Oluşturulma Tarihi: Mart 11, 2008 10:37
Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, “Babalar, kız çocuklarına güvenir ve özgüven aşılarlarsa, kızlar birçok şeyi başarabilirler” dedi.
TBMM Meclis Başkanvekili Güldal Mumcu, “Asıl kadın özgürlüğü, kadına çağdaş yaşamın yolunu açan laik Cumhuriyettir” diye konuştu.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Aynur Bektaş, “Babanızın kızı, kocanızın karısı, abisinizin kardeşi olarak değil. Bir kadın ve birey olduğunuzu hissetmeniz lazım” dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Edibe Sözen, uzun vadeli, 5 yıllık, 10 yıllık planları olan kadınların, sosyal hayat hedeflerinin daha geniş olacağını kaydetti.
CHP Adana Milletvekili Gaye Erbatur, TBMM bir kadın erkek eşitliği komisyonu oluşturulmasını ve komisyonun çıkacak tüm yasaları, kadın erkek eşitliği açısından değerlendirmesini istedi.
Başarılı Türk kadınları, AA muhabirine, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ile ilgili görüşlerini açıkladılar.
Devlet Bakanı Çubukçu, babalara seslenerek, kız çocuklarına güven duymalarını istedi. Çubukçu, “Eğer onlar kız çocuklarına güvenirler ve özgüven aşılarlarsa, kızlar birçok şeyi başarabilirler” dedi.
Bir kız çocuğunun hayatında, babasının çok önemli bir rolü olduğunu anlatan Çubukçu, “Ben kendisine çok seven ve çok güvenen bir babaya sahiptim. Hayattaki bütün başarımı babama borçluyum. Bütün kız çocuklarının bireysel kapasitelerini gerçekleştirme potansiyelinin anahtarı babaların ellerinde. O yüzden onlara çok büyük bir rol düşüyor” diye konuştu.
“CUMHURİYET DEVRİMİ, BİR KADIN DEVRİMİDİR”
TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, bütün devrimlerin kadında, kadınların kimlik ve kişilik kazanmasında, yurttaş, birey, çağdaş ve uygar olmasında düğümlendiğini söyledi.
Cumhuriyet devriminin, aynı zamanda bir kadın devrimi olduğunu belirten Mumcu, şöyle konuştu:
“Başta laiklik olmak üzere Cumhuriyet değerlerinin kadının saç teli ve onun sımsıkı örtülmesiyle en ufak bir ilgisi yoktur. Türban kadının özgürlüğünü temsil etmez. Türbanı kadının özgürlüğü olarak sunan anlayış onu toplumsal yaşama çalışma yaşamına katılmasına ancak inancıyla izin vermekte inancın da sadece saçın kapatılmasıyla ve üniformalaşmış bir gövdeyle ortaya konabileceğini iddia etmektedir.”
“Asıl kadın özgürlüğünün, kadına çağdaş yaşamın yolunu açanın laik Cumhuriyet olduğunu” ifade eden Mumcu, “Cumhuriyet, çağdaşlık ve uygarlıktır. En basit ifadeyle evde zaten yan yana olan birbirini tamamlayan kadın ve erkeğin ev dışındaki yaşamda tarlada, fabrikada, büroda da yan yana olmasıdır. Alnı açık, başı açık ve özgür olarak...” dedi.
“KADINLARIN KAZANMAK ZORUNDA OLDUĞU BİR YÜZYIL...”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Edibe Sözen, kadınların eğitimi ve istihdamı konusunda iyileşme sağlandığında toplumsal cinsiyet eşitliğinde ciddi bir mesafe katledilebileceğini söyledi.
Son yıllarda kadın istihdamının arttırılması yönünde çalışmalar yapıldığına dikkati çeken Sözen, “Kadın girişimciler açısından ciddi yenilikler ve kadınları yönlendirebilecek, onları harekete geçirebilecek, bilinçlendirecek bir çaba var” diye konuştu.
21. yüzyılı, “kadınların kazanmak durumunda oldukları bir yüzyıl” olarak niteleyen Sözen, şöyle devam etti:
“Çünkü daha önceki dönemde kadınların ciddi anlamda kayıplarının olduğunu biliyoruz. Her kadın eğitimden eşit bir şekilde istifade etmeli. Eğitim bizim asla vazgeçemeyeceğimiz bir süreç. Bir kadın, toplum hayatına katılmak ve hayat kalitelerini arttırmak için elinden gelen her türlü çabayı sarf etmeli. Tabii, bu çevresel imkanlarla da sınırlı bir şey. Kadın ne kadar istese de imkanları ölçüsünde bir şeyler elde edebiliyor. Kadınların eğitimi bir sosyal hayat hedefi haline getirmelerini istiyorum.”
Türk kadınlarının genelde gelecek planlarını kısa mesafeler için kurduklarını belirten Sözen, kadınların uzun vadeli 5 yıllık, 10 yıllık plan yapabilmesi gerektiğini söyledi. Daha planlamacı bir düşünce biçimine sahip olan kadınların sosyal hayat hedeflerinin daha geniş olacağını belirten Sözen, “Tabii bunun için bizlerin kadın kamuoyunu oluşturmamız gerekiyor. Bir takım faaliyetlerle, düşünce hareketleriyle, programlarla, yayınlarla...” dedi.
“GÜCÜNÜZÜN FARKINA VARIN”
CHP Adana Milletvekili Gaye Erbatur, 8 Mart'ın kadınların “varoluş mücadelesinin başlangıcı ve birey olma savaşının sembolü” olduğunu söyledi.
Türkiye'de kadın erkek eşitliği konusunda kat edilmesi gereken çok yol olduğunu ifade eden Erbatur, son yıllarda elde edilen hukuki hakların uygulamaya geçirilemediğini belirtti. Kadınların hala erkeklerle eşit konumda olmadığını savunan Erbatur, “TBMM'de oluşturulacak bir kadın erkek eşitliği komisyonu ile çıkacak tüm yasalar, kadın erkek eşitliği açısından değerlendirilmeli ve uygulamalar takip edilmelidir” dedi.
Çocukluklarından itibaren kadınlara toplumsal cinsiyetçi rol modelleri öğretildiğini ifade eden Erbatur, “Birincil görevlerinin ailenin bütünlüğünün korunması olduğu anlatılmakta, kadın ev içi işlerine hapsedilmekte. Kadınlar, en başta buna karşı durmalılar. Kız ve erkek çocuklarını eşit bireyler olarak yetiştirmeli, eşit biçimde eğitmeliler. Ev kadınları, ev içi emeğinin değerini fark etmeli” diye konuştu.
Kadınların siyasete katılmaları ve istihdamda yer almalarının önemli olduğunu da belirten Erbatur, kadın istihdamının arttırılması için özel sektör kadar kamu sektörünün de kadın erkek eşitliğini sağlayacak bir sistemle işlemesi gerektiğini kaydetti.
Erbatur, kadınlardan güçlerinin farkına varmalarını, bunu kendileri, çocukları ve gelecek için değerlendirmelerini istedi.
“HIRSLA VE AZİMLE YETENEKLERİNİZİ ORTAYA ÇIKARIN”
TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Aynur Bektaş, 8 Mart'ın tekstil işçisi kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olmak için başlattıkları bir süreç olduğunu belirterek, “Sektörümden doğan bir gün olduğu için benim için ayrı bir önem taşıyor” dedi.
Başarının anahtarının birey olmaktan geçtiğini anlatan Bektaş, kadınlardan kendi imkanlarını zorlamalarını, kimseden destek almadan da bir işi başarabileceklerine inanmalarını istedi. Bektaş, şöyle konuştu:
“Babanızın kızı, kocanızın karısı, abisinizin kardeşi olarak değil, bir kadın ve birey olduğunuzu hissetmeniz lazım. Aksi takdirde, devamlı başkalarından yardım beklersiniz. Doğduğumdan beri kendimi birey olarak gördüm. Kadınların eğitimlerine önem vermeleri ve küçük yeteneklerine bile sahip çıkmaları gerekli. O işi yeniden keşfediyormuş, sanki dünyada hiç yapılmamış gibi hırsla azimle yeteneklerini ortaya çıkararak yapmalılar.”
Kadınlara belli bir aşamaya gelinceye kadar pozitif ayrımcılık uygulanması gerektiğini de belirten Bektaş, eleman alırken öncelikle kadınları tercih ettiğini söyledi. Bektaş, çalışanlarının yüzde 65-85'ine yakının kadın olduğunu kaydetti.