Güncelleme Tarihi:
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, dün gece gerçekleşen CNN Türk-Kanal D ortak yayınında, Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan ve Ankara Temsilcisi Hande Fırat’ın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan sorulara özetle şu yanıtları verdi:
HEP KENDİMİZLE YARIŞTIK
“Biz bugüne kadar hep kendimizle yarıştık. Kendi rekorlarımızı yükseltme çabasında olduk. Bugüne kadar bizimle eser ve hizmette yarışacak bir muhalefet bulamadık. Türk demokrasisinin en büyük talihsizliği bu. Kılıçdaroğlu’nun televizyonda açıklaması oldu, açıklamada da ne yazık ki bizi televizyonlara davet ediyor. Televizyona davet ediyorsun da televizyonda benimle neyi konuşacaksın. Ortaya koyduğun herhangi bir eserin yok.
GÜÇLÜ TÜRKİYE İDEALİ
(Sizi destekleyenlerin motivasyonu ne olmalı) Türkiye ideali ve Türkiye Yüzyılı vizyonu. Bir de her zaman söylediğim eser ve hizmet anlayışı. Referans olarak baktığımızda Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu noktada herhangi bir referansı var mı?
(Kılıçdaroğlu hiç iktidara gelmedi) Sen şimdi iktidara gelemiyorsan bunun bir nedeni var. Adama sorarlar. Sende 11 tane büyükşehir belediye başkanlığı var. Bu belediyelerde siz hizmet, eser olarak ortaya ne koydunuz? 15 kez seçime girdi. Hepsini kaybetti. Niye kaybediyorsun? Bu millet herhalde durup dururken seni reddetmiyor.
DİYARBAKIR’DA GECE SOKAĞA ÇIKILMAZDI
Türkiye Yüzyılı diyoruz ya buradaki bu yol haritasını hayata geçireceğiz. Yeni yeni bazı adımlar atmamız gerekiyor. Yine hiçbir zaman eğitimi, sağlığı bir kenara koyamayız; ulaşımı, enerjiyi, tarımı bir kenara koyamayız. Ama hepsinden öte terörle mücadeleyi bir kenara koyamayız. Şunu çok açık ve net söyleyeyim. Terör örgütleriyle olan mücadelemizde biz çok çok iyi bir konuma geldik. Eskiden Diyarbakır’da akşam sokağa çıkamazdınız. Şimdi Diyarbakır’da çıkıp akşam gençlerle beraber kafeteryalarda, restoranlarda rahat rahat gezebiliyorsunuz, oturup kalkabiliyorsunuz.
KADINA ŞİDDETİ KESİNLİKLE REDDEDİYORUZ
(‘Kadınların son seçimi’ iddiaları) Türkiye’de parlamentoda kadın sayısını arttıran en önemli parti AK Parti’dir. Bakın en genç bayan milletvekilleri bizim. Biz bunları yaparken bir şeyi hep özümsedik. Neydi o? Bir defa kadına şiddeti kesinlikle reddeden bir partiyiz. Kadına şiddeti ne tavsiye edebilirsiniz, ne de onun yanında yer alabilirsiniz. Böyle bir şeyi düşünmek mümkün değil. Dolayısıyla AK Parti’nin içerisinde de kesinlikle mümkün değildir. Bu ülkede kadınlarımızın ve her bir vatandaşımızın özgür ve eşit bir şekilde yaşamasını sağlayacak adımları zaten biz attık. Kadına şiddetin adeta yok olma noktasına geldiği dönem bizim dönemimizdir. Yapamazlar, yani biz ümüğünü sıkarız. Hiç bu işin şakası yok.
KİRALAR KONUSUNDA CEBRİ ADIMLAR
(Konut kiraları) Seçim sonrası atacağımız adımlara bırakmakta fayda var. Cebri adımlar atmak zorundayız. Bu konuda Adalet Bakanlığı’nın üzerine çok sert tedbirlerle gitmesi lazım. Ama ben vatandaşlarıma özellikle toplu konut noktasında attığımız adımlarla yaklaşmalarında fayda var.
(İkinci tur anketi önünüze geldi mi) Şimdi bugün tek anket geldi. O ankette de lehimizde bir tablo gözüküyor. Temenni ederim ki inşallah bu defa da milimetrik bir sonuçla pazar günü neticelendirelim.
AKİL İNSANLAR HALKLA BULUŞTU
- “(Kılıçdaroğlu’nun ‘Anayasa’nın ilk dört maddesiyle sorunu olan Erdoğan’ sözleri) Terbiyesizlik bu. Yani bu ülkede Başbakanlık yaptım Cumhurbaşkanlığı yaptım. Ya benim anayasanın dört maddesiyle ilgili sorunum olur mu? Bugüne kadar bir sorunu olmamış Tayyip Erdoğan var. Ama Kılıçdaroğlu denilen adam Kandil’dekilerle beraber yol yürüyor. Onlarla beraber adım atıyor. Sen bunu neye dayanarak söylüyorsun. Terbiyesizliğin daniskası. Benim ne terör örgütleriyle ilgim alakam var. Çözüm sürecinde biliyorsunuz katılanlar; bir defa Türkiye’nin bütün entel, dantel ne kadar kanaat önderleri varsa, Türkiye’nin genelinden, buraya insanları biz davet ettik. Onlarla beraber yaptık. O terör örgütüyle değil halkla görüşmeydi ve çözüm sürecine yönelik bir adımdı. Akil insanları toplamıştık orada. Onlarla yaptık. Bugün, bunu ispat edeceksin dedim. Çünkü hukukta kaide var. Müddei iddiasını ispatla mükelleftir. İspat etmezsen namertsin dedim.”
BİZ KAZANDIĞIMIZDA KİMSE KAYBETMEYECEK
- “(Bu sloganla kimleri kastediyorsunuz?) Bununla tüm milletimizi kastediyorum. Yani biz kazandığımızda bir defa bu ülkede kimse kaybetmeyecek. Çünkü herkes rahat bir şekilde yatırımsa yatırımını yapacak. İstihdamsa istihdamını sağlayacak. Yani bizde ‘turizmciler asla yatırım yapamaz’ filan diye bir şey yok. Turizmin en büyük yatırım dönemi bizim dönemimiz olmuştur. Ve bakın, biz turizmde hedefi 100 milyar dolar olarak koyduk. Sağ olsun Mehmet Bey başarılı bir bakan arkadaşım olarak hakikaten çok ciddi performans ortaya koydu. Ve sektörün de içinde olması hasebiyle sektörde ciddi sıçramalar oldu. Yani o pandemiye, bütün bunlara rağmen biz onlarla beraber bu yolu yürüdük ve şu ana geldik. Ancak siyasetin doğasında rekabet var ve bu olmalıdır. Ve biz bu rekabeti de ne yaptık? Her alanda teşvik ettik. Şimdi tabii bunu siz teşvik edince, buna yönelik bazı teşvik primlerini de siz onların önüne koyarsanız, o zaman tabii yarış başlar ve bu yarış bize Türkiye’de ciddi manada her alanda adımlar atılmasını getirdi.”
SİNAN BEY’LE PAZARLIK SÖZ KONUSU DEĞİL
- “Sinan Bey’in bize katılımındaki farklılık, herhangi bir pazarlık vesaire falan değil. Sinan Bey yarın akşam, diğer akşam bazı televizyon programlarına çıkacak. Mevlüt Bey ile Mehmet Bey’le birlikte Antalya’da bazı ziyaretler yapacaklar. Yani şu anda adeta Cumhur İttifakı’nın bir elemanı gibi, parçası gibi sağ olsun çalışmalara başlamış durumda.
(Kendisine oy vermiş seçmeni bunların etkileyebileceğini düşünüyorsunuz?) Şüphesiz. Bir de şu var tabi, yani bu 5.2 olabilir, fazla olabilir, eksik olabilir. Önemli olan ortaya çıkan sinerjiyi değerlendirmektir. Ortada bir sinerji var. Niye? Sinan Oğan bir gerçek, bir vaka.
(Sizinle bir pazarlık yaptı mı?) Hayır hayır, böyle bir şey yok. Bir defa benim zaten yapımda böyle bir şey söz konusu değil. Bu Kılıçdaroğlu’nun yapısında. Kılıçdaroğlu bu tür şeylerde her tür şeyi verebiliyor. İşte malum, toplamı bir puan etmeyen partilere verdiği 40 tane milletvekilliği var.”
MÜLTECİLER EVLERİNİ GÖRÜNCE GİDECEKLERDİR
- (Sürekli gönüllülük esastır diyorsunuz, peki ‘gitmiyorum’ derse mülteciler?) Biz onlara, yaptığımız bu evleri gösterdiğimizde, 450-500 bin nasıl gittiyse buralardaki bu binalar da görüldüğü zaman, ben inanıyorum ki bu insanlar bu binalara gidecektir. Mültecilerin arasında yüzde yetmişi ‘imkanlar sağlanırsa gideriz’ diyorlar. Yani bu projeyi görenin, ‘ben gitmeyeceğim’ demesi inşallah mümkün değil. Bir diğer önemli adım da şu anda tabii biliyorsunuz Türkiye, Rusya, İran, Suriye dörtlü görüşmeler yapılıyor. Bu görüşmelerle de Suriyeli kardeşlerimizin topraklarına, kendi evlerine döneceklerine inanıyorum. Gerek bu briket evler gerek diğerleri hakikaten cezbedici konutlar oluyor.
(Muhalefetin on milyon daha mülteci gelecek açıklaması) Suriye nüfusu 17 milyon civarında. Benim İçişleri Bakanım kaç kez bu açıklamaları yaptı. Türkiye’de şu an itibariyle 4 milyona yakın Suriyeli var. Bu adam yalancı ya. Yani devletin yetkili kurumları, AFAD’ı vesaire hepsi rakam şu diyor. O hâlâ kalkıyor, on diyor geldi, on daha gelecek. Şu anda 3 milyon 388 bin Suriyeli sığınmacı var Türkiye’de. Ama bunlara kalırsa on milyon oluyor. On milyon da gelecek diyorlar. Ya biraz dürüst ol da hiç olmazsa vatandaş da sana inansın.”
5 PUAN REHAVETE VESİLE OLMAMALI
- “(Rehavet gözlemliyor musunuz?) Herhangi bir rehavet şu anda olmasa dahi ben bir siyasetçi olarak tedbirimi almam lazım. Uyarmam lazım. Teşkilatımı bu noktada uyaracağım ki onlar da herhangi bir rehavete ya da zafer sarhoşluğuna katılmasın. Çünkü birinci turu 5 puan önde bitirdik ama bu 5 puan önde bitiriş bir rehavete vesile olmaması lazım. Bir zafer sarhoşluğuna vesile olmaması lazım. 1 oy bile çok çok önemli. Burada 50+1 oy. Oradaki bir 1 oy her şeyi değiştirebilir.”
KILIÇDAROĞLU KAZANIRSA LONDRA TEFECİLERİ KAZANACAK
- “Varsın birileri gerilimle, kutuplaştırmayla, yani siyaset dilini zehirlemek suretiyle yol almaya çalışsın. O bizi ilgilendirmiyor. Biz milletimizi kucaklamaya devam edeceğiz. Bu bizim aynı zamanda kültürümüzden de gelen bir anlayış ve buradan taviz veremeyiz. 28 Mayıs’ta biz kazanırsak 85 milyonun her bir ferdi kazanacak. Oy veren, vermeyen. Yani biz burada kalkıp da sandıkta sen bana oy verdin mi vermedin mi bunu ayrıştıracak halimiz yok. Bunları tefrik edecek halimiz de yok. Sayın Kılıçdaroğlu kazanırsa terör örgütleri kazanacak. Bu da çok açık. Londra tefecileri kazanacak. Kendisi söylüyor bunu zaten. Ben söylemiyorum. Amerikalı şirketler kazanacak.”
HDP DESTEĞİ ÇEKERSE ŞAŞIRMAYIN
- “HDP bu bütünleşmeden sonra (Özdağ-Kılıçdaroğlu protokolü) eğer desteğini çekerse şaşmayın. Tabii bizim de aldığımız duyumlar bu noktada farklı. Tepedekilerle taban aynı düşünüyor diye bir şey yok. Şimdi Sinan Oğan’ın 5.2’sine; Özdağ öyle diyor ya ‘Sinan Oğan’ın gittiği yoldan gitmez’ diyor. Kendisi için aynı şeyi söylemiyor. Senin oy potansiyelin ne? O 2.2 senin gittiğin yola gidecek mi? Yani cepte keklik değil bunlar. HDP yönetimi böyle dese de HDP tabanı farklı bir tutum içine girebilir.
(HDP’li Sırrı Süreyya Önder’in açıklaması) Kendi arasındaki bu görüşmelerde bir yerde Kılıçdaroğlu’na aba altından sopayı göstermişler demek ki. Tabii yani kapalı kapılar arkasından kendilerinin verdiği sözleri bu arada hatırlatıyorlar. Terör örgütleriyle pazarlık yaparsan onlar da senin iradeni bu şekilde ipotek altına alırlar. Yapılan bu.”
YENİ KABİNE NE ZAMAN?
- “Bir defa arkadaşlarımızla istişarelerimizi yapıp, her şeyden önce kabineyi süratle kurmamız gerekecek. Oturacağız arkadaşlarımızla değerlendirmelerimizi; partimin en üst kurulu, bütün bunların yanında şu anda Külliye’deki arkadaşlarım, onlarla değerlendirmeleri yapıp inşallah milletimizin refahını arttıracak, ülkemizi büyütecek adımları buradaki beyannamede ne yazıyorsa atacağız.”
SEÇİMDEN SONRA ORALAR KARIŞIR
- “Seçimden sonra oralar karışır. Pazardan sonra bunun hesabını kendi tabanı ona soracak. Şimdi taban henüz burayı görmüyor. Hatta ve hatta başka yere gidiyor. Burada ortaklar içerisinden de bazı kopuşlar olacak. Bunların o kadar detayına falan girmeyeyim. Vatanın bekası. Ben diyorum ki biz bu vatanı böldürtmeyeceğiz. Kararlı bir şekilde sahibiz, yolumuza devam edeceğiz.”
ÜMİT ÖZDAĞ’IN İÇİŞLERİ BAKANLIĞI TALEBİ OLMUŞ
- “Bu akşam onu Numan Bey açıkladı. Böyle bir talebinin olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu’ndan ona üç bakanlık teklifi yapılmış. AFAD gibi bir bakanlık veyahut da İçişleri Bakanlığı AFAD’ın malum bağlı olduğu bakanlık, bu verilirse, bunun yanında işte terörle mücadelede atılması gereken adımlar atılırsa, kabul edebilirim gibi. Böyle bir teklifi, böyle bir talebi olmuş. Tabii Numan Bey de kendisine ‘Cumhurbaşkanımız bu tür taleplere kapalıdır’ demiş. Biz kesinlikle bir pazarlık siyaseti yapmayız. Ve bu minval üzerine de Numan Bey görüşmesini o şekilde yaptı. Demek ki istediği şey, İçişleri Bakanlığı noktasında böyle bir talebi oldu.”
KRİZ TELLALLARINA KULAK ASMAYIZ
- (‘Kılıçdaroğlu seçilmezse dolar 30 TL olur’ iddiaları) Bu kriz tellallarının özellikle söylemlerine kimse kulak asmasın. Bunun başını çeken de Kılıçdaroğlu ve şürekasıdır. Türkiye ekonomisini çökertmek için yürütülen operasyonlara bunlar alet oluyorlar. Vatandaşımızı algılarla yönlendirmeye çalışıyorlar. İYİ Parti’nin bir zamanlar sözde Merkez Bankası’nın başında olan kişi, bunlar otellerde biliyorsunuz IMF temsilcileriyle görüşmeler yaptılar. Bize de IMF’den borç almayı tavsiye ettiler. Londra tefecilerine verdikleri sözleri yerine getirmek için dört bir koldan da Türk ekonomisini baltalıyorlar. Ya bizim bu tefecilerle ne işimiz var? Hatırlarsanız daha önce de borsaya ve bankalara yönelik açıklamalar yapmışlar. Kimse endişe etmesin. Ekonomimiz, bankacılık sistemimiz, finans sistemimiz gayet sağlam. Ve bu arada da yine körfezden filan bizim sistemimizin içerisine sağ olsun para depo eden ülkeler oldu. Bu da kısa bir süre için de olsa Merkez Bankamızı, piyasamızı rahatlattı. Seçimi de pazar günü hayırlısıyla kapattığımızda zaten göreceksiniz buraya liderler nasıl gelecekler? Veya ben o liderlere şükran borcumu ifade etmek için süratle nasıl gideceğim?”