmir, Denizli ve Trabzon bağışlarda önde gidiyor. Diğer illerden de iyileşen hastalarımızı bağışta bulunmaya çağırıyoruz."
"Bunu bir vefa borcu olarak görüyorum"
Altan, konuşmasının ardından Demir ve Balıkçı'ya madalyalarını takdim ederek, "Bir yandan sahada can için çalışırken bir yandan da candan kan vererek hastalarımıza şifa vermek için mücadelelerini sürdürüyorlar. Allah onların sağlığını daim etsin ve eksikliklerini göstermesin." dedi.
Üçüncü kez bağışta bulunan Demir de "Sahada hekim olarak çalışmanın yanı sıra bu şekilde bağış yaparak da faydalı olmak son derece mutluluk verici. Bu süreçte Kızılay'ın da öncülük etmesi ayrıca sevindirici. Bu yüzden sizlere teşekkür etmek istiyorum. Bu hastalığı atlatanlara plazma bağışında bulunmalarını önermiştim. Bunun hem hastaya hem de hastalığı atlatan kişiye hiçbir zararı olmadığını da daha önce söylemiştim. İlk bağışın üzerinden 2 hafta geçti, bu üçüncü bağışım ve gayet iyiyim, herhangi bir sıkıntım yok. Kriterlere uyan herkesin bağışta bulunmalarını tavsiye ediyorum." diye konuştu.
İkinci kez bağışta bulunan Balıkçı, Türk Kızılay'a teşekkür etti. Sahada çalışmanın hekimlik görevinin bir parçası olduğunu dile getiren Balıkçı, "Ama bu da kesinlikle aynı önemde görevimizin bir parçası. Bunu bir vefa borcu olarak görüyorum ve plazma vererek, tedaviye katkıda bulunduğum için gerçekten mutluyum." ifadelerini kullandı.
Plazma bağışında korkulacak ya da endişe edilecek bir durumun söz konusu olmadığını vurgulayan Balıkçı, şunları kaydetti:
"Enfeksiyon riski olup olmadığına ilişkin bana da çok soru soruldu. Gayet steril ve güvenli bir ortamda işlem yapılıyor. Zaten hiçbir donör tehlikeye atılmıyor. Bu nedenle kesinlikle bağışta bulunulmasını öneriyorum. İnsanlar tedavinin parçası olsunlar."