Türk jinekoloji Derneği'nde yeni dönem
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Aralık 04, 2008 11:15
Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği'nin (TJOD) 7. Olağan Genel Kurulu'nda Genel Başkanlığa seçilen Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Mete İtil, önceki dönemdeki başarılı icraatı yeni dönemde de sürdüreceklerini söyledi.
İtil, genel kurulun oldukça yüksek katılımla, demokratik bir ortamda gerçekleştirildiğini söyledi.
TJOD Yönetim Kurulu'nun 2 yılda bir yenilendiğini anımsatan İtil, “Sürdürülmekte olan çalışmaların devamı açısından tümüyle bir değişiklik olmaması gerekir. Nitekim bizde de öyle olmuyor. Emek vermiş arkadaşlarımız kademe değiştirerek ekibin tamamı bozulmadan, ekip çalışmasına önem vererek, bir takım yeniliklere girişerek, yeni bir döneme başlamış oluyor” dedi.
Daha önce iki kez dernekte genel sekreter olarak görev yaptığını ifade eden İtil, önceki dönem Prof. Dr. Bülent Tıraş'ın başkanlığında bir çok başarılı bir icraat yapıldığını, yeni dönemde de bunu sürdürmeyi amaçladıklarını belirtti.
“TAM GÜN UYGULAMASI KONUSUNDA ÇEKİNCELERİMİZ VAR”
Yeni dönemde öncelikli olarak camialarını yakından ilgilendiren acil sorunlar üzerinde yoğunlaşmaya devam edeceklerini dile getiren İtil, şunları söyledi:
“Bunlardan en önemlilerinden biri Sağlık Bakanlığının sezaryen oranlarının düşürülmesiyle ilgili olarak kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarına reva gördüğü uygulamadır. Biz bunun karşısındayız.
Hekim arkadaşlarımız arasında bu konuda büyük bir infial var. Çünkü bir kliniği yönetme yetkisi bakanlık tarafından verilmiş olan bu uzmanların sezaryenle doğum endikasyonlarını bilmiyormuş gibi bir cezalandırma yöntemiyle yerlerinden yurtlarından alınıp 14 gün süreyle yine kendi uzman arkadaşları tarafından eğitime tabi tutulması tasvip edeceğimiz bir uygulama değildir. Hekimlik onuru kırılmaktadır. Bunun biran evvel düzeltilmesini istiyoruz.”
Prof. Dr. İtil, “kamu hastane birlikleri ve tam gün uygulaması konusunda çekinceleri bulunduğunu ve kadın doğumcular olarak buna tepkili olduklarını” dile getirerek, bu düşüncelerini ortak platformda diğer hekim kuruluşlarıyla da paylaşacaklarını ifade etti.
“SESİZİMİZİ DUYARACAĞIZ”
İtil, hekimlerin “ucuz işçi” olarak çalışmaması gerektiğini savunarak, şunları kaydetti:
“Bu mücadele sadece bugün çalışan hekimler için değil gelecek nesiller içinde verilmesi gereken bir mücadeledir. Hekimlerin imkanlarının kısıtlanmadığı, istendiği zaman ister çıkartılabilen, grev hakkı bulunmayan, sözleşmeli birer eleman olarak çalıştırıldığı bir ortamı istemiyoruz. Önümüzdeki günlerde bu konudaki mücadelemizi daha da yoğunlaştırarak sesimizi duyuracağız.”
Mezuniyet sonrası eğitimi açısından yan dal dernekleri ile birlikte Türk Kadın Hastalıkları ve Doğum Klinik Kılavuzlarını hazırlayacaklarını söyleyen Prof. Dr. İtil, bu kılavuzun, tüm hekimlere ulaşmasını sağlayacaklarını belirtti. İtil, çalışmayı bu ay başlatacaklarını ayrıca hekimlere proje desteği vermeyi de düşündüklerini kaydetti.
TJOD Yönetim Kurulu'nun 2 yılda bir yenilendiğini anımsatan İtil, “Sürdürülmekte olan çalışmaların devamı açısından tümüyle bir değişiklik olmaması gerekir. Nitekim bizde de öyle olmuyor. Emek vermiş arkadaşlarımız kademe değiştirerek ekibin tamamı bozulmadan, ekip çalışmasına önem vererek, bir takım yeniliklere girişerek, yeni bir döneme başlamış oluyor” dedi.
Daha önce iki kez dernekte genel sekreter olarak görev yaptığını ifade eden İtil, önceki dönem Prof. Dr. Bülent Tıraş'ın başkanlığında bir çok başarılı bir icraat yapıldığını, yeni dönemde de bunu sürdürmeyi amaçladıklarını belirtti.
“TAM GÜN UYGULAMASI KONUSUNDA ÇEKİNCELERİMİZ VAR”
Yeni dönemde öncelikli olarak camialarını yakından ilgilendiren acil sorunlar üzerinde yoğunlaşmaya devam edeceklerini dile getiren İtil, şunları söyledi:
“Bunlardan en önemlilerinden biri Sağlık Bakanlığının sezaryen oranlarının düşürülmesiyle ilgili olarak kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarına reva gördüğü uygulamadır. Biz bunun karşısındayız.
Hekim arkadaşlarımız arasında bu konuda büyük bir infial var. Çünkü bir kliniği yönetme yetkisi bakanlık tarafından verilmiş olan bu uzmanların sezaryenle doğum endikasyonlarını bilmiyormuş gibi bir cezalandırma yöntemiyle yerlerinden yurtlarından alınıp 14 gün süreyle yine kendi uzman arkadaşları tarafından eğitime tabi tutulması tasvip edeceğimiz bir uygulama değildir. Hekimlik onuru kırılmaktadır. Bunun biran evvel düzeltilmesini istiyoruz.”
Prof. Dr. İtil, “kamu hastane birlikleri ve tam gün uygulaması konusunda çekinceleri bulunduğunu ve kadın doğumcular olarak buna tepkili olduklarını” dile getirerek, bu düşüncelerini ortak platformda diğer hekim kuruluşlarıyla da paylaşacaklarını ifade etti.
“SESİZİMİZİ DUYARACAĞIZ”
İtil, hekimlerin “ucuz işçi” olarak çalışmaması gerektiğini savunarak, şunları kaydetti:
“Bu mücadele sadece bugün çalışan hekimler için değil gelecek nesiller içinde verilmesi gereken bir mücadeledir. Hekimlerin imkanlarının kısıtlanmadığı, istendiği zaman ister çıkartılabilen, grev hakkı bulunmayan, sözleşmeli birer eleman olarak çalıştırıldığı bir ortamı istemiyoruz. Önümüzdeki günlerde bu konudaki mücadelemizi daha da yoğunlaştırarak sesimizi duyuracağız.”
Mezuniyet sonrası eğitimi açısından yan dal dernekleri ile birlikte Türk Kadın Hastalıkları ve Doğum Klinik Kılavuzlarını hazırlayacaklarını söyleyen Prof. Dr. İtil, bu kılavuzun, tüm hekimlere ulaşmasını sağlayacaklarını belirtti. İtil, çalışmayı bu ay başlatacaklarını ayrıca hekimlere proje desteği vermeyi de düşündüklerini kaydetti.